Bayram sonrası bulaşıcı hastalık tehlikesi

Denetimsiz hayvan kesimlerinin önemli bir halk sağlığı sorununa neden olduğuna dikkat çeken ve Kurban Bayramı sonrası için vatandaşları uyaran Dr. Tuğrul Şahbaz, “Bulaşıcı hastalıklar artabilir” dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 11.06.2025 08:47
  • Güncelleme Tarihi : 11.06.2025 08:47
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bayram sonrası bulaşıcı hastalık tehlikesi haberinin görseli

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER/ Ülkemizde son yıllarda Kurban Bayramı’nın yaz aylarına denk gelmesi ve denetimsiz hayvan kesimlerinin etkisiyle birlikte, bulaşıcı hastalık tehlikesi tavan yaptı. Özellikle, denetimsiz olarak kesilen hayvanların kan, dışkı ve sakatatlarının açıkta kalması sebebiyle, hastalıkların yayılmasında önemli bir rol oynayan sinek sayısında çoğalma gözlemlenirken, uzmanlar, ilaçlama ve denetim konusunda uyarılarda bulundu. Aksi halde bu durumun, brucella (Malta humması), salmonella (tifo), kist hidatik, toxoplazmoz başta olmak üzere pek çok bakteri, parazit ve mantar hastalıklarına zemin oluşturacağını belirten Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Tuğrul Şahbaz ise, “Kesim sonrası ortaya çıkan atıkların dışarda kalması sıcak havalarda hızlı bir kokuşmaya ve atıklar çevresinde sinek artışına yol açar. Burada sineklerin rolü mevcut hastalıkların bulaşmasını kolaylaştırmaktır” açıklamasında bulundu. 

BULAŞICI HASTALIKLARA YOL AÇAR

Hijyenik olmayan şartlarda kesilen hayvanların, sinek oluşumuna neden olduğunu belirten ve bunun bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkardığına vurgu yapan Şahbaz, “Ülkemizde dini bir gereklilik olarak yerine getirilen kurban kesme, 15-20 yıl öncesine dek sokaklarda, ev bahçelerinde yapılırken, belediyelerin kurduğu geçici kesim yerlerinde veya bazı özel firmaların verdiği hizmetlerle yerine getirilmeye başladığından beri bir ölçüde denetim altına alındı. Yine de kaçak et kesimi diye adlandırabileceğimiz kurban kesmenin tümüyle önüne geçilebilmiş değildir. Kaçak kesimde, kesilen hayvanda bulunabilecek ve insanlara ya da başka hayvanlara bulaşabilecek ‘zoonoz’ dediğimiz bulaşıcı hastalıklar hakkında herhangi bir veteriner kontrolü olmadığı için, kesen insanlara, eti yiyenlere ve hasta hayvanın kirli (iltihaplı) kısımlarını yiyen başka hayvanlara bulaşıcı hastalıklar bulaşabilir. Yani bulaşıcı hastalıklar artabilir. Bunlara örnek olarak; brucella (Malta humması), salmonella (tifo), kist hidatik, toxoplazmoz başta olmak üzere pek çok bakteri, parazit ve mantar hastalığı sayabiliriz. Özellikle kesim sonrası ortaya çıkan atıkların dışarda kalması sıcak havalarda hızlı bir kokuşmaya ve atıklar çevresinde sinek artışına yol açar. Burada sineklerin rolü mevcut hastalıkların bulaşmasını kolaylaştırmaktır. Bu atıkların yukarıda anlattığım şeklide rendering veya başka şekillerde değerlendirilememesi temel sorundur. Eğer böyle atıklar oluşmuşsa en azından 1 metreden daha derine gömülmelidir. Aksi takdirde evcil veya yabani hayvanlar tarafından kazılarak tekrar açığa çıkarılabilir. Kesilen hayvan etlerinin hijyenik ortamlarda hızlıca parçalanıp, soğuk ortama alınması, soğuk (+4 C) koşullarda tutulması ve taşınması, dinlendirilmesi ve hemen tüketilmemesi gerekir. Bunlara dikkat edilmemesi durumunda, hayvan sağlıklı olsa bile etin sonradan bozulması nedeniyle pek çok sindirim sistemi rahatsızlıkları görülür” şeklinde konuştu. 

ÖNEMLİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR

Kesimlerin devlet denetimindeki kamu veya özel mezbahalarda, veteriner kontrolü yapılması gerektiğini dile getiren Şahbaz, “Kurban Bayramları, aslında denetimsiz hayvan kesimleri nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunudur.  Hijyenik olmayan koşullarda, hayvan kesimini bilmeden yapan kişilerin hayvanlara acı çektirerek kesim yapması ve hayvanların özellikle kan, dışkı ve sakatatlarının açıkta kalması hem görsel kirlilik yaratmakta hem bulaşıcı hastalıkların yayılmasına hem de özellikle çocuklarda ruhsal travmalara yol açmaktadır. Benim de acil servislerde çalışmış bir hekim olarak kendini yaralayan bilinçsiz ve bilgisiz kasaplarla ilgili pek çok anım bulunuyor. Et üretiminde doğru olan yöntem şudur; önceden hastalıkları, aşısı ve benzeri izlenmiş ve kayıtlı olan hayvanlar, devlet denetimindeki kamu veya özel mezbahalarda, veteriner kontrolü yapıldıktan sonra, kasaplık eğitimi almış profesyonellerce kesilmelidir. Atıkları bu mezbahalar tarafından kendi bünyelerinde veya başka kesim yerlerinin rendering denen ünitelerinde parçalanıp, kemik unu haline getirilmelidir” dedi.