Sayfa Yükleniyor...
İstanbul ve KKTC’den gelen ölüm haberleriyle gündeme gelen Batı Nil Virüsü ilgili açıklamalarda bulunan Doç.Dr. Süer, belirtileri anlamanın çok zor olduğunu söyledi
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç.Dr. Kaya Süer, uzun yıllara dayanan Batı Nil Virüsü ile ilgili açıklamalarda bulundu. Son zamanlarda sebep olduğu ölüm haberleriyle tekrar gündeme gelen virüs için, “Hastalığın tedavi şekli semptomatiktir. Önemsenip, şüpheli durumlarda hastaneye başvurulması gerekmektedir” diyerek uyarılarda bulunan Doç.Dr. Kaya Süer, “Bu virüsten dolayı hayatını kaybeden kişilerin birçoğunda altta yatan hazırlayıcı faktörler bulunmaktadır. Virüse yakalanan kişilerin yaklaşık yüzde 80’ninde hiçbir belirti görülmemektedir” dedi.
HASTALARIN YÜZDE 80’NİNDE
Batı Nil Virüsü ile enfekte olan kişilere bakıldığı zaman bu kişilerin yüzde 80’nin de hiçbir hastalık belirtisinin görülmediğini söyleyen Süer, dolayısıyla hastalığı geçiren birçok kişinin bu hastalığı geçirdiğinin farkında bile olmadığını belirtti. Kalan yüzde 20’sinde ise klinik belirtilerin görüldüğünü ifade eden Doç.Dr. Kaya Süer sözlerine şöyle devam etti: “Klinik belirtiler genel olarak sanki üst solunum yolu enfeksiyonu gibi kas ve eklem ağrıları, baş ağrıları, ateş gibi bir tablo ile ortaya çıkıyor. Ateş durumu yaklaşık 3-14 gün arasında sürebilmektedir. Bu sürecin arkasından da hastalık tablosu iyileşme gösterebilmektedir. Ancak hastaların sadece yüzde 20’sinde klinik belirtiler görülebilmektedir. Bunlara ek olarak hastaların çok küçük kısmında nörolojik bulgulara da rastlanmaktadır. Maalesef bu tür hastalarda spesifik bir tedavi şansımız yoktur. Dolayısıyla bu tür hastalarda ölüm riski söz konusu olabilmektedir.” Dünya genelinde Batı Nil Virüsünden hayatını kaybeden kişilere bakıldığı zaman altta yatan hazırlayıcı faktörlerin olduğunu söyleyen Süer, hazırlayıcı faktörleri olan vakalarda ölüm oranlarının daha yüksek olduğunu belirtti. Kişilerin korunmasının bu hastalıkta önemli olduğunu söyleyen Süer, kişisel korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi. Bu hastalığın bulaşmasının sivrisineklerden kaynaklandığını söyleyen Süer, sivrisineklerin de bu virüsü göçmen kuşlardan onlara temas ederek aldığını belirtti. İHA
Haber Merkezi