Sayfa Yükleniyor...
Türkiye’nin sağlıklı yaşam ve beslenme alanında ilk dijital bilimsel bilgi platformu “Bilim Bunu Konuşuyor” ile en güncel bilgileri kamuoyuyla paylaşan Sabri Ülker Vakfı, bu kez en fazla tercih edilen içeceklerin başında gelen çay ve kahvenin sağlığa olan etkilerini ele alıyor
HALİL MEMİŞ/İSTANBUL
Türkiye’nin sağlıklı yaşam ve beslenme alanında ilk dijital bilimsel bilgi platformu “Bilim Bunu Konuşuyor” ile en güncel bilgileri kamuoyuyla paylaşan Sabri Ülker Vakfı, bu kez en fazla tercih edilen içeceklerin başında gelen çay ve kahvenin sağlığa olan etkilerini ele alıyor. Çay ve kahvenin türünün, tüketim miktarının, hazırlanma şeklinin sağlık üzerinde farklı etkileri olduğunun altını çizen Sabri Ülker Vakfı, sevilen bu iki içeceğe ilişkin bilimsel verileri aktarıyor.
Çin ve Hindistan’dan dünyaya yayılan çay, kendine has tadı, kokusu ve rengiyle, sudan sonra en fazla tüketilen içecek. Çay bitkisinden yeşil çay, oolong çayı ve siyah çay olmak üzere üç çeşit çay üretiliyor. Yeşil çay fermantasyona uğramadan, oolong çayı yarı fermante edilerek ve siyah çay tam fermantasyonla elde ediliyor. Çayın olası sağlık etkilerini bileşiminde bulunan ve antioksidan etki gösteren polifenolik bileşenlerin sağladığı belirtiliyor.
Araştırmalar, siyah çay ve yeşil çayın benzer sağlık etkileri gösterdiği ortaya koyuyor. Çayın insülin direnci, tip 2 diyabet, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, mide ve bağırsak gibi kanser türleri olmak üzere çeşitli hastalıklara karşı koruyucu etkileri olabileceğini destekleyen çok sayıda araştırma bulunuyor. Çayın kronik hastalıkları önleyici etkilerinin yanı sıra bilişsel işlevleri etkileyebileceği de belirtiliyor.
KAHVE KAN ŞEKERİN DÜZENLİYOR
Etiyopya’dan tüm dünyaya yayıldığı düşünülen kahve, Coffea bitkisinden elde ediliyor. Kahve magnezyum, potasyum mineralleri ile B3 vitaminini içeriyor. Ayrıca kahvede klorojenik asit olmak üzere çeşitli polifenoller ve kafein gibi sağlığı geliştirmeye yardımcı bileşenler de bulunuyor. Kahvenin olası sağlık etkilerinin, bileşiminde bulunan ve antioksidan etki gösteren bu bileşenlerden kaynaklandığı belirtiliyor.
Kahvenin temelde antioksidan etkinliği ile kan basıncının ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olduğu ve bunun bir sonucu olarak da şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, kanser gibi hastalıklardan ve şişmanlıktan korunmada etkili olabileceği bildiriliyor. Kahvenin kronik hastalıklarla olan ilişkisinin yanı sıra içerdiği kafein bileşeni ile bilişsel performans ve modu iyileştirebileceği de belirtiliyor. Ancak tıpkı çayda olduğu gibi kahvenin de sağlığa olan potansiyel etkilerini açıklayabilmek adına daha fazla araştırmaya yapılması gerekiyor.
Haber Merkezi