Sayfa Yükleniyor...
Beslenme ve Diyet Uzmanı Roksi Menase, vücudumuz bir takım enerji kaynaklarına, vitamin ve minerallere ihtiyaç duyduğunu söyleyerek, vücudu yenileyen besinler hakkında bilgiler verdi
MUHAMMED TAHİR ÖRNEK/İSTANBUL
Günlük hayatın koşuşturmasında çoğu zaman beslenmemize gereken özeni göstermiyor, öğünleri geçiştirip sağlıksız yiyecekler tüketebiliyoruz. Ancak sağlıklı beslenmek sağlıklı bir vücudun olmazsa olmazını oluşturuyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Roksi Menase, vücudu yenileyen besinler hakkında bilgiler verdi. Dyt. Menase “Vücudumuz her daim bir yenilenme döngüsü içerisindedir. Bu döngüyü ‘hücre bölünmesi’ denen kimyasal tepkimeler zinciri oluşturur. Her adımın düzgün ilerleyebilmesi için vücudumuz bir takım enerji kaynaklarına, vitamin ve minerallere ihtiyaç duyar. Bu besin ögelerine önem verdiğimiz sürece hastalık riskimizi minimuma düşürür, vücudumuzun yenilenme sürecine destek oluruz” diye konuştu.
B12 İHTİYACINI KARŞILIYOR
“Yumurta kaliteli protein, demir, B12, D, ve A vitamini kaynağı” diyen Dyt. Roksi Menase, “Kasların gelişmesini, saç, tırnak ve cildin onarılmasını sağlıyor. Vücutta meydana gelen hayati tepkimelerde ihtiyaç duyulan birçok besin ögesinin önemli bir kaynağı olan yumurtanın önemli bileşenlerinden B12 vitamininin, toplumda çok fazla eksikliği görülüyor. Her sabah yediğiniz 1 adet yumurta ve 1 dilim beyaz peynir günlük B12 vitamini ihtiyacının yarısını karşılıyor” dedi. Dyt. Menase, “A vitamini veya diğer adıyla retinol özellikle yaşlanmış dokuların yenilenmesinde rol oynuyor. Retinolü, besinlere turuncu-kırmızı pigmentini veren beta karotenin bulunduğu kaynaklar sağlıyor. Kış mevsiminin vazgeçilmezlerinden olan lahanagil ailesi; brokoli, karnabahar, lahana, brüksel lahanası ve turp gibi birçok faydalı besinden oluşuyor. Turp, folik asit, K vitamini ve antioksidan yönünden oldukça zengin. İçerdiği güçlü vitaminler ve antioksidanlar sayesinde vücuttaki inflamasyonu azaltıyor ve kanser oluşum riskini düşürüyor. Pırasa, lutein, göz, cilt ve kardiyovasküler rahatsızlıklarda belirli organlardaki serbest radikallerin sayısını azaltarak hastalık süresinin azalmasına ve bu dokuların hızla onarılmasına yardımcı oluyor. Nar, bazı inançlarda sonsuz yaşamın sembolü olarak yer alır. İçeriğinde yüksek lif, C vitamini, K vitamini ve antioksidanlar barındırır. Bir porsiyon nar, günlük alınması gereken K vitamininin neredeyse yarısını içerir. Probiyotik özelliğiyle kefir, bağırsak floramızın bütünlüğünün korunması ve onarımında büyük rol oynuyor. Bunun yanı sıra, en güçlü kaynağı güneş olan D vitaminini kefirde bol miktarda bulabilirsiniz. Her gün uykudan önce 1 bardak kefir tüketmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz. Ceviz, fındık, badem üçlüsü ve keten tohumu gibi yağlı tohumlar, içerdikleri çoklu doymamış yağ asidi olan Omega 3 sayesinde hem vücudu hem beyni yenilemeye yardımcı oluyor. Kötü huylu kolesterolün azalmasına fayda sağlayan bu besinler aynı zamanda bağırsak hareketliliğini sağlayarak kabızlık sorununa da iyi gelebiliyor. Ancak yüksek kaloriye sahip olduklarından dolayı günde toplam bir avuç içini geçmemek gerekiyor. İçerdiği yüksek C vitamini sayesinde kolajen üretimini artırarak cildi sağlıklı bir görünüme kavuşturan ıspanak, yüksek lif, potasyum ve K vitamini içermesiyle hem hücre yenilenmesine katılıyor, hem de kalp, damar ve bağırsak sağlığını koruyor” bilgilerini verdi.
OMEGA 3 KAYNAĞI
Beslenme ve Diyet Uzmanı Roksi Menase “Hamsi omega 3 çoklu yağ asitleri yönünden en zengin balık çeşitlerinden biri. Mevsime uygun tercih edilebilecek bir balık çeşidi olup pişirme yöntemi olarak kızartma yerine ızgara ya da buğulama tercih edilmelidir. İçerdiği değerli yağ asitleri beyin sağlığını olumlu etkileyerek konsantrasyonu ve hafızayı güçlendirirken, damarlardaki endotel hücrelerin yapısını koruyarak kalp rahatsızlıklarını önlemeye yardımcı oluyor” diyor.
Haber Merkezi