Sayfa Yükleniyor...
Doğduğu günden itibaren ilgi odağı haline gelen ilk çocukların, kardeşin gelmesiyle birlikte bu statüyü kaybetme duygusunu yaşayabildiğini belirten Psikolog Onur Okan Demirci, kardeş kıskançlığına dikkat edilmesi gerektiğin söyledi
Kıskançlığın temelinde, o ana kadar ilk çocuğa gösterilen ilginin yeni doğan kardeşe yöneltilmesinden meydana gelen rahatsızlığın yattığını ifade eden Demirci, Kardeşin doğmasıyla birlikte ona ayrılan zamanın azalması çocukta, bebeğe karşı gibi görünen ama aslında anne ve babaya karşı olan kızgınlık, kırgınlık gibi duyguların gelişmesine neden olabiliyor. Cinsiyete göre de bazı farklılıklar yaşanabilir. Çocuk kız ve doğan kardeş erkek ise, anne-babasının kendi cinsiyetinden hoşnut olmadığını düşünebilir. Kıskançlığın belirtileri ise çocuk o güne kadar evde kendisi ilgi ve sevgi odağıyken birden ikinci plana itilmiş gibi hisseder kendini. Bu durumda sevilmediği düşüncesiyle anneden tamamen uzaklaşır, içine kapanır, yemek yememeye ve zayıflamaya başlayabilir. Kabus gördüklerini ve sık sık çişlerinin geldiğini bahane ederek ilgiyi kendi üzerlerine çekmeye çalışırlar. Altını ıslatma, parmak emme gibi davranışlarla önceki gelişim evresine oranla gerileme görülebilir. Hem gün içinde hem de geceleri aşırı sinirli olurlar. Huzursuz bir görünümleri vardır, sakinleşmekte zorlanır ve kimi zaman çevrelerindeki insanlara öfkeli davranabilirler. Evden ayrılmamak için okula gitmeyi reddetmeyle birlikte baş ağrısı, mide bulantısı gibi psikosomatik belirtiler ile huzursuzluk, isteksizlik belirtileri sık sık gözlenebilir. Bazı çocuklar kardeşine vurma, onun oyuncağını kırma gibi davranışlar gösterirken, bazıları da bu duygularını bastırır ve aşırı sevgi gösterirler. Bu davranışın altında çoğu zaman ebeveynlerin sevgisini kaybetme korkusu yatar. Anne-babaya sık sık onu sevip sevmediklerini sorma ve sevgilerinden bir türlü emin olamama durumu yaşanabilir diye konuştu. (İHA)
Haber Merkezi