Glokom görme kaybına yol açar mı?

Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sait Alim, glokomun görme kaybına neden olabilen sinsi bir hastalık olduğunu vurguluyor. Tedavi için düzenli göz muayenelerinin önemine dikkat çekiyor.


  • Oluşturulma Tarihi : 12.03.2024 07:00
  • Güncelleme Tarihi : 12.03.2024 04:00
  • Kaynak : Arun Acumsal
Glokom görme kaybına yol açar mı? haberinin görseli
Glokom görme kaybına yol açar mı? haberinin görseli

Dünya çapında yaklaşık 80 milyon insanın etkilendiği tahmin edilen glokom, tehlikeli bir göz hastalığı olarak biliniyor. Ancak, bu hastaların yarısından fazlası hastalıklarının farkında değil. Göz Hastalıkları Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Sait Alim, glokomun sinsice ilerleyen ve görme kaybına neden olabilen bir hastalık olduğunu belirtiyor. Glokomun optik siniri etkileyerek geri dönüşümsüz hasara yol açtığını ve körlükle sonuçlanabileceğini vurgulayan Alim, düzenli göz muayenelerinin glokomun teşhisinde ve tedavisinde hayati öneme sahip olduğunu ifade ediyor

Göz içi basıncın artmasına bağlı gelişiyor

Glokomda göz içi basıncının arttığını söyleyen Doç. Dr. Alim, "Gözler, kendisini destekleyen bir sıvı üretir. Bu sıvı gözbebeklerinden gözün önüne doğru akar. Sağlıklı bir gözde sıvı, iris ve kornea arasında bulunan kanallardan çıkar. Göz tansiyonunda bu kanallarda ki direnç artar, hareket edemeyen sıvı gözde birikir ve göze baskı uygular. Bu baskının oluşturduğu basınç, optik sinire zarar verdiğinde göz tansiyonu oluşur. Glokom genellikle belirti vermediği için hastalar, hastalığın farkına varamayabilir. Sinsi bir hastalık olduğu için özellikle 40 yaştan sonra ve ailesinde glokomu olanlar senelik göz kontrollerini yaptırmalıdır. Hastalar muayene geldikleri zaman tonometre denilen cihazlarla göz içi basınçları ölçülmektedir. Göz içi basıncı yüksek çıkan hastalara, göz dibi muayenesi, göz retina tomografisi ile göz siniri kalınlığı ve maküla gangliyon hücre kompleksi kalınlığı ölçülmekte ve görme alanı testleri yapılmaktadır. Tüm bu tetkikler sayesinde de tanı konulmaktadır” şeklinde konuştu.

Erken teşhis edilirse körlüklerin yüzde 90’ı önlenebilir

Glokomun ana risk faktörlerinden birinin yüksek göz tansiyonu olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Alim, şöyle devam etti:

“Yaş ilerledikçe hastalığın görülme sıklığı da artmaktadır. Glokom her yaşta görülebilir. Özellikle 40’lı yaşlardan sonra görülme sıklığı artmaktadır. Glokom için en önemli risk faktörü aile öyküsüdür. Ailesinde glokomu olanlar bu hastalık riskini taşımaktadır. Ayrıca ilerlemiş yaş, şeker hastalığı, miyop göz bozukluğu, göz yaralanması geçirenler ve kortizon tedavisi gören bireyler daha çok risk taşımaktadır. Glokomun dar açılı ve açık açılı olmak üzere iki türü vardır. Glokom, dünya çapında geri dönüşü olmayan körlüğün ilk nedenidir. Üstelik teşhis edilip kontrol altına alınan her vakaya karşılık, sokakta yürüyen ve glokom hastası olduğunu bilmeyen bir kişi var olduğu tahmin edilmektedir. Yani glokom vakalarının yaklaşık yüzde 50'sinin teşhis edilemediği tahmin edilmektedir. Hastalığın tedavi edilemez olduğu doğru olmakla birlikte, erken teşhis ve tedavi ile glokomdan kaynaklanan körlüğün yüzde 90'ının önlenebileceği de bir gerçektir.”

Teşhisin tek yolu rutin göz muayenesi

Glokoma bağlı görme kaybını önlemen için yapılacak en önemli şeyin rutin göz muayenelerinden geçmek olduğunun altını çizen Doç. Dr. Sait Alim, “Glokom teşhisi konulduktan hemen sonra hastalara tedavi planlaması yapılmaktadır. Tedavi planlaması hastadaki glokom çeşidine, göz içi basıncı yüksekliğine ve gözün etkilenme durumuna göre değişmektedir. Her hastada hedef göz içi basıncı belirlenmektedir. Hedef göz içi basıncı değeri her hastada farklı olmaktadır. Hastalarda öncelikle ilaç tedavisi başlanmaktadır. Bu ilaç tedavisi hastanın hedef göz içi basıncına göre tek ilaç, iki ilaç veya üç ilaç şeklinde olabilmektedir. İlaç tedavisi yetersiz gelen hastalara lazer tedavisi de yapılır. Eğer lazer tedavisi de yeterli gelmezse bu sefer hastalara glokom (göz tansiyonu) ameliyatı uygulanır. İlaç ve lazer tedavisi yeterli gelmeyen hastalara öncelikle trabekülektomi denilen ameliyatlar yapılır. Eğer bu ameliyat da yeterli gelmez veya başarılı olmazsa bu sefer Seton ameliyatları uygulanır” dedi.

Doktorla temas kurmaktan kaçınmayın

Göz tansiyonu bulunan kişilerin düzenli doktor kontrolünde olmalarının önemli olduğuna değinen Doç. Dr. Sait Alim son olarak, "Verilen ilaçlar düzenli kullanılmalıdır. Bunun yanında sağlıklı beslenmek, sigara içmemek, kolesterol ve şeker kontrolünü sağlamak önem taşımaktadır. Glokom hastalığının tedavisinin ömür boyu sürdüğü unutulmamalıdır. Burada en önemli konu doktor ile temas kurmaktan asla çekinilmemesi gerektiğidir” önerisinde bulundu.

Arun Acumsal
Yazarımız Kim ?

Arun Acumsal