Hepatit deyip geçme!

YUSUF ÇAĞIRTEKİN

Dünyada her yıl ortalama 1 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Hepatit virüsü için Tür Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneğine bağlı Viral Hepatit Çalışma Grubu bir açıklama yaptı. Dünya Hepatit Günü olarak bilinen 28 Temmuzda açıklamayı yayınlayan Viral Hepatit Çalışma Grubu bu günün bir hafta boyunca sürdüğünü dile getirerek; bir hafta boyunca çeşitli etkinliklerle Hepatit virüsüne dikkat çekmeyi amaçladıklarını belirtti. Açıklamanın başında günümüzde viral hepatitler halk sağlığı açısından halen önemini koruduğu vurgulanırken; viral hepatitlere virüslere neden olduğu karaciğer inflamasyonu olduğu ifade edildi. Açıklamanın devamında, “ Hepatit B, hepatit C ve hepatit D virüsleri uzun vadede kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açtıkları için ayrı bir öneme sahiptirler” denildi.

“ÜLKEMİZDE 3,5 MİLYON HEPATİT B”

Açıklamada ayrıca, “Viral hepatitlerin 2030 yılına kadar eliminasyonu dünya çapında bir projedir. Ülkemizde bu konuda ciddi adımlar atılmıştır. 1998 yılından itibaren tüm yeni doğanlara ve risk grubunda bulunanlara Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz hepatit B aşısı yapılmaktadır. Bu aşılama programıyla 2000 yılında yüzde 12’lerde olan yeni enfekte olgu sayısı 2012 yılında yüzde 5’lere gerilemiştir. Ancak yine de ülkemizde 3.5 milyon hepatit B hastası, 750 bin hepatit C hastası olduğu tahmin edilmektedir. Hepatit D virüsü sadece hepatit B virüsü enfeksiyonu olan kişilerde hepatite yol açar. HBV ile enfekte hastaların yüzde 2.8’inde anti-HDV pozitifliği bulunmaktadır. Hepatit B virüsünden korunma hepatit D virüsünden de korunmak anlamına gelir.Hepatit A virüsü (HAV) dünyada en sık görülen akut viral hepatit etkenidir. Ülkemiz HAV enfeksiyonu epidemiyolojisi açısından orta endemisite bölgesinde yer almaktadır. Hepatit A kontamine su ve besinlerle salgınlara yol açabilen, çocukluk çağında hafif belirtilerle geçirilebilirken ileri yaşlarda geçirilmesi durumunda daha ağır seyreden ve şiddetli karaciğer hastalığıyla ölümlere yol açabilen bir virüstür. Hepatit A enfeksiyonundan da aşı ile korunmak mümkündür ve hepatit A aşısı 2012 yılından itibaren ülkemizde çocukluk aşıları kapsamına alınmıştır.Hepatit E virüsü fekal-oral (dışkıyla temas) yoluyla bulaşır, vahşi ve evcil hayvanlarda bulunur ve akut enfeksiyona neden olur. Erişkinlerde çocuklardan daha sık görülür, hamilelerde daha ağır seyreder. Bağışıklığı baskılanmış hastalardaysa kronik hepatit tablosu yapması açısından önem taşımaktadır” diye belirtildi.

Öte yandan 2016 yılı Mayıs ayında toplanan 69. Dünya Sağlık Meclisi’nde alınan en önemli kararlardan biri de viral hepatitler konusunda belirlenen stratejiler olduğu vurgulanırken, bu stratejilerin 2020 yılına kadar hepatit B ve C’de yeni olgu sayılarında yüzde 30 ve bu hastalıklara bağlı ölümlerde yüzde 10 azalmayı kapsadığı açıklandı. Hepatit A, B ve E’ye karşı aşılama programlarının genişletilmesi, hepatit B’de anneden çocuğa geçişin engellenmesine odaklanılması, injeksiyon, kan ve cerrahi uygulamaların güvenli olmasını sağlamak ve hepatit B ve C tedavisine ulaşımın artırılmasını sağlamanın temel nokta olası gerektiğine de vurgu yapan Viral Hepatit Çalışma Grubu, daha kısa süreli, daha etkin ve yan etkileri tolere edilebilir yeni oral tedavi seçeneklerinin önümüzdeki yıllarda HCV enfeksiyonunun seyrinde önem­li değişikliklere yol açması beklendiği söylendi.

HEPATİTİ YOK ET

Son olarak açıklamada 2016 yılı Dünya Hepatit Günü’nde Dünya Sağlık Teşkilatı, Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, Viral Hepatitleri Eliminasyon Koalisyonu ve Avrupa Karaciğer Hastaları Birliğinin desteğiyle Dünya Hepatit İttifakı tarafından 2030 yılında viral hepatitlerin eliminasyonunu hedefleyen ‘NOhep’ kampanyası başlatıldığına dikkat çeken Viral Hepatit Çalışma Grubu, 2017 yılı Dünya Hepatit Günü’nün temasını ‘HEPATİTLERİ YOK ET’ olarak belirlediklerini ifade edildi ve bu tema kapsamında özellikle düşük ve orta sosyoekonomik düzeyde olan ülkelerdeki olguların tanı ve tedavi olanaklarına erişmesi ana hedef alarak oluşturulduğu belirtildi. Bu hedef doğrultusunda 2030’da HBV ve HCV ile enfekte olguların yüzde 90’ına tanı konması ve yüzde 80’inin tedaviye ulaşmasının sağlanması planlandıklarını da açıklamada bildiren Viral Hepatit Çalışma Grubu, bu hedefe ulaşmak için toplumda büyük farkındalık yaratılması, artmış tanı olanaklarının ülkenin her bölgesinde kullanıma koyulması, düzenli aşılama programlarının devam etmesi ve hatta artırılması, güvenli kan ürünleri ve enjeksiyon kullanımı gibi anahtar girişimlerin ülke genelinde uygulamaya konulması gerektiği ifade edildi.

Haber Merkezi