Advertisement

İklim krizi nörolojik krize dönüşüyor: Beynimiz tehlikede mi?

Aşırı sıcaklar yalnızca çevreyi değil, beyni de etkiliyor. Epilepsi, MS, Alzheimer... Bilim insanları uyarıyor: İklim krizi nörolojik sağlığı tehdit ediyor.

  • Oluşturulma Tarihi : 01.08.2025 14:40
  • Güncelleme Tarihi : 01.08.2025 14:40
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İklim krizi nörolojik krize dönüşüyor: Beynimiz tehlikede mi? haberinin görseli

İklim krizinin en görünür etkilerinden biri olan aşırı sıcak hava dalgaları, yalnızca çevresel değil, aynı zamanda nörolojik bir tehdit olarak karşımızda duruyor. Son yıllarda art arda kırılan sıcaklık rekorları, artık yalnızca orman yangınları, kuraklık ya da buzulların erimesiyle anılmıyor; insan beyninin dengesini de kökten sarsıyor.

BEBEKLİKTEN YAŞLILIĞA: BEYNİN SICAKLA SAVAŞI

Birleşik Krallık’ta yaşayan Stephanie Smith’in oğlu Jake, bu gerçeğin trajik bir örneği. Daha beş aylıkken geçirdiği tonik-klonik nöbet, Jake’in nörolojik serüveninin başlangıcıydı. 18 aylıkken nadir görülen Dravet Sendromu teşhisi konulan Jake, her yaz sıcakların artmasıyla birlikte yeni bir nöbet riskiyle karşı karşıya kalıyor. Smith, “Yaz ayları bizim için kabus demek. Güneş parladıkça oğlumun sağlığı gölgeleniyor,” diyerek yaşadıkları mücadeleyi özetliyor.

Dravet Sendromu gibi sıcaklığa duyarlı epilepsi türleri, beyin fonksiyonlarının ısı karşısında ne kadar hassas olduğunu gösteriyor. Üstelik uzmanlara göre Jake gibi hastalar bu hikâyenin yalnızca küçük bir kısmını temsil ediyor.

BİLİM İNSANLARI ALARMDA: SICAKLAR EPİLEPSİDEN MS’E KADAR ETKİLİ

University College London’da görev yapan nöroloji uzmanı Prof. Dr. Sanjay Sisodiya’ya göre, sıcak hava dalgalarının nörolojik hastalıklar üzerindeki etkileri sanılandan çok daha derin. Epilepsi, felç, migren, ensefalit ve multipl skleroz (MS) gibi birçok hastalık, sıcaklığın yükselmesiyle daha şiddetli ataklara neden olabiliyor.

Avrupa’da 2003 yılında yaşanan ölümcül sıcak hava dalgası sırasında, kaydedilen fazladan ölümlerin yaklaşık %7’sinin nörolojik bozukluklarla doğrudan bağlantılı olması, durumun ciddiyetini net biçimde ortaya koyuyor.

BEYİN HÜCRELERİ SICAKLIĞA KARŞI NARİN

İnsan beyni, vücutta sıcaklık değişimlerinden en hızlı etkilenen organlardan biri. Normal şartlarda beyin, aşırı ısınmayı kan dolaşımı sayesinde dengeliyor. Ancak sıcak hava dalgalarında bu sistem zorlanıyor; sinir hücreleri arasındaki iletişim bozuluyor. Bu da bilişsel becerilerde düşüşe, ani ruh hali değişimlerine, saldırganlık ya da depresyon gibi belirtilere neden olabiliyor.

Ve bu yalnızca kronik hastalık sahipleriyle sınırlı değil. Sağlıklı bireyler de artan sıcaklıkla birlikte dikkat dağınıklığı, karar verme zorluğu ve bilişsel yavaşlama gibi sorunlar yaşayabiliyor.

DEMANS VE ALZHEİMER HASTALARINDA TEHLİKE KATLANIYOR

Özellikle yaşlı bireyler, sıcak hava dalgaları karşısında daha da savunmasız durumda. Alzheimer ve diğer demans türlerine sahip kişilerin sıcak günlerde hastaneye başvuru ve ölüm oranlarında kayda değer artış yaşanıyor. Vücut ısılarını düzenleme becerileri zayıf olan bu bireyler, beyinlerini serin tutmakta zorlanıyor.

Sıcaklık yalnızca mevcut sağlığı değil, geleceği de etkiliyor. Gebelik döneminde maruz kalınan yüksek sıcaklıklar, erken doğum riskini %26’ya kadar artırabiliyor. Bu da çocuklarda ilerleyen yaşlarda nörogelişimsel sorunlara yol açabiliyor.

İKLİM ADALETİ VE SAĞLIK EŞİTSİZLİKLERİ

İklim değişikliğinin nörolojik etkileri, yalnızca tıbbi değil; aynı zamanda sosyal bir meseleye de işaret ediyor. Yeterli soğutma sistemlerine sahip olmayan, klimalı alanlara erişimi kısıtlı bireyler bu etkilerden daha fazla zarar görüyor. Sosyoekonomik eşitsizlikler, beyin sağlığı üzerinde yeni bir baskı unsuru haline geliyor.

ZAMANA KARŞI YARIŞ BAŞLADI

Bilim dünyası, beyin-sıcaklık ilişkisinin karmaşık doğasını çözmek için hummalı bir çaba içinde. Ancak ortada net bir gerçek var: Küresel ısınma yalnızca kutuplardaki buzları eritmekle kalmıyor; insan beyninin işleyişini de adım adım tehdit ediyor.

Ve eğer bu tehdide karşı zamanında önlem alınmazsa, önümüzdeki yıllar yalnızca daha sıcak değil, daha unutkan, daha hasta ve daha dengesiz bir dünya getirebilir.

Kaynak : HABER MERKEZİ