Kalp krizi göğüs ağrısı ile geliyor

Göğüs ağrısı olan hastalarda 112 Acil Servis görevlilerinin müdahalesi kalp krizine bağlı ölümleri azaltıyor. Prof.Dr. Kurt, “Bazı kişilerde hafif göğüs ağrıları ileride oluşabilecek kalp krizinin habercisi olabilir” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 07.11.2019 11:13
  • Güncelleme Tarihi : 07.11.2019 11:13
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kalp krizi göğüs ağrısı ile geliyor

Prof.Dr İbrahim Halil Kurt, göğüs ağrısı olan hastalarda 112 Acil Servis’in müdahalesinin kalp krizine bağlı ölümleri azalttığını belirtti. Prof.Dr. İbrahim Halil Kurt, sadece ileri yaşta değil her yaş grubunda görülebilen kalp krizinin dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer aldığını vurguladı. Kalp krizinin ilk ortaya çıkış şeklinin çoğunlukla göğüs ağrısı olduğunu kaydeden Prof.Dr. Kurt, “Bazı kişilerde hafif göğüs ağrıları ileride oluşabilecek kalp krizinin habercisi olabilir. Özellikle eforla gelen göğüs ağrıları mutlaka dikkate alınmalıdır. Örneğin yürümek veya merdiven çıkmakla gelen göğsün ortasında baskı ve yanma tarzındaki ağrılar kalp krizi habercisi olarak değerlendirilmeli. Ancak çoğu kişide kalp krizinin habersiz de ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır” diye konuştu.
ERKEN MÜDAHALE ÇOK ÖNEMLİ
Kurt, kalp krizi sırasında müdahale için geçen sürenin hayati önem taşıdığını belirterek, “Ülkemizde göğüs ağrısı olan hastalarda 112 Acil Servis çağırma oranı yüzde 11 civarında iken (TÜRK MI çalışması), bu oran Japonya’da yüzde 80’e kadar çıkmaktadır. Ambulans sisteminin kullanımı durumunda kalp krizine yaklaşım açısından hastalardan kaynaklanan gecikme bertaraf edilmektedir. Ülkemizde göğüs ağrısı olan hastalarda ambulans intikal süresi yeni yapılan TÜRK MI çalışmasında 15 dakika olarak bulunmuştur. Bu oran dünya ortalamasının üzerindedir” dedi.
Kalp krizi geçiren bir hastada 1 dakikalık gecikmenin ölüm oranını yüzde 2 artırdığını belirten Prof.Dr.Kurt, “Bu durum göz önüne alınırsa bu tip hastalarda zamanın kıymeti daha da net anlaşılmaktadır. Hastaların uygun şekilde ve etkin tedavi almalarının yolu hastane öncesi ve hastane içi aşamalarının müşterek yapılmasına bağlıdır. Bunun yanı sıra hastaların ihtiyaç duyduğu tedavi imkanlarına sahip olmayan bir hastaneye götürülmesinden kaynaklanan gecikme, hastaların durumunu kötüleştirmeye yol açabilmektedir” şeklinde konuştu. İHA