Nasırından kurtulmak isterken az kalsın ayağından oluyordu

Nasırından kurtulmak isterken az kalsın ayağından oluyordu

Gambiya'da yaşayan Isatou Berry’in (54), 6 ay önce sol ayak tabanında nasır meydana geldi. Nasırı koparan Berry’in, ayak tabanındaki nasır açık yaraya dönüştü. Yara gittikçe büyüdü ve enfeksiyon oluştu. Ülkesinde yapılan tedaviyle iyileşmeyen ve ayağı kesilme noktasına gelen hasta, Türkiye’de 3 haftada iki ayrı operasyon ile sağlığına kavuştu.


  • Oluşturulma Tarihi : 15.03.2025 10:47
  • Güncelleme Tarihi : 15.03.2025 10:47
  • Kaynak : DHA
Nasırından kurtulmak isterken az kalsın ayağından oluyordu

Gambiya’da bir restoranda müdürlük yapan 54 yaşındaki 4 çocuk annesi Isatou Berry, 6 ay önce sol ayak tabanında çıkan nasır nedeniyle ayağını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Nasırını kendi başına koparan Berry’in, ayak tabanındaki nasır zamanla açık yaraya dönüştü. Bununla beraber diyabet hastası olan ve ülkesinde ilk müdahalesi yapılan hasta, ayağı kesileceği korkusuyla araştırmaları sonucu bir ay önce Türkiye’ye gelmeye karar verdi. Yaraya ilk müdahale Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nurullah Şener tarafından yapıldı. Hastanın genel durumuna bakılarak debridman (ölü dokuların alınması) operasyonu yapıldı. Yarım saat süren ameliyattan sonra vakum yardımlı kapamalarla yara bakımı gerçekleşti. 3 hafta süren bu tedavinin ardından bu kez de sol ayak tabanı ve üzerinde doku defekti (kusuru) oluşan hastaya ikinci müdahale Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Prof. Dr. Yakup Çil tarafından yapıldı . Kendine ait damarı olan özel doku ile ameliyat edilen hastanın şu anda sağlık durumu iyi. 

Yürüme kabiliyetini geliştirmeye çalışacağız

Isatou Berry’nın oğlu Amadou Jallow, “Önce ayağında küçük bir yara vardı. Bu küçük yaranın onu rahatsız ettiğini gördük ve doktor yardımıyla alınması için hastaneye gittik. Bundan birkaç gün sonra tekrar aynısı oldu ve hastanede yatması gerektiğini söylediler. Daha sonra iyileştiğini ve ayağını bandajlayıp, hayatına devam edebileceğini söylediler. İyileşmediğini ve yaranın daha da açıldığını görünce Türkiye’ye geldik. Ayağında bir enfeksiyon oluştu ve zaten diyabet hastasıydı. Kan şeker seviyesinin etkilediğini düşünüyoruz. İyileşme süreci birçok farklı nedenden dolayı yavaşladı” diye konuştu.

Diğer oğlu Amadou Wurry Jallow da “Annemin yarası çok küçüktü. Bir anda çok büyük olaya dönmeye başlamıştı ve bu bizi çok endişelendiriyordu. Bulunduğumuz ülkedeki sağlık sisteminin çok iyi olmaması nedeniyle internet üzerinden daha farklı yollara başvurduk. Araştırmalarım sonucu, Türkiye’den Medical Park’ı buldum ve onlarla yazışmaya başladım. Sonra buraya gelmeye karar verdik. Annem 18 yıl önce felç geçirmişti. Bu süreç bittikten sonra da ona odaklanacağız. Öncelikle kollarını ve konuşma yeteneğini daha iyi bir şekilde kullanabilmesi için bir tedavi yöntemine başvuracağız. Ayağı için yürüme kabiliyetini geliştirmeye çalışacağız” dedi.

Yarada iltihabi durum geriledi

Gaziosmanpaşa Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nurullah Şener, “Hastamız bize yurt dışından ayağında açık yara şikâyetiyle başvurdu. Daha önce orada birkaç düzeltme işlemi olmuş ama başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Sonrasında hastanemize başvurdu. Bilinen diyabet şeker hastası, ayağında ufak bir yara çıkmış, orada müdahale etmişler. Ancak yara daha da büyümüş, toparlamaya çalışmışlar. Birkaç defa daha müdahale edebilmişler ama her seferinde iş biraz daha büyümüş. En son bize geldiğinde ayak sırtının ve ayak tabanının yarısını içeren çok geniş enfekte, iltihabi bir durumu vardı. Nekrotik dokular vardı. Önce hastanın genel durumuna bakarak damarları açık mı değil mi onları değerlendirdik. Açık olduğunu gördük. Sonra bir debridman, yani ölü dokuların alınması işlemi gerçekleşti. Ardından yara bakımı, vakum destekli kapamalarla yarayı Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahiye devredecek hale getirdik. Ortalama 3 hafta kadar bu tedavi süreci devam etti. Sonrasında yarada iltihabi durum geriledi, yeterli yumuşak doku sağlandı” dedi.

Vakum tedavisiyle yara belirli bir seviyeye geldi

Diyabetik ayaktan bahseden Dr. Şener "Diyabetik ayağın en iyi tedavisi hiç yara çıkarmamaktır, yani ayağa gözü gibi bakmak gerekir" buna rağmen ayakta yara çıkarsa önce uzvun bütünlüğünü koruyup sonrasında ölü ve kirli dokuları vücuttan uzaklaştırarak temizleme işlemi yapıyoruz. Ana maksadımız uzvu korumaktır. Eğer enfeksiyon derinleşir ya da dolaşım tamamen bozulursa o zaman amputasyon dediğimiz bacağı alma durumunda kalabilirdik. Hastanın da endişesi bu yöndeydi. Bu sebepten hastanemize başvurmuştu, ülkesinde bazı hekimler kendisine amputasyon önermişti. Ama biz bacağı kurtarabileceğimizi öngördük. Sonra debridmanlar, yıkamalar ve cerrahi temizlemeleri yaptık. Sonrasında da yatak başında yara bakımı yaptık. Vakum tedavisiyle yara belirli bir seviyeye geldi " şeklinde konuştu.

Hastaya çok özellikli bir ameliyat planladık

Hastayı tedavi eden Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Prof. Dr. Yakup Çil de “Hastamız 54 yaşında bir kadın. Aynı zamanda şeker hastası. Kendi ülkesindeyken ufak bir yaranın gün geçtikçe büyümesi, iyileşmemesi, daha kötüye gitmesi ve ayağının kesilebileceği şüphesiyle ülkemize gelmiş. Biz başvurduğunda gün geçtikçe büyüyen enfekte olan ve akıntılı bir yarası olduğunu tespit ettik. Hastanemize ilk defa Ortopedi ve Travmatoloji bölümü tarafından kabul edildi. Öncelikle bu yaranın temizliği yapıldı. Bu süreçte de tedavisi devam etmiş oldu. Yara belli bir seviye geldikten sonra Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü’nden görüş alındı. Sol ayak tabanında ve üzerinde büyük bir alanda ‘doku defekti’ dediğimiz yumuşak dokunun açık hale gelmesi durumu söz konusuydu. Eğer biz böyle bir hastanın yürümesini istiyorsak, bu yumuşak örtüyü sağlamamız gerekiyor. Tabii ki bu yumuşak örtü de ayak tabanında olduğu için çok özellikli ameliyatlar gerekiyor. Bu basamakta zaten Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi devreye giriyor. Ancak tek başına bu da yeterli değil. Çok özellikli ameliyatlarla bu yarayı da kapatmamız gerekiyor. Eğer biz buraya kendine ait damarı olan bir doku getirmezsek, hasta yürüdüğü zaman yaralar tekrar açılır ve yapılan tüm işlemler başarısız olur. Biz bu yüzden hastaya çok özellikli bir ameliyat planladık” dedi.

Kendi ayağı üzerinde durabilecek hale geldi

Prof. Dr. Çil, ''Hastanın ayağına kendisine ait damarı olan özel doku getirildi. Ameliyatımız yaklaşık 5 saat sürdü. Bu ameliyatlar yalnızca üst seviye deneyim ve bilgiye sahip, mikroskop kullanabilen klinikler tarafından yapılabilen özel bir ameliyatlardır. Biz bu ameliyatı başarıyla gerçekleştirdik. Hastamızın ameliyat sonrası takiplerinde de bir sorunla karşılaşmadık. Yakın bir süre içerisinde hastayı taburcu etmeyi planlıyoruz. Bu tarz hastalarda en önemli özellik ayakta yara açılmaması. Zaten bu kişilerde ‘diyabetik ayak’ dediğimiz bir durum söz konusu oluyor. Çok küçük bir yara, ayağın kesilmesine neden olacak bir süreci başlatmış oluyor. Hastamız da aynı korku içerisinde ayağı kesilebileceği söylendiği için kendi ülkesinden hastanemize gelmişti. Farklı branştan hekimlerimizin işbirliğinde multidisipliner bir çalışma ve hastanın ailesinin uyumu sayesinde başarılı bir şekilde ayak yarası kapatılması tedavisi gerçekleşti. Böylece hastamız ilerleyen süreçte kendi ayağı üzerinde durabilecek hale geldi." şeklinde konuştu.

DHA
Yazarımız Kim ?

DHA