Skolyozun belirlenmesinde ailelere büyük görev düşüyor

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Bozduman, çocuklarda ergenlik öncesi skolyozun (omurga eğriliği) belirlenmesinde ailelere önemli görevler düştüğünü belirtti


  • Oluşturulma Tarihi : 05.02.2024 05:00
  • Güncelleme Tarihi : 05.02.2024 02:00
  • Kaynak : Arun Acumsal
Skolyozun belirlenmesinde ailelere büyük görev düşüyor

Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Ömer Bozduman, skolyozun omurganın önden bakıldığında görülen eğriliği ifade ettiğini, bu durumun 10 derecenin üzerine çıkmasıyla skolyoz tanısı aldığını belirtti. Bozduman, genellikle hastaların duruş bozukluğu şikayetiyle hastaneye başvurduklarını dile getirdi. Ayrıca, çekilen grafilerin ölçüleri sonucunda belirli derecelerde skolyoz tanısının konulduğunu ekledi.

Skolyozun özellikle kız çocuklarında daha sık görüldüğünü ve doğumsal, ileri yaşlarda oluşan kırık, enfeksiyon, tümör, kireçlenme gibi durumlarda ortaya çıkabileceğini açıkladı. Bozduman, skolyoz tedavisinde egzersiz, fizik tedavi ve korse kullanımının etkili olduğunu belirterek, ileri yaşlarda cerrahi müdahalenin de bir seçenek olduğunu ifade etti.

Erken tanının önemi

Doç. Dr. Ömer Bozduman, en sık görülen skolyoz grubunun nedeninin tam olarak aydınlatılamayan skolyoz türleri olduğunu vurgulayarak, bu durumun genellikle ergenlik yaşındaki çocuklarda ortaya çıktığını ve cerrahi müdahale ile kontrol altına alınabilecek bir durum olduğunu belirtti. Bozduman, ebeveynlere ergenlik döneminde çocuklarının omuz, kalça dengeleri, bel ile kollar arasındaki mesafenin simetrisine dikkat etmelerini önerdi. Bu tür dikkatle fark edilen durumların erken müdahale ile cerrahi ihtiyaç olmaksızın tedavi ve takip edilebileceğini söyledi.

Bozduman, diğer büyük gruplarda ise enfeksiyon, tümör, romatolojik ve sendromik hastalıkların neden olduğu omurga eğriliği durumlarının görülebileceğini ifade etti. Bu durumların ilerleyip komplikasyonlara yol açabileceğini ve belirli bir derecenin üzerinde cerrahi müdahale gerektirebileceğini belirtti. Hasta için daha uzun ve kaliteli bir yaşam sağlamak, eğriliğin ilerlemesini engellemek amacıyla cerrahi müdahale yapıldığını ekledi.

Ayrıca, ileri yaşlarda kemik erimesi, kemik kırığı gibi durumların da omurga eğriliğine neden olabileceğini ve bu durumların kanal darlıkları, sinir sıkışmaları gibi problemlere yol açabileceğini belirtti. Bu durumlarda öncelikli olarak kanal darlığını ve sinir sıkışmasını düzeltip, ardından omurganın eğriliğini tedavi ettiklerini ifade etti.

En fazla görülen grup

Doç. Dr. Ömer Bozduman, adolesan idiyopatik skolyozun en yaygın omurga eğriliği olduğuna vurgu yaparak, bu durumun ergenlik döneminde özellikle kız çocuklarında sıkça görüldüğünü ifade etti. Bu tür skolyoz vakalarının birçoğunun atlanabildiğini belirten Bozduman, bu durumun küçük yaşlardayken ailelerin çocuklarıyla daha fazla görsel temas halinde olmaları nedeniyle hemen fark edilebildiğini ancak ergenlik çağındaki çocukların kendilerini sakladıkları için gözden kaçabildiğini ekledi. Bu nedenle, adolesan idiyopatik skolyozun erken teşhisinin önemine dikkat çekti.

Bozduman, bu skolyoz türü için tedavi yöntemlerini eğriliğin şiddetine göre ayırdıklarını ve zamanında tespit edilen hastaları ameliyatsız tedavi seçenekleri ile cerrahi müdahaleden koruyabildiklerini söyledi. Bu tedavi sürecinde korse, fizik tedavi ve egzersizlerin etkili bir şekilde kullanılabildiğini belirterek, bu durumun aslında toplumsal bir sorun olduğunu ve ailelerin bu konuda bilinçlenmeleri gerektiğini ifade etti.

Aileler dikkat

Ailelere bu noktada yapabileceklerini anlatan Bozduman, “Çocuğu banyoya, denize girerken anneler çocuklarının arka ve önden baktıkları zaman omuz dengelerinin eşit olup olmadığına bakabilirler. Göğüs hizaları eşit mi, sırtlarından baktıkları zaman bel kıvrımları simetrik mi, kollarıyla bel kıvrımları arasındaki mesafe eşit mi bunlara dikkat edilmelidir. Sırtlarına bakıldığı zaman kaburgada bir tarafında şişlik var mı, öne doğru eğildiği zaman kaburga kısmının bir tarafında eğilme var mı bu gözlemlenebilir. Kafalarına yatmayan bir şey varsa asimetrik dendiği zaman ortopedi ve travmatoloji doktoruna görünmeleri gerekir” diye konuştu.

Koruyucu cerrahi

8 yaşında ve eğriliği çok ileri seviyedeyse büyüme koruyucu cerrahi işlemleri uyguladıklarını ifade eden Bozduman, “Burada yaptığımız şey düzenli aralıklarla manyetik olsun ya da diğer sitemlerle büyüyen çocuğun akciğer kapasitesini korumak kaydıyla uzatmaya çalışıyoruz. Ta ki artık bu omurga daha fazla büyümez diyene kadar bu uzatma işlemine devam ediyoruz. Büyümez aşamasına geldiğimiz aman dondurma işlemini yapıp sabit hale getiriyoruz. Hastanın mümkün olduğu kadar hareket kapasitesi yüksek tutmaya çalışıyoruz” dedi.

Bozduman, binde 3 ya da binde 7 arasındaki sıklıkta skolyozun görülebildiğini belirtti. Genelde 10 hastadan birine ameliyat ihtiyacı duyduğunu dile getiren Bozduman, “3’ünü takip, 6’sını fizik tedavi egzersiz korse ile takibe alıyoruz. Temel amacımız burada hataların ameliyat olmadan problemini çözebilmek. Eğer ki ameliyat ihtiyacı olacak şekilde derecesi ilerlediyse değerlendirip, hastanın ihtiyacı olan cerrahiyi fonksiyonlarını kaybetmemek kaydıyla öneriyoruz. Cerrahide hastanın önce bir genel değerlendirmesini yapıyoruz. Hastanın bu cerrahiye uygun olup olmadığına karar veriyoruz. Uygunsa genel anesteziyle açık bir cerrahi uyguluyoruz. Ameliyat sonrası yakın takibe devam ediyoruz. Hastamızı birkaç içinde taburcu ediyoruz ama yine düzenli kontrollerini yapıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Arun Acumsal

Arun Acumsal
Yazarımız Kim ?

Arun Acumsal