Suyla bulaşan hastalıklara karşı önlemler

Yaz aylarında deniz ve havuzların enfeksiyon riskine dikkat çeken Prof. Dr. Fatma Bozkurt, suyla bulaşan hastalıklara karşı önlemler açıkladı.


  • Oluşturulma Tarihi : 03.08.2024 05:00
  • Güncelleme Tarihi : 03.08.2024 02:00
  • Kaynak : Arun Acumsal
Suyla bulaşan hastalıklara karşı önlemler

Yazın serinlemek için girilen deniz ve havuz, önlem alınmaması halinde sindirim sisteminden genitoüriner sistem enfeksiyonlarına, deri enfeksiyonları ve mantarlardan dış kulak yolu enfeksiyonları ve göz enfeksiyonlarına kadar pek çok hastalığa davet çıkarabiliyor. Tıp fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Bozkurt, enfeksiyonlardan korunmada etkili olacak önerilerde bulundu. Bozkurt, deniz ya da havuzdan çıktıktan sonra mutlaka duş alınmasını, havuza girerken mutlaka bone, sualtı gözlüğü ve kulak tıkacı kullanılmasını, 2 yaşından küçük çocukların ortak kullanılan havuzlara sokulmaması gerektiğini vurguladı.
İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Bozkurt, yaz aylarında sıklıkla karşılaşılan havuz ve denizden kaynaklanan enfeksiyonlara ilişkin bilgi verdi.
 

Suların yutulması ve temasıyla bulaşabiliyor


Deniz ve havuz sularının gerekli önlemler alınmadığında enfeksiyon riskini artırabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Fatma Bozkurt, “Yaz aylarında yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri yüzmedir. Ancak bazı önlemler alınmadığında deniz ve havuz suları enfeksiyon hastalıkları riskini artırır. Yüzdüğümüz suda bulunan mikrop ya da kimyasallarla kirlenmiş enfekte suların yutulması, teması veya buharının solunması temel bulaş yollarını oluşturur” diye konuştu. Sıklıkla karşılaşılan ve kimi zaman ciddi sonuçlara yol açabilen enfeksiyon hastalıklarına dikkat çeken Prof. Dr. Fatma Bozkurt, sindirim sistemi enfeksiyonları, genitoüriner sistem enfeksiyonları, deri enfeksiyonları ve mantarlar, dış kulak yolu enfeksiyonları ve sinüzit ve göz enfeksiyonları riskine karşı uyardı.
 

İlk sıralarda sindirim sistemi enfeksiyonları var


Havuzlardan bulaşan enfeksiyonların en başında sindirim sistemi enfeksiyonları ve özellikle ishallerin geldiğini belirten Prof. Dr. Bozkurt, “Başta Rotavirüs, Hepatit A, Salmonella (Tifo), Shigella (Dizanteri), E. Coli (Turist İshali) olmak üzere çok çeşitli virüs ve bakteriler su sirkülasyonu ve klorlamanın yetersiz olduğu havuzlarda uzun süre canlılığını koruyabilir. Bu mikroplarla enfekte olan bir çocuğun sudayken bebek bezini kirletmesi veya bir yetişkinin dışkı kazası geçirmesi durumunda suya geçebilir. Bu mikropları barındıran havuz suyunun yutulması, sağlıklı yüzücülere bulaşarak ishallere yol açabilir” uyarısında bulundu.
 

Havuzda sakız çiğnenmemeli


Sindirim sistemi enfeksiyonlarından korunmak için alınabilecek tedbirlerden bahseden Prof. Dr. Bozkurt, “Klorlamanın ve su sirkülasyonunun yeterli olmayan havuzlara girilmemesi gerekir. Havuzda su yutmamaya özen gösterilmelidir. Özellikle sakız çiğnerken su yutulabilir bu nedenle yüzerken sakız çiğnememesini öneririz. Çocuk havuzu ve yetişkin havuzlarının ayrı olduğu tesislerin tercih edilmesi önemlidir” dedi.
 

İdrar yaparken yanma ve sık idrar çıkmaya dikkat


Genitoüriner sistem enfeksiyonlarına da değinen Prof. Dr. Bozkurt, “İdrar yolu, genital mantar ve vajina enfeksiyonlarına da sık olarak rastlanmaktadır. Islak mayoyla deniz kenarında veya havuz kenarında uzun süre oturmak genital bölgenin uzun süre nemli kalmasına neden olarak bakteri ya da mantar gibi mikroorganizmaların üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Bu hastalıklarda idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, bel ve kasıkta ağrı, genital bölgede yanma kaşıntı ve akıntı gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu şikayetler yaşam konforunu etkilerken uygun şekilde tedavi edilmediğinde böbrek kaybı ve diyalize kadar uzayabilen kötü sonuçlara da yol açabilir” uyarısında bulundu. Bu tip enfeksiyonlardan korunmak için dikkat edilmesi gerekenlere değinen Prof. Dr. Bozkurt, “Deniz veya havuzdan çıktıktan sonra vakit kaybetmeden duş alınmalı, duş sonrası kuru ve pamuklu iç çamaşırları giyinilmelidir. Temiz ve hijyenik olmayan tuvaletler kullanılmamalıdır” dedi.

Bazı deri enfeksiyonları ve mantarların havuz yolu ile bulaşabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Bozkurt, “Yeteri kadar temizlenmeyen havuz, banyo ve tuvalet gibi yerler, terlik, havlu gibi eşyaların ortak kullanılması, sıcakta artan terleme ile ciltte oluşan nem ve aşırı miktarda klor kullanılan havuz suları ciltte tahrişe neden olarak uyuz, impetigo ve mantar gibi deri hastalıklarının gelişimine zemin hazırlar” uyarısında bulundu. Deri enfeksiyonları ve mantardan korunmada hijyenik önlemlerin önemine işaret eden Prof. Dr. Bozkurt, “Havuzun bulunduğu kısma girmeden ayaklar antiseptik solüsyonla yıkanmalı, duş alınmalı ve bone takılmalıdır. Havuzdan çıktıktan sonra hemen duş alınarak deri üzerindeki mhtemel mikrop ve fazla klordan temizlenilmeli ve kişisel temiz bir havlu ile bir an önce kurulanmaya özen gösterilmelidir” dedi.

Arun Acumsal

Arun Acumsal
Yazarımız Kim ?

Arun Acumsal