Sayfa Yükleniyor...
Op.Dr. Cenk Ersavaş, “Kıl dönmesi tedavisinde geç kalınması hastalık alanını genişletiyor, apse, ağrı gibi komplikasyonlara yol açarak yaşam kalitesini önemli oranda düşürüyor” dedi
MUHAMMED TAHİR ÖRNEK/İSTANBUL
Genellikle kuyruk sokumunda ortaya çıkan kronik bir enfeksiyon olan kıl dönmesinde hastalar utandığı için doktora başvurmakta gecikebiliyor. Op.Dr. Cenk Ersavaş, kıl dönmesi ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Op.Dr. Cenk Ersavaş, “Kıl dönmesi tedavisinde geç kalınması hastalık alanının genişlemesine yol açıyor, apse, ağrı gibi komplikasyonlara yol açarak yaşam kalitesini önemli oranda düşürüyor” diye konuştu.
AMELİYAT TEK SEÇENEK DEĞİL
Op.Dr. Cenk Ersavaş, “Kıl dönmesi; enseden, sırttan, kalça bölgesinden dökülen kılların alt noktadaki kuyruk sokumunda birikmesi ve kılların üzerindeki başaklardaki gibi çıkıntıların adeta bir tirbuşon gibi davranarak ciltten içeri girip o alanda kronik bir enfeksiyon oluşturması ile oluşmaktadır. Kıl dönmesi bilinenin aksine sadece erkeklerde değil kadınlarda da görülebilmektedir. Ancak erkeklerde görülme oranı kadınları göre 4 kat daha fazladır” ifadelerini kullandı. Kronik bir hastalık olan kıl dönmesinin akut apse seklinde ağrılı ateşli bir tablo ile ortaya çıkabildiğini söyleyen Op.Dr. Ersavaş, “Bunun dışında kronik bir enfeksiyon olarak o alanda kötü kokulu akıntı ve sertlik şeklinde de kendini gösterebilir. Apse oluşması doğru tedavi ile yönetilirse ameliyata gerek kalmayabilir. Ancak apse durumunda kişinin kendi kendini tedavi etmeye çalışmak yerine uzman bir doktora başvurması gerekmektedir. Apsenin tepesindeki cilt, kapak şeklinde alınıp yara bakımı yapılır. Bu şekilde ikincil bir ameliyata gerek kalmayabilmektedir. Kıl dönmesinin tedavisinde ameliyat tek seçenek değildir. Oluşan kronik enfeksiyon odağı ameliyat ile çıkartılabilir, lazerle, koterle termik olarak yakılabilir ya da gümüş nitrat, fenol gibi yöntemlerle kimyasal yanık yapılarak kıl dönmesi yuvası bozulabilir. Seçilecek yöntem kişinin anatomik yapısına ve kıl dönmesinin kapladığı alana göre değişir. Her ameliyat yönteminin kişiye göre değişen avantajları ve dezavantajları olabilir. Primer kapama ameliyatları daha kolay fakat tekrarlama ihtimali fazladır. Sekonder yani yaranın açık bırakıldığı ameliyatlar ağrısı az ama uzun pansuman süreci gerektirir. Flep ameliyatları daha konforlu tekrarlama olasılığı daha az ama cerrah açısından daha çok beceri gerektirir” açıklamalarında bulundu.