Sayfa Yükleniyor...
Organ bağışı konusunda toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken İzmir İl Sağlık Müdürü Bediha Salnur, Öldükten sonra organlarımızın bir kişiye can olması adına hem organlarımızı bağışlayacağız, hem de herkese bunu anlatacağız dedi
E. ÇAĞLA GENİŞ
İzmir Valiliği bünyesinde İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, Türk Kızılayı Ege Bölge Kan Merkezi Müdürlüğü ve İnsan İçin Umut Derneği işbirliğinde organ bağışında farkındalık yaratmak adına hazırlanan "Umuda Işık Tut" projesi hayata geçirildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Sabancı Kültür Merkezi Hasan Tahsin Salonu'nda düzenlenen etkinliğe İzmir İl Sağlık Müdürü Bediha Salnur, Türk Kızılayı Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Gökay Gök, Katip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı İslami İlimler Fakültesi Dekanvekili Prof.Dr. Saffet Köse, İnsan İçin Umut Derneği Başkanı Menşure Gökçe ve çok sayıda davetli katıldı.
Proje kapsamında, organ, doku ve kök hücre bağışının Türkiye'de hedeflenen seviyelere ulaşmasına katkıda bulunmak için, organ bağışında dört yıldır 1'inci olan İzmir'in pilot bölge seçilen ilk 12 ilçesinde halk eğitimleri içerikli konferanslar düzenlenecek.
YETERLİ DEĞİL
Konferansta organ bağışı konusunda bilgi veren İzmir İl Sağlık Müdürü Bediha Salnur, "İzmir, organ bağışında da, organ naklinde de birinci. Hala ulaşamadığımız, anlatamadığımız vatandaşlarımız var diye düşünüyorum. Öldükten sonra organlarımızın bir kişiye can olması adına hem organlarımızı bağışlayacağız, hem de herkese bunu anlatacağız. Kendini yenileyebilen organlardan veya iki organımızdan birin bağışlıyoruz, böbreğimizin birini veya karaciğerimizin bir parçasını veriyoruz zaten. Bunu tavsiye ediyor muyuz? Hayır. Çünkü başka alternatifler varken sağlam birinin yarım kalmasını istemiyoruz. Hastanenin yoğun bakımında beyin ölümü gerçekleşmiş olan ve bir daha hayata dönemeyeceği bir ekip tarafından kanıtlanmış olan kişinin organları bağışlanabilir. Bu kişi, tıbbi cihazlara bağlı olarak en fazla 72 saat daha yaşayabilir. Fakat 'Ölmüştür' dendiği aşamada organımızı bağışlayamayız. İzmir beyin ölümü gerçekleşen hastalardan organ bağışının en fazla yapıldığı kent, ancak bu yeterli değil" diye konuştu.
EN BÜYÜK BAĞIŞ
İzmir'de son 1 yılda yaklaşık 300 beyin ölümü tanısı konduğunu ve bunlardan yalnızca 104'ünün organlarının bağışlandığını söyleyen Salnur, "200 bedendeki organlar, farklı bedenlerde yaşabilecekken toprak olmuş. Tamamen öldükten sonra alınabilen tek organ kornea, kornea alınırken de gözün oyulması gibi bir şey söz konusu değil. Yalnızca ince bir zar alınıyor. Bu salondaki ekip olarak, organlarımızı bağışlama konusunda tereddüt yaşamıyoruz ve muhatap olduğumuz herkese de bu konuyu anlatıyoruz. Beyin ölümü tanısı konmuş biri, cihaza bağlı nefes alıp verebilir ama bir süre sonra cihaza bağlı olmasına rağmen nefes alıp veremez ve iş işten geçmiş olur. Bedenlerimiz bir emanettir, yaşıyorken iyi bakmalıyız ama sayın Diyanet İşleri Başkanı'nın da dediği gibi organ bağışı candan cana yapılan en büyük bağıştır. Öldükten sonra organlarımızın birilerine umut, ışık olması adına organlarımızı bağışlamalıyız" dedi.
DAHA YOLUMUZ VAR
Gönüllü kök hücre bağışı ile ilgili konuşan Türk Kızılayı Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Gökay Gök, "Toplumumuz ya eksik ya hatalı biliyor ya da bugüne kadar büyüklerimiz yanlış anlatmış. Önyargılıyız ve önyargıyı yıkmak çok zor. 10 yıldır Güvenli Kan Temini Projesi'nin başındayım. 1 milyon 370 kişiye sunum yaptık. Yeniliğe açık bir millet değiliz. Değişim zaman alıyor. Kanın görevini bile anlatmamız 10 yılı geçti. Hala 7 milyon 300 bin kişi eksik ya da yanlış biliyor. En önemli konu ise orga bağışı. Kan bağışında bu kadar dirençli olan toplumu düşünün, organ bağışında daha ne dirençler var. Organ ve kök hücre konusunda daha yolumuz var" diye konuştu.
223 EVLADIMIZI KURTARDIK
Türkiyede bin 200 kemik iliği bekleyen hastanın bulunduğunu kaydeden Gök, "Türkök Projesi kapsamında Türkiyede 190 bin kayıtlı gönüllü vericiye ulaştık ve 223 bağışçıdan kök hücre işlemi gerçekleştirildi. Yani 223 evladımızı kurtardık. Ege Bölgesinde 2014-2016 yılları arasında 25 bin 526 kök hücre bağışı yapıldı. Ege Bölgesinde 29 bağışçıdan kök hücre alındı. 2017 yılında Türkiyenin kök hücre bağışı hedefi 88 bin, Ege Bölgesinin ise 12 bin" ifadelerini kullandı.
DİNİ AÇIDAN ELE ALDI
Organ naklinin dini anlamda caiz olduğunu kaydeden Katip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı İslami İlimler Fakültesi Dekanvekili Prof.Dr. Saffet Köse ise, organ nakli hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Köse, bir Müslümanın gayri Müslimden organ alabileceğini ve gayri Müslime organ verebileceğini belirterek, "Çünkü insan, insan olduğu için saygıdeğer ve şereflidir. Organın tek başına dini olmaz. O bütün içerisindeki vücuda ait olan bir şeydir" dedi.
İZMİR ÖRNEK OLACAK
İnsan İçin Umut Derneği Başkanı Menşure Gökçe de şunları söyledi: "Hedefimiz insanlara yararlı bir şeyler anlatabilmek. Gözünde kim olursa olsun, ben ve ekibim bu yola baş koyduk. Organ bağışı için yaptığımız mücadele 81 ile yayılacak ve İzmir de bu konuda örnek olacak."
Haber Merkezi