Advertisement

Türkiye’de tip 2 diyabet artıyor: Şeker tüketimi dünya ortalamasının üzerinde

İzmir Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Can Akçura, Türkiye’de Tip 2 diyabet vakalarının hızla arttığını belirtti. Dr. Akçura, “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre kişi başına yıllık şeker tüketimi dünya genelinde yaklaşık 24 kilogram. Türkiye’de yaptığımız araştırmalarda ise bu miktarın 2024 verilerine göre 35 kilogram olduğunu gördük. Yani dünya ortalamasının oldukça üzerindeyiz” dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 18.09.2025 10:32
  • Güncelleme Tarihi : 18.09.2025 10:32
  • Kaynak : DHA
Türkiye’de tip 2 diyabet artıyor: Şeker tüketimi dünya ortalamasının üzerinde haberinin görseli

Dr. Akçura, 19-25 Eylül Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, şeker hastalığının yaygın bir metabolik rahatsızlık olduğunu vurguladı. “Kan şekerinin yükselmesi; kalp-damar hastalıkları, felç, obezite, yüksek kolesterol ve ani ölümlerle ilişkilidir” diyen Akçura, bu haftaya yönelik farkındalığın artırılması gerektiğini söyledi.

Diyabetin tanımı ve tedavisiyle ilgili bilgi veren Dr. Akçura, “Şeker hastalığını kabaca Tip 1 ve Tip 2 diyabet olarak ikiye ayırıyoruz. Toplumda en sık gördüğümüz, obezite ve metabolik sendromla ilişkili olan Tip 2 diyabettir. Diyabet şüphesi olan hastalarda öncelikle açlık kan şekerine bakıyoruz. Gerektiğinde şeker yükleme testi veya son 3 aylık şeker ortalamasını gösteren hemoglobin A1C testi yaparak tanıyı kesinleştiriyoruz. Tedaviye ilaçlarla başlasak da hastanın yaşam tarzı değişiklikleri çok önemlidir. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve şeker tüketimine dikkat edilmesi hastalığın seyrinde belirleyici rol oynar” ifadelerini kullandı.

DÜNYA ORTALAMASININ ÜZERİNDE ŞEKER TÜKETİMİ

Özellikle Tip 2 diyabetin görülme sıklığının dünya çapında çok arttığını söyleyen Uzm. Dr. Akçura, Türkiye'deki görülme sıklığının dünyadaki görülme sıklığı hızından çok daha fazla olduğunu belirtti. Bu durumun sebepleri arasında yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları ile ilgili yanlışlıkların gösterilebileceğini ifade eden Uzm. Dr. Akçura, şöyle devam etti:

"Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya çapında kişi başına yıllık şeker tüketimi 24 kg civarında. Ülkemizde yapılan araştırmalarda da bunun 2024 verilerine göre 35 kilogram olduğunu tespit ettik. Yani dünya ortalamasının üzerinde bir şeker tüketim oranımız var. Bu daha önceki yıllarda daha düşüktü. 2019 yılında 20 kilogramın biraz üzerindeyken en son 2024 verilerinde bu oran 35 kilograma kadar çıkmış. Oysaki Dünya Sağlık Örgütü'nün önerilerine göre diyetteki önerilen şeker oranının en fazla yüzde 10 olmasını istiyoruz. Hatta daha sağlıklı bir yaşam için şeker tüketimini, günlük aldığımız gıdalarda yüzde 5'e çekmek istiyoruz. Beslenme konusundaki değişiklikler bu açıdan çok önem arz ediyor."

"UZUN DÖNEMDE YAŞAM KALİTESİNİ ETKİLEYEBİLEN BİR HASTALIK"

Diyabetin çok sinsi ilerleyen ve birçok organ ile dokuyu harap edebilen bir hastalık olduğunu hatırlatan Uzm. Dr. Can Akçura, dikkat edilmemesi durumunda pek çok sağlık sorununa yol açabileceğini ifade etti. Uzm. Dr. Akçura, "Örneğin kalp damar hastalıklarında ölüm oranını artırır. Beyin damarlarında tıkanıklığa yol açarak geçici iskemik atak ya da beyin felcine yol açabilir. Sinir uçlarını harap ederek öncelikle el ayaklarda his kaybına yol açabilir. Ayakta olan bir yara hasta tarafından fark edilemeyebilir ve bu yara çabucak ilerleyerek diyabetik ayak dediğimiz bir duruma ve sonrasında da dikkat edilmez, uygun şekilde tedavi edilmezse hastanın ayağının bir kısmının kesilmesine yani ampütasyonuna bile yol açabilecek durumlar olabilir. Aynı zamanda obezite, kolesterol yüksekliği bunlar hepsi birbiri içine geçmiş metabolik sendrom dediğimiz bir sendromun bileşenleridir. Hem kalp damar hastalıkları hem nörolojik hastalıklar hem de böbrek hastalıklarından ölüm oranını çok çok artırmaktadır. Yani hastanın yaşam kalitesini ve sağlığını uzun dönemde çok kötü etkileyebilen bir hastalıktır" diye konuştu.

Diyabetin kontrol altında tutulmasıyla yaşam kalitesinde herhangi bir azalmaya neden oluşturmadığını hatırlatan Akçura, rutin kontrol, ilaç takibi, diyet ve egzersiz ile birlikte yaşam süresinde herhangi bir kısalmaya yol açmadığını bildirdi.

"YILDA EN AZ 10 KİLO FAZLA ŞEKER TÜKETİMİNE SAHİBİZ"

Uzm. Dr. Can Akçura, "Özellikle endüstriyel toplumun tüketim alışkanlıklarının bir yansıması olarak hazır gıdalara ulaşımın çok kolay olması, ekonomik koşullar, sosyoekonomik koşullar nedeniyle hazır gıda tüketimi hem dünya çapında hem Türkiye çapında çok arttı ve bunların şeker oranı çok yüksek. Tüm toplumun da bunlara ulaşımı çok çok kolay. Marketlerde bu tür gıdalara ulaşım kolay. Bunlar yerine daha sağlıklı evde yapılan ürünlerin tüketilmesi gerekir. Biz dünya standartlarına göre yılda en az 10 kilo fazla şeker tüketimine sahibiz. Bunu kısıtlamamız lazım. Şeker tüketimini ilk etapta dünya standartlarına düşürmeyi hedefliyoruz."

Kaynak : DHA