Sayfa Yükleniyor...
Memorial Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Doç.Dr. Ferit Kerim Küçükler, tuz tüketiminde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi
HALİL MEMİŞ/İSTANBUL
Memorial Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Doç.Dr. Ferit Kerim Küçükler, Türkiye’de 4 kişiden birinin hayatını kaybetmesine neden olan hipertansiyon dahil bir çok rahatsızlık, gün içinde tüketilen tuz miktarının azaltılmasıyla önlenebildiğini söyledi. Doç.Dr. Küçükler, “Tuz, vücuttaki su ve kan basıncını sağlamasının yanında yaşam için son derece önemli ve hassas olan asit baz dengesini düzenlemektedir. Günlük tuz ihtiyacının çoğunluğu, işlenmiş besinlerdeki tuz ve doğal olarak tuz içeren besinlerden karşılanmaktadır. Türkiye’de tuzun yarısından fazlası yemeklere eklenen tuzdan, üçte biri ekmek tuzundan, %10’unu ise sofra tuzundan alınmaktadır. Sorun yemekler pişirilirken eklenen tuzdan kaynaklanmaktadır. Gereğinden fazla tuz tüketmenin yarattığı en büyük problem de hipertansiyondur. Türkiye’de 18 yaş üzerindeki her 3 kişiden birinde hipertansiyon vardır. Yüksek kan basıncının neden olduğu en önemli sağlık problemleri ise, kalp krizi gibi kalp damar hastalıkları, böbrek rahatsızlıkları ve felçtir. Vücut sodyum değeri normalin üzerine çıkarsa; huzursuzluk, baş ağrısı, uyku hali, bilinç bulanıklığı, kas seyirmeleri ve nöbet geçirme görülebilmektedir. Genellikle hastanede yatan ciddi hastalığı olan hastalarda görülür. Vücut sodyum değerinin normalin altına düştüğü durumlarda ise; baş ağrısı, kusma, bilinç bulanıklığı, kas yorgunluğu, ağrılar ve solunum yetersizliği yaşanabilmektedir. Sodyum yetersizliği, hormonal nedenlerden böbrek hastalıklarına kadar pek çok durumda görülebilmektedir” dedi.
Haber Merkezi