Aslanoğlu’ndan mahkemede dikkat çeken savunma: Cezaevinden etkileme gücüm yok mu?

GÜLPERİ TİBİN - MERVE AĞRIÇ/ İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki İZBETON A.Ş.’ye ilişkin davanın ikinci duruşması, İzmir Adliyesi’nde görülmeye devam ediyor. Duruşmada savcı, mütalaasını istedi. Savcının mütalaasının ardından söz alan tutuklu sanık CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, mahkeme heyetine yaptığı savunmada davanın haksız yere yürütüldüğünü savunarak, “Bu dava ömrümüzü yedi, sizin de yemiş” dedi.

Aslanoğlu, kooperatif sürecinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, tutuklu yargılanmalarının ‘vicdanları yaraladığını’ belirterek, “Bana ev hapsi cezası verin. Cezaevinden yapamayacağım imkan nedir? Birini etkileme gücüm cezaevinden yok mu hiç?” diyerek tutukluluğuna tepki gösterdi. 

ANLATILANLARIN NERESİNİ DÜZELTEYİM?

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, “Bu dava ömrümüzü yedi. Sizin de yemiş. Bugün mağdur herkesi dinledik. Çoğunu anlıyorum. Dinledik aslında bir çoğu bu tarafa çok bakamama, göz göze gelirlerse ne diyeceğini bilememe ‘ya kimin günahına girelim. Bizim ev meselemiz var alabilirsek açımızdan bir yere gidebilecek’ dediler. Çok haklılar. Anlatılanların neresini düzelteyim? Ağır ceza mahkemesindeyiz haklısınız. Ama biz burada kooperatif falan konuşuyoruz. Dinlediğimiz arkadaşlar kooperatif nedir? Nasıl bir sorumluluğun olduğunu bilmiyor olma ihtimalleri var mı? Kooperatif ortağı olanlara bir eğitim vermek zorunda mıyız? Böyle bir yasa var mı? Böyle bir kural yok. İZBETON denetiminde yalan var mı? Yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetiminde 4. Etap diyor yalan yok. Daire sayıları metrekareleriyle çarparsanız o günkü inşaat yapım maliyeti çıkıyor. İnsanlara 1 milyona çıkan maliyet 100 milyona çıkıyor denilmiş mi? O günkü şartlarda doğruymuş. Çevre Şehircilik Bakanlığını üç kağıtçıkla mı suçlayacağız? 2022’nim başında 10 TL  oluyormuş. İnşaat maliyetini ben mi artırdım? Benim ne kabahatim var? Burada müteahhitten bir şey alma durumu yok.  Genel kurullarda aksi yönde bir oy kullanır 2 kişi sizinle aynı düşünmezse 8 evet 2 hayır çıkarsa, 8 kişinin dediği olur. Makul gerekçeyle dava açabilirsiniz. Zamanında dava açmış olursunuz. 1 yıl kooperatif başkanlığı yaptığım için yargılamıyorum. 2022 için dava açılamaz süresi bitmiş. Onlar için dava açma şansı yok. Anlatılan yerlerde ben zaten yokum. Herhangi bir şekilde üyenin durumu kötüleşirse. Aidati ödeyemeyecek hale getirse; ortada bir suç vardır. Kooperatif üyeliğinden ayrılmak istersiniz, ayrılanın parası da ödenir. Bütün gün suç olmayan işleri konuşuyoruz. Bunlar ağır ceza mahkemesinde görülemez. Size de yazık değil mi?” dedi. 

DAHA BÜYÜK BİR REZİLLİK OLABİLİR Mİ?

Sözlerinin devamında ise Aslanoğlu, şu sözlere yer verdi:

“Bin 504 üye var. Sizde 750 tane şikayet dilekçesi var mı? Hangi yasada üye kooperatiflerin arsa almak zorunda olduğu yazıyor?  Müteahhitler üç kağıtçılık yapıyor. Bizim gelirler idaremiz ‘yok arsa sahibi sen değilsen yüzde 20 KDV uygularım’ diyor. Bizde de zaten böyle. Çevre şehircilik Bakanlığından görüş istenmiş ‘hayır suç değil’ demiş. Neden her davada aynı şeyi konuşuyoruz? Dinlediğiniz tek kişi, ‘Şenol Aslanoğlu zimmetine para geçirdi’ dedi mi? Mağdurunu bilmiyoruz. Osman Gökçek’ik televizyon programında, ‘kooperatiflerde 3 milyar para toplanmış 2 milyarını Şenol Aslanoğlu yemiş’ deniyor. Hani 2 milyar? 1 yıl önce gittim ifade verdim. 1 buçuk yıldır sürüyor ya soruşturma belge nerede? İddia dekont nerede? 50 bin TL iddiası da yok. Hiçbir şey yoksa kessin bir şeyler olmuştur. Uzundere etabında yüzde 7 gecikme oldu diyor. Yüzde 7 gecikme için insan hapse mi atılır? Kaçma şüphesi konusunda gerçekten samimi soruyorum. 3 yıldır il başkanıyım, 20 yıldır şehrin önemli kuruluşlarındayım. Gerçekten kaçma şüphem olduğunu düşünüyorsanız kimde yok bir öğrenelim. Cumhuriyet Halk Partisi’nin il kongreleri var cuma günü. Partililerimiz yine beni kongreye göndermek istedi. 3-4 gün sonraki il komitesine gitmiyorum kaçıyorum. Daha büyük bir rezillik olabilir mi? Farklı partilerden insanlarla düşman mı olacağız. Bilal Saygılı ile kucaklaşmış insanım. Düşmanca mı yaşayacağız? Türkiye’de bizim kadar ünlü nitelikli dolandırıcılık e imza davası. Diploma vermişler. Kimine üniversite diploması, 100 küsür kişiye vermişler. Gözüme inanamadım hepsini tahliye etmişler. Bunların tutuksuz yargılandığı davada bizim tutuklu yargılanmamız vicdan acıtmayacak mı? Ya adamlar sahte diploma vermiş. Bana ev hapsi cezası verin olur. Ben bugüne kadar 100 milletvekili ile belki 200 ziyaret gördüm. 500 E yakın belki avukat gördüm. Cezaevinden yapamayacağım imkan nedir? Birini etkileme gücüm cezaevinden yok mu hiç? Abdullah Öcalan tek başına yatmıyor ben tek başıma yatıyorum. Sağıma, soluma baktığımda bir çete üyesi gördüğümde ben de korkmam. Tamam.”