En büyük darbeyi DAEŞ'e biz vurduk

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius ile Ankara'daki Dışişleri Konutu'nda ortak basın toplantısı düzenledi.

Çavuşoğlu, Litvanyalı mevkidaşıyla gerçekleştirdiği görüşmede 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını belirterek, Bakan Linkevicius'a OHAL uygulaması hakkında bilgi verdiğini söyledi. Bakan Çavuşoğlu, “Maalesef Avrupa'da bazı kesimlerin darbe girişimi sonrasında yine Türkiye'yi hedef aldığını görüyoruz ve Türkiye'deki bu darbe girişiminin vahametini anlayamadıklarını ya da anlamak istemediklerini görüyoruz. Bugüne kadar olumsuz açıklamalarının hatta tehdite varan söylemlerin sebebinin de bu olduğunu düşünüyoruz. Tüm bu negatif açıklamalar, biz de bazı ülkelerin bazı siyasetçilerin darbe girişiminin başarısız olmasından üzüntü duydukları izlenimini verdi. Bizde bu izlenimi bıraktı. Türk halkı bu darbe girişimini durdurarak, Avrupa'da yansıyabilecek bir istikrarsızlığın da önüne geçmiştir” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE'Yİ DAEŞ'İN HEDEF ALMASI DOĞAL”

Türkiye'nin IŞİD'le mücadelesine ilişkin açıklamalarda bulunan Mevlüt Çavuşoğlu, “Türkiye DAEŞ'in her zaman birinci hedefi olmuştur; çünkü Türkiye özellikle DAEŞ'in yabancı terörist kaynağını kurutmuştur. Geçişlerini engellemiştir. 55 bin kişi giriş yasağı listesinde, 4 bine yakın kişiyi sınır dışı ettik. Aynı şekilde gözaltına aldığımız şu anda tutuklu olan DAEŞ unsurları var. Bu anlamda en büyük darbeyi DAEŞ'e biz vurduk. DAEŞ'in ideolojisinin öldürülmesinde Türkiye önemli rol oynamıştır. Recep Tayyip Erdoğan önemli rol oynamıştır. O nedenle Recep Tayyip Erdoğan onlar için birinci hedeftir. 'Bunlar İslam'ı temsil edemez, Müslüman olamaz' diyen Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye'yi DAEŞ'in hedef alması bu anlamda doğal. DAEŞ, diğer terör örgütleriyle sonuna kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu.

“İLK BELİRTİLER ONU GÖSTERİYOR”

Gaziantep'te 54 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısıyla ilgili de konuşan Çavuşoğlu, “En son daha net olarak ortaya yüzde yüz çıkmadı ama ilk belirtiler onu gösteriyor, DAEŞ'in Gaziantep'te 54 vatandaşımızı şehit ettiğini gördük. Böyle bir terör örgütüyle mücadeleye devam etmemiz bizim en doğal hakkımızdır. İçeride ya da dışarıda zaten Suriye ve Irak'ta terör örgütleriyle mücadele edebilmek için Meclis'ten aldığımız tezkere de var. Elimizde uluslararası hukuktan doğan haklarımız da var. Bunları da sonuna kadar kullanmaya her zaman hazırız” dedi.

“GÜLEN'LE İLGİLİ HEYET GELDİ”

Fethullah Gülen'in iadesiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Bakan Çavuşoğlu, “Gülen'le ilgili dün akşam heyet geldi. Bugün ve yarın özellikle Adalet Bakanlığı'nda bizim arkadaşlarımız da katılacak. Toplantılar devam edecek. Bilgi, belge paylaşılacak. Biden'ın gelmesi de önemli. Biden'la da tüm bu süreci ve neden iade etmelerini istediğimizi bir kere daha söyleyeceğiz. Daha sonra da bizden heyet Amerika'ya gidecek. Dosya tamamen hazırlandıktan sonra, şu anda delillerin toplanması süreci de devam ediyor, bu dosyayı iletmek üzere bizzat Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ ile beraber Washington'a gitmeyi planlıyoruz. Hem dosyayı elden teslim edeceğiz hem de görüşmelerimizi Washington'da devam ettireceğiz. Yine bir parlamenter heyeti de özellikle Washington'a göndereceğiz ve kongre üyeleriyle görüşmelerini sağlayacağız. Her koldan bu çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Aramızda anlaşma var, hukuk var. ABD'den de beklentimiz bu anlaşma ve uluslararası hukuk çerçevesinde bizim de ulaştırdığımız belgeler çerçevesinde bir an evvel uzatmadan bu şahsı, bu teröristi Türkiye'ye iade etmesidir” ifadelerini kullandı.

“SOMUT ADIMLARI ATMAMIZ GEREKİYOR”

Darbe girişiminden sonra Avrupa Birliği (AB)'nden Türkiye'ye yeterince destek gelmediği yönündeki yorumlar üzerinden Türkiye'ye verilecek destek konusunda somut olarak nelerin olduğu sorulan Litvanya Dışişleri Bakanı Linkevicius, “Litvanya Dışişleri Bakanı Linkevicius, “Umarım bu sadece bir algıdır, diye sözlerime başlamak istiyorum. Bütün Avrupalı müttefiklerimizle aynı duyguları paylaşarak, bu darbe girişini kınadığımızı düşünmek istiyorum. Aynı şekilde bu yapıcı diyaloğa devam etmemiz gerekiyor artık bu algıdan sıyrılıp. Şu anda bir temas azlığından kaynaklanan belki yanlış anlaşılmalar olabileceğinden bahsettim. Bir an önce ileriye dönük daha yakın çalışarak, daha iyi birbirimizi anlayarak, adımlar atmalıyız. Bu işi doğru yaptıktan sonra öncelikle Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılımı için birlikte çalışmaya devam etmeliyiz. Türkiye çok önemli bir ticaret ortağı. Vizenin kaldırılması için birtakım önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu konuda da devam etmemiz gerekiyor. Duygularımızı bir kenara itip gerçekten somut adımları atmamız gerekiyor” diye konuştu.(DHA/ANKARA)

Haber Merkezi