- Siyaset
- 13.05.2025 17:01
Başbakan Binali Yıldırım, İslamafobik söylemlere işaret ederek, küçük siyasi hesaplar için büyük insanlık değerlerinin kurban verildiğini belirtti
Başbakan Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, Dede Garkın, Eğitim, Kültür ve Araştırma Derneği ev sahipliğinde ATO Congresium'da düzenlenen 'Uluslararası Hacı Bektaş Veli ve Sultan Nevruz Cem'i buluşmasında konuştu.
"Bu topraklar ve bu coğrafya sevgi, hoşgörü medeniyetinin, birlikte yaşama kültürünün yeşerdiği ve bütün dünyaya örnek olduğu topraklardır" diyen Yıldırım, "Bizler, acıyı bal eylemesini bilmiş, birbirine kenetlenmiş bir milletiz. Horasan erenlerinin getirdiği manevi rüzgar Anadolu'yu İslam'ın, imanın, sevginin, merhametin adeta merkezi haline getirmiştir. Alevi irfanının bu topraklardaki merkezi konumu yüzyıllardır ruhlarımızı, sözlerimizi güzelleştirmiştir. Bu vesileyle Anadolu'nun manevi mimarlarından dede Garkın'ı da rahmetle yad ediyorum" ifadelerini kullandı.
BARIŞ VE SULH DİNİ
İslam dininin barış ve sulh dini olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Peygamberimiz barış elçisidir. Allah, iyiliği doğruluğu emrediyor. Buna karşılık çirkin işleri, kötülüğü haksızlığı yasaklıyor. Bu emirleri açıkça ihlal eden hiç kimse İslam adına söz söyleyemez, Müslümanları temsil edemez. Adına DEAŞ denen, IŞİD denen bir terör örgütü yola çıkarak, hiç kimsenin İslamı terörle yan yana getirmesine asla razı olamayız. DEAŞ, Boko Haram, Şebab, PKK, YPG gibi terör örgütleri sadece terör örgütüdür, İslam'la dinimizle hiç ama hiç alakası yoktur. Bu örgütler en büyük zararı da maalesef dinimize, Müslümanlara vermektedir. Biz, dünyanın hiçbir yerinde masum insanlara yönelen bir terör eylemini tasdik etmeyiz, kabul etmeyiz. Bu tür eylemlere girişenlere inançlarına, söylemlerine bakılmaksızın terör örgütü olarak kabul ederiz. İslam, zorbalığın, şiddetin, terörün tam karşısındadır. Terör örgütü vasıtasıyla bizleri, mezhep hatta etnik kimlik üzerinden ayrıştırmaya çalışan fitne odaklarına karşı çok uyanık olmalıyız. İnsan hayatını, insan hayatının dokunulmazlığını esas alan, 'Masum bir insanı öldüren, bütün insanlığı öldürmüş gibidir' diyen şerefli bir dinin mensuplarıyız" şeklinde konuştu.
ÖNCELİĞİMİZ BARIŞ
Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti: "Bizim önceliğimiz hep barış olmuştur. Dünyanın hangi köşesinde olursa olsun, her mazlumun sorunu bizim sorunumuzdur. Ülkemizin, bütün insanlığın huzuru için terörle hiç ayrım yapmadan mücadele veriyoruz. Bir yandan da terörden zarar gören milyonlarca Suriyeli kardeşimize kucak açıp ekmeğimizi, aşımızı paylaşıyoruz. Bu kültür, Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Hacı Bayram Veli gibi erenlerin terbiye ve tedrisatından nasiplendiğimiz değerlerle anlam taşımaktadır. Biz bölgemizde huzur istiyoruz, barış istiyoruz. Biz, dünyada huzur istiyoruz, barış istiyoruz. Bütün gayretlerimiz bunun içindir. Bu sebepten dolayı dünyanın iyiliği için Türkiye diyoruz."
İSLAMOFOBİ VAR
"Bugün İslamofobi diye bir olay var" diyen Yıldırım, "Ve maalesef Batı medeniyetini zehirlemektedir. Demokrasi, insan haklarının, özgürlük değerlerinin yerini ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı almaya başlamıştır. Küçük siyasi hesaplar için büyük insanlık değerleri, ne yazık ki kurban verilmektedir. Bu durum insanlık adına, Avrupa'nın Batı dünyasının geleceği adına hem üzüntü hem endişe vericidir. İnsanlık değerlerini yok etmeyi hedef alan bu sapkınlığa karşı güçlü bir itiraz yükseltirken birileri de bizim yanımızda yer alsın. Farklı olmak insanın fıtratından gelir. Biz farklılıklarımızı, insanlığın, medeniyetin zenginliği olarak görürüz. Bunun bir örneği de benim. Alevi, Sünni vatandaşlarımızın birlikte yaşadığı bir köyde doğdum, benim adımın da çok sevdiğimiz, sevdikleri için adını verdikleri komşumuzdan geldiğini sizlerle paylaşmak isterim. Biz, birbirimizin çocuklarına isim verecek kadar güçlü bağlarla, güçlü bir hukukla birbirimize bağlıyız. Aynı sofrada, aynı tastaki çorbaya birlikte kaşık salladık, düğünlerimizi sünnetlerimizi birlikte yaptık. Birlikte semah, birlikte halaya durduk. Cenazelerde beraber olduk, acılarımızı hüzünlerimizi paylaştık, mutluluklarımızı paylaştık. Bu kardeşiniz Alevi kültürüne çok yakın ve çok sıcak bir komşudur. Bu kültürün içinde büyüdüm" ifadelerini kullandı. (İHA)