“İzmir hak ettiği yerde değil”

NEŞE YAVUZ

Basın mensuplarıyla buluştuğu toplantıda, seçim süreci ve Türkiye’nin siyasi ve ekonomik durumunu değerlendiren Tanrıkulu, “Türkiye, normal demokratik ülkelerde görülmeyecek, şahit olunmayacak bir seçim süreci yaşamaktadır. Bir yandan saray makamı meydan meydan dolaşarak, bugüne kadarki hukuksuzluklarını örtbas etmeye çalışarak iktidar partisine açıkça oy istemekte, diğer yandan başbakan da farklı yerlerde ciddi oranda oy kaybetmeye devam eden partisinin oy kaybını gerçek dışı vaat ve söylemlerle durdurmaya çalışmaktadır. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar atasözü bu iktidar döneminde birçok kez gerçekleşmiştir” dedi.

“HUZURLU BİR SEÇİM ORTAMI YOK”

MİT tırlarının silah taşıdığının ortaya çıkması hakkında konuşan Tanrıkulu, “MİT tırları ile ilgili Sarayın basın sözcüsü, Türkiye’nin Suriye’deki hiçbir gruba silah göndermediğini söylerken, başbakan geçtiğimiz hafta sonu Bayır Bucak Türklerine gönderiyorduk dedi. Kaldı ki daha önce Bayır Bucak Türklerinin böyle bir yardım almadıkları yönünde açıklamaları da olmuştur. Çaresizlik ve acz içinde kalanların göstermiş olduğu bu riyakar, hırçın ve saldırgan tavırlar kaybetmekte oldukları oyları hiçbir zaman geri döndüremeyecektir. Lakin Türkiye, bu tavırlar yüzünden huzurlu ve demokratik bir seçim ortamı yaşamamaktadır. Kamuya ait araçlar, kaynaklar pervasızca kullanılmakta, yıllar öncesi açılmış veya henüz tamamlanmamış projelere toplu açılış kisvesi altında törenler düzenlenmektedir. 12 yıldır genelgelerine rağmen kamu alımlarında yabancının malını tercih edenler, bu seçim sürecinde ‘yerli malı’ söylemine sarılmış, ancak onun da arkasında yabancı ülkelerin menşei çıkmıştır” ifadelerinde bulundu.

“TARİHİ BİR SEÇİM”

Türkiye’nin tarihi bir seçime hazırlandığını belirten Tanrıkulu, “Bu seçimde Türkiye geleceğini oylayacaktır. Parlamenter sistem ile yoluna devam mı edecek, ya da tek adam heveslisi bir kişinin kendine özel istediği başkanlık sistemine mi geçecek? Türkiye evrensel kurallarla yönetilen bir ülke mi olacak, yoksa dünyada birkaç kötü örneği gibi otoriter bir anlayışla mı yönetilecek? Biz ülke olarak istikrarsızlık üreten bir sistemi mi sürdüreceğiz, yoksa bütün dünyanın güven duyduğunu istikrarlı bir siyasî yönetim mi 7 Haziran’dan sonra ülkeye egemen olacak?” dedi.

“BİZ DE BAŞVURDUK”

CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan’ın YSK’nın görevini ihlal ettiği gerekçesiyle Cumhuriyet savcılarını göreve çağırması hakkında konuşan Tanrıkulu, “Biz de birçok başvuru yaptık bu konuyla alakalı. Seçim ihlallerine yönelik başvurulardı bunlar.  Cumhurbaşkanının tarafsızlığını yitirmesi ile alakalı başvuruda da bulunduk, yanıt bekliyoruz” dedi.

“VAAT EDİLENLER YERİNE GETİRİLMEDİ”

İktidarın vatandaşlara gerçek olmayan vaatler verdiğini söyleyen Tanrıkulu, “2011 yılında vatandaşımıza bazı vaat ettiklerinin yerine getirip, getirmediğine 2014 yılı itibariyle baktığımızda; 2011 beyannamesinde 2015 yılı için GSYH hedefini (1 trilyon 76 milyar dolar) içeren vaat gerçekleşmemiştir (2014 yılında 800,1 milyar dolar). 2011 beyannamesinde 2015 yılı için kişi başına düşen GSYH hedefini (14.046 dolar) içeren vaat gerçekleşmemiştir (Kişi başı GSYH değeri 2014 yılında 10.404 dolar). 2011 seçim beyannamesinde 2015 yılı için ihracat hedefini (201,2 milyar dolar) içeren vaat gerçekleşmemiştir (2014 yılında 157 milyar 620 milyon dolar). 2015 yılına kadar 750 km yeni otoyol vaadi gerçekleşmemiş (Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 2014 yılı otoyol artış miktarı verisine bakıldığında sadece 34 km olduğu görülmektedir)” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin ekonomik açıdan problemli olduğunu, iktidarın ise toz pembe bir tablo yarattığını söyleyen Tanrıkulu, “Geleceğimizin teminatları gençlerde işsizlik yüzde 20’lere dayanmış, geniş tanımlı genç işsizlik yüzde 30’ları bulmuştur. Zaten mevcut iktidarın hukuksuz uygulamalarından tedirgin olan yerli ve yabancı yatırımcılar, son olarak iktidarın bir bankaya el koymasıyla artık daha da korkar duruma gelmiş ve yatırım musluklarını kısmışlardır. Nereden bakarsak her alanda başarısız ve kötü rakamlar bu son 12 yılda gerçekleşmiştir” dedi.

“İZMİR HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİL”

İzmir’in hala hak ettiği yerde olmadığını ifade eden Ahmet Kenan Tanrıkulu, “12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimleri’nin üzerinden 4 yıl geçmiştir. Aradan geçen bu 4 yılda İzmir’in halen hak ettiği yerde olmadığını görmekteyiz. İktidar partisi üyeleri tarafından sarf edilen İzmir hakkındaki çirkin söylemler bugün halen yerini ve etkisini korumakta, bu yüzden süslü ve ambalajlanmış siyasi lafları inandırıcı bulunmamaktadır. Bugün Türkiye genelinde yaratılan katma değerin yüzde 13,5‘i, istihdamın yüzde 9,7'si İzmir'den karşılanmaktadır. İzmir yaklaşık 10 milyar dolar ihracatı, vergi tahsilatında yüzde 95’lik oranı, çok sayıda yabancı şirketi ve yabancı yatırımcıyı çekmedeki başarısı ile kendini ispatlamış bir ilimizdir. 2000 yılında 3,3 milyon nüfusu olan İzmir, bugün 4 milyonu aşan nüfusu ile Türkiye ortalamasının üzerinde nüfus artış hızına sahiptir. Aldığı hızlı göç, İzmir’in kentleşmede ve iş hayatında da sıkıntılarını artırmıştır. 2014 yılında ülke ortalamasının da üstünde bir işsizlik oranına İzmir’in sahip olmasının en büyük nedeni, hızlı göç olarak karşımıza çıkmaktadır. TBMM’ye yaklaşık olarak 400 yazılı soru önergesi verdik. Bunların çoğu İzmir ile alakalıydı” diye konuştu.

İzmir’de CHP ve AK Parti çekişmesi olduğuna vurgu yapan Tanrıkulu, “Makasın bir ağzı CHP, diğer ağzı ise AK Parti. Bu çekişmeden ötürü İzmir hak ettiği hizmeti alamıyor. Hem yerel hem de genel bütçeden yararlanamıyor. Daha dün Harmandalı’na gittik. Hala vahşi bir depolama mevcut, tehlikeli bir durumla karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

57’İNCİ HÜKÜMET DÖNEMİ

Daha önce İzmir’de MHP’nin yaptıklarının, bir sonraki dönemde yapılacakların teminatı olduğunu söyleyen Tanrıkulu, “57’nci Hükümet döneminde Türkiye’nin ilk teknoparkını İzmir’e kazandırdık. İZBAN’ın çalışmalarının başlayabilmesi için metronun açılmasını sağladık. 15 OSB projesiyle yaklaşık 50 bin İzmirliye istihdam yarattık. Körfez hattının büyükşehir belediyesine devrini sağlayıp, her türlü yenileşmenin önünü açtık. Türkiye’de ilk kez Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nı İzmir’e kazandırdık. Tariş’i haciz batağından kurtarıp, bugünlere gelmesini sağlarken, başta pamuk ve üzüm olmak üzere tüm tarımsal ürünlere bugünden daha yeterli destekler sağladık. Milletvekilliğimiz döneminde ise İzmir’deki her kesimin sorunlarına çare olmaya çalıştık” dedi.

İzmirlilerin bu seçimde ‘iktidara güle güle’ diyeceğini söyleyen Tanrıkulu, “Her zaman demokrasiden, evrensel hukuktan yana olan İzmirlilere bu seçimde de çok büyük görev düşmektedir. İzmir artık bu seçimde daha güçlü bir sesle ‘İktidara güle güle’ diyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi bugüne kadar samimi ve paylaşımcı politikalarıyla sürekli İzmirlilerin yanında olmuştur. Sahada gördüğümüz İzmirlilerin teveccühü ve desteği sandığa çok büyük bir şekilde yansıyacaktır. İzmir’de olduğu gibi tüm Türkiye’den gelen haberler Milliyetçi Hareket Partisi’nin tek başına iktidarını müjdelemektedir. Ben bir kez daha “Bizimle Yürü İzmir” diyorum” şeklinde konuştu.

“AFİŞLERİMİZİ 2 GÜN ÜST ÜSTE AYNI YERDE GÖREMEDİK”

Toplantıda konuşan MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş, “İzmir’de iktidar olan CHP ve 13 yıldır Türkiye’yi yöneten merkezi hükümet Adalet ve Kalkınma Partisi, İzmir’le ilgili bu kadar yıldır, İzmir için bir şey yapılmamıştır. İzmir uzun yıllardır, AKP ve CHP çekişmesi var. Birbirleri ile olan tartışmaları İzmirliye sıkıntı yaratmıştır. Her iki siyasi partinin İzmir’deki sorunları aşmak amacıyla beraber çalışması gerekmekteydi ama bu gerçekleşmedi” ifadelerinde bulundu.

Karataş, hazırladıkları pano ve afişlerin yerlerinden kaldırıldığını söyleyerek, “afişlerimizi 2 gün üst üste aynı yerde göremedik. Akşam koyuyoruz, sabah aynı yerde bulamıyoruz. Kolluk güçleri tarafından sökülüyor bunlar. 17-25 Aralık afişlerimiz vardı. Bunların sökülmesinin talimatını da iktidar partisi verdi. Halkın bunları bilmesi lazım” dedi.