Kılıçdaroğlu gazeteci ve din adamlarıyla buluştu

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in organize ettiği iftar yemeğine katıldı. Din adamları, kanaat önderleri ile gazeteci yazarları bir araya getiren iftar yemeği sonrasında konukları dinleyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada, şunları söyledi: “Dinlerin ortak amacı insanları güzelliğe taşımak hoşgörüye taşımak. Ama zaman zaman dinler arasında bazen aynı dinin kendi içinde mezhepleri arasında ciddi çatışmalar olmuştur. Avrupa’daki yüzyıl savaşlarını böyle görürüz. Ama insanoğlu aklını ve mantığını kullanarak sonunda şu noktaya gelmiştir. Herkesin inancı kendisinde aittir. Herkesin inancına saygı göstermeliyiz. Dolayısıyla laiklik denen kavramda inançların güvencesi olarak çıkmıştır. Bir başka kişinin inanç alanına bizim müdahale etmemiz gibi bir sonuca varmışız. Buda mezhepler arasındaki çatışmayı, dinler arasındaki çatışmayı büyük ölçüde önlemiştir.”

“İSLAM COĞRAFYASINDA KANIN AKMASIDIR”

“Bizi üzen temel nokta şudur; İslam coğrafyasında kanın akmasıdır” diyen Kılıçdaroğlu, “Öldüren de Allah Allah diye öldürüyor. Öldürülen de Allah Allah diye öbür tarafa gidiyor. O zaman paylaşılmayan ne. Aklımızı ve mantığımızı kullanmak zorundayız. Siyasette çatışma olur mu? Elbette siyasette çatışma olur. Siyasette farklı görüşlerde olur ama bu çatışmayı düşüncelerin çatışması olarak görmek gerekiyor. Bu düşüncelerin çatışmasını da belli bir hoşgörü zemininde belli bir anlayışla, belli bir entelektüel düzeyle götürmek zorundayız. Bunu yaptığımız zaman zaten bize uygar dünyanın bir parçası haline gelmiş Türkiye gözüyle bakılır. Din konusu elbette tartışılacaktır bir toplumda, farklı görüşler elbette olacaktır” ifadelerini kullandı.

Dinin temelinde de, bilimin temelinde de ahlakın yattığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bütün dinlerin ortak temeli ahlak. İster İlahiyat eğitimi almış ol, ister matematik eğitimi almış ol. Her alanın kendi ahlak kuralları etik değerleri var. Türkiye’nin en temel sorunu ahlaki değerlerdeki yozlaşmadır. Bunun dışında Türkiye’nin temel bir sorunu yoktur. Bu temel sorunu çözdüğümüz andan itibaren bilimde de, siyasette de, hayatın her alanında, ticarette de, sanayide de göreceksiniz ki Türkiye farklı bir Türkiye olacaktır. Ahlaki değerlerimizdeki yozlaşmayı nasıl giderebiliriz? Bu da bana göre bu ülkenin entelektüellerine düşüyor. Bu ülkenin aydınlarına. O kadar ciddi yozlaşma sürecinin içine girdik ki, siyasette bu sürecin içine girdi. Sonuçta halk siyasete de siyasetçiye de güven duymamaya başladı. Kendi ayağımıza kurşun sıkar konuma gelmiş durumdayız. Bunu aşmak durumundayız. Ahlaki değerlerimizi yüceltmek zorundayız. O değerleri önemsemek zorundayız” şeklinde konuştu. (İHA/ANKARA)