Türkiye’de neler sıçradı, atağa kalktı!

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıç’ın gündeminde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ekonomi, kamuda tasarruf genelgesi, son dönemde elektrik ve doğalgaza yapılan zamlar vardı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun daha önce sarf ettiği temmuz ayında ekonominin sıçrayacağı, atağa kalkacağı sözlerini eleştiren Kılıç, “Hazır olmak ne demek Sayın Bakan? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkenin ekonomisini uçuracağı vaadiyle getirilmedi mi? Bu sistemle yönetilmeye başladığımız Temmuz 2018 tarihinden bu yana, ekonomi ha bugün ha yarın atağa kalkacak diye bekliyor milletimiz. Bu kadar beklemeye sabır taşı olsa çatlardı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş öncesinde milletimize ciddi vaatler verildi. Yönetimde istikrar. Ekonomide istikrar. Hızlı karar alma ve hızlı çözüm üretme. Ve daha birçok parlak hayaller vaat edildi. Haziran 2018’de yapılan seçimle başkanlık sistemi de başlamış oldu. Yani aradan 3 yıl geçti. Şöyle geriye doğru dönüp baktığımızda Türkiye’nin acil çözüm bekleyen problemleri çözülmüş mü, yoksa hala bekleme odasında mı duruyor? Örneğin hayat pahalılığı! Geçim sıkıntısı, pahalılık ve işsizlik vatandaşın en önemli sorunu haline geldi. Vatandaşın en fazla tükettiği tüm ürünlerde fiyatlar adeta uçmuş durumda. Fiyat artışı o kadar hızlı şekilde oluyor ki, birkaç ay öncesinin fiyatlarını hatırlamıyoruz bile. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçerken dolar kuru 4,5’lardaydı ve 4,5’larda olan doların belinin kırılacağı vaat edilmişti. Yapıldı mı? Ak Parti iktidarının 2023 Hedefleri vardı hatırlarsanız. 2023’te Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacaktı. Kişi başına gelir 25 bin dolar olacaktı. İşsizlik oranı yüzde 5 olacaktı. Hangisine yaklaşıldı? İçişleri Bakanı’nın söylediği sıçrama ve atağa kalkma ülke ekonomisinde olmadı ama hiçbir sıçrama yaşamadık da diyemeyiz. Neler sıçradı, neler atağa kalktı?” diye konuştu.

AİLE BÜTÇESİNE ETKİ EDECEK

Kılıç, elektrik fiyatlarında 1 Temmuz itibariyle yüzde 15 zam geldiğini belirterek, “Böylece elektrik 3,5 yılda yüzde 122 oranında zamlandı. Hükümet yetkilileri gibi ‘fiyatlar güncellendi!’ diyemiyoruz kusura bakmasınlar. Bunlara güncelleme falan demek insanların aklıyla dalga geçmektir. Elektriğe yapılan yüzde 15 zammın ardından aynı gece bu kez bir zam da doğalgaza geldi. Konutlar için yüzde 12, sanayi için yüzde 20 zam. Doğalgaz fiyatı da ocak ayından bu yana yedinci defa artmış oldu. Bunlar basit zamlar değil. Üreticinin maliyetini yükselteceği için ürün fiyatlarında vatandaşa yansıyacak. Aynı şekilde evde kullanım açısından zaten direk aile bütçesine etki edecek. Bu dönemde işsiz kalan, geliri düşen vatandaşların hayatı daha da zorlaşacak. Emeklilerimiz, memurlarımız bu ay zam alacaklardı. Alacakları zam daha ceplerine bile girmeden kat kat fazlasıyla ceplerinden çıktı, eridi. ‘Ekonomimiz Temmuz ayından itibaren öyle bir atağa geçecek ki, buna hazır mıyız demek, dalga geçmekten başka bir şey değildir” diye konuştu.

İDDİALARIN ÜZERİNE GİDİLMİYOR

Türkiye’de siyasi aklın kaybolduğu, birbirinden garip durumların yaşandığı günlerden geçildiğini vurgulayan Kılıç, “Aylardır ağır suç iddiaları taşıyan ifşaatlar havada uçuşuyor. Siyaset-mafya-ticaret üçgenine dair korkunç işaretler ortaya dökülüyor. Acilen soruşturulması gereken suçlamalar konusunda iktidar ikna edici hiçbir açıklama yapmıyor. Hiçbir iddianın üzerine gidilmiyor. Hiçbir ciddi yalanlama yapılmıyor. Ortalığa saçılan bunca çamur, ülkemizin üzerine ağır bir kir tabakası olarak yerleşiyor. Bundan dolayı endişeleniyoruz. Böyle bir ortamda toplumun devlete değil, suç örgütü lideri olarak tanımlanan birisinin sözlerine itibar eder hale gelmiş olmasından dolayı endişeleniyoruz” ifadelerini kullandı.

TASARRUF GENELGESİNE ELEŞTİRİ

Kamuda tasarruf genelgesini hakkımda eleştirilerini dile getiren Şerafettin Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı: “İsrafın, yolsuzluk iddialarının her geçen gün arttığı bu dönemde ‘kamuda tasarruf genelgesi açıklandı. Çeşitli tasarruf maddeleri pakete konuldu. Ancak genelgede Cumhurbaşkanlığı ve TBMM muaf tutuldu. Yani Cumhurbaşkanı, kendi genelgesinde kendini bu tasarruftan muaf tuttu. Bunun yanı sıra bu düzenlemede dikkat çeken bir husus var ki, alt kademelere yönelik bu önlemler alınırken, yüksek düzey bürokraside ise ‘çift maaş” gibi konularda adım atılmamıştır. Kamu şirketlerinin yönetim kuruluna atanan parti içindeki birçok kişi hem çift maaş alıyor hem de lüks araçlara biniyor. Milyonlarca çalışan ve emeklinin geçim derdi artarken, halkın vicdanını yaralayan bu konuya dokunulmadı bile. Ülkemizin ve milletimizin yaşadığı sorunlara yönelik çözüm için Saadet Partisi’ne duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artıyor. Milletimiz yetki verdiği zaman rüşvetlere, yolsuzluklara, kamu kaynaklarının çarçur edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Devletin tüm kurumlarını saran bu çamur tabakasını temizleyip, kaynaklarımızı da insanımıza aktarmakta kararlıyız.”

Haber Merkezi