Sayfa Yükleniyor...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğanın, kamuoyunda uzunca bir zamandır tartışılan bir konuyu kendine has siyasi üslubu ile dile getirdi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Dile getirmesinden sonra Sayın Kemal Kılıçdaroğlunun CHPsinden haddini fazlasıyla aşan açıklamalar olmuştur. Hakaret, iftira, tehdit ve küfür içeren bu sözler son derece provokatif bir dil kullanılarak yapılmaktadır. Siyaset, kamuoyunun sorularına cevap vermeyi gerektirir. Cevaplar yerine tehditler savuran Sayın Kemal Kılıçdaroğlunun CHPsi suçüstü yakalanmanın paniğini yaşamaktadır. Öncelikle şunu bir kez daha belirtmek gerekir, MİT tırları ihaneti Türkiyeyi teröre destek veren ülke olarak göstermek, Türkiyeye uluslararası yaptırım uygulanmasını temin etmek, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve diğer yöneticilerini uluslararası mahkemelerde yargılatmayı hedefleyen büyük bir ihanettir.
KARANLIKTA KALAN NOKTALAR
FETÖ ve CHP tarafından yargılanmakla tehdit edilen ve yurt dışına kaçacak ithamıyla suçlanan Erdoğanın söylediklerinin gayet açık ve net olduğuna dikkati çeken Ünal, Karanlık olan ve karanlıkta kalan noktaları aydınlatması gereken Sayın Cumhurbaşkanımız değil Sayın Kılıçdaroğludur ifadesine yer verdi.
Mahir Ünal, Sayın Kılıçdaroğlu, MİT tırları ihanet suçunda FETÖnün yargı, emniyet, asker ve medya içindeki unsurlarıyla aynı argümanları ve söylemi hala neden kullanmaktadır? sorusunu yönelterek, açıklamasını şöyle sürdürdü: FETÖ de Tırlar silah götürüyordu diyor, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor. FETÖ de Uluslararası mahkemelerde yargılanacaklar diyor, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor. FETÖ de Yurt dışına kaçacaklar, gelip yargılanacaklar diyordu, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyordu. FETÖ de Türkiye güvenlik açısından riskli ülke diyor, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor. FETÖ de kontrollü darbe diyor, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor. Sayın Kılıçdaroğlu Bu görüntüleri ben de seyrettim diyor. Görüntüleri size kim getirdi? Görüntüleri nerede, ne zaman, kimlerle izlediniz? Görüntüleri yalnız mı yoksa başkalarıyla mı izlediniz? İzlerken yanınızda kimler vardı? Bu görüntüleri Can Dündara Enis Berberoğlunun verdiği mahkeme kararlarında var. Peki, Berberoğlu bu görüntüleri nereden, ne zaman, nasıl temin etti? Sayın Kılıçdaroğlunun 17 Mayıs 2015te Zaman Gazetesine yaptığı ziyaretle bu görüntüler arasında ilişki var mıdır? Mustafa Akaydının 15 Temmuz işgal girişimine evcilik, tiyatro demesi ve Sayın Kılıçdaroğlunun kontrollü darbe demesi FETÖ ile aynı söylemi kullanmak anlamına gelmiyor mu? Sayın Kılıçdaroğlu neden ısrarla ülkemizi uluslararası basın aracılığı ile güvenlik açısından riskli ülke olarak göstermeye hala devam ediyor? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve CHPsi siyasetin gereği olarak sandığı, seçimleri ve demokrasiyi adres göstermek yerine, neden ısrarla sokağı adres göstermektedir?
Kılıçdaroğlunun bu soruları cevaplaması gerektiğinin altını çizen Ünal, Hatırlanacaktır ki Sayın Kılıçdaroğlu ve CHPsinin bir kaset kumpası ile göreve geldikleri süreçte neler yaptıkları kamuoyunun malumudur. Ayrıca 17-25 Aralık FETÖ yargı darbesinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu ve CHPsi FETÖnün arkasında uluslararası güçlerin de olduğunu düşünerek AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğandan ancak bu şekilde kurtuluruz düşüncesiyle FETÖnün gemisine binmiştir değerlendirmesinde bulundu. (İHA)
Haber Merkezi