Ünal: Karanlıkta kalan noktalar aydınlatılmalı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kamuoyunda uzunca bir zamandır tartışılan bir konuyu kendine has siyasi üslubu ile dile getirdi


  • Oluşturulma Tarihi : 17.08.2017 07:58
  • Güncelleme Tarihi : 17.08.2017 07:58
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ünal: Karanlıkta kalan noktalar aydınlatılmalı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, “Dile getirmesinden sonra Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinden haddini fazlasıyla aşan açıklamalar olmuştur. Hakaret, iftira, tehdit ve küfür içeren bu sözler son derece provokatif bir dil kullanılarak yapılmaktadır. Siyaset, kamuoyunun sorularına cevap vermeyi gerektirir. Cevaplar yerine tehditler savuran Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si suçüstü yakalanmanın paniğini yaşamaktadır. Öncelikle şunu bir kez daha belirtmek gerekir, MİT tırları ihaneti Türkiye’yi teröre destek veren ülke olarak göstermek, Türkiye’ye uluslararası yaptırım uygulanmasını temin etmek, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve diğer yöneticilerini uluslararası mahkemelerde yargılatmayı hedefleyen büyük bir ihanettir.”

KARANLIKTA KALAN NOKTALAR

FETÖ ve CHP tarafından yargılanmakla tehdit edilen ve yurt dışına kaçacak ithamıyla suçlanan Erdoğan’ın söylediklerinin gayet açık ve net olduğuna dikkati çeken Ünal, “Karanlık olan ve karanlıkta kalan noktaları aydınlatması gereken Sayın Cumhurbaşkanımız değil Sayın Kılıçdaroğlu’dur” ifadesine yer verdi.

Mahir Ünal, “Sayın Kılıçdaroğlu, MİT tırları ihanet suçunda FET֒nün yargı, emniyet, asker ve medya içindeki unsurlarıyla aynı argümanları ve söylemi hala neden kullanmaktadır?” sorusunu yönelterek, açıklamasını şöyle sürdürdü: “FETÖ de ‘Tırlar silah götürüyordu’ diyor, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor. FETÖ de ‘Uluslararası mahkemelerde yargılanacaklar’ diyor, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor. FETÖ de ‘Yurt dışına kaçacaklar, gelip yargılanacaklar’ diyordu, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyordu. FETÖ de ‘Türkiye güvenlik açısından riskli ülke’ diyor, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor. FETÖ de ‘kontrollü darbe diyor’, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor. Sayın Kılıçdaroğlu ‘Bu görüntüleri ben de seyrettim’ diyor. Görüntüleri size kim getirdi? Görüntüleri nerede, ne zaman, kimlerle izlediniz? Görüntüleri yalnız mı yoksa başkalarıyla mı izlediniz? İzlerken yanınızda kimler vardı? Bu görüntüleri Can Dündar’a Enis Berberoğlu’nun verdiği mahkeme kararlarında var. Peki, Berberoğlu bu görüntüleri nereden, ne zaman, nasıl temin etti? Sayın Kılıçdaroğlu’nun 17 Mayıs 2015’te Zaman Gazetesi’ne yaptığı ziyaretle bu görüntüler arasında ilişki var mıdır? Mustafa Akaydın’ın 15 Temmuz işgal girişimine ‘evcilik, tiyatro’ demesi ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun kontrollü darbe demesi FETÖ ile aynı söylemi kullanmak anlamına gelmiyor mu? Sayın Kılıçdaroğlu neden ısrarla ülkemizi uluslararası basın aracılığı ile güvenlik açısından riskli ülke olarak göstermeye hala devam ediyor? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’si siyasetin gereği olarak sandığı, seçimleri ve demokrasiyi adres göstermek yerine, neden ısrarla sokağı adres göstermektedir?”

Kılıçdaroğlu’nun bu soruları cevaplaması gerektiğinin altını çizen Ünal, “Hatırlanacaktır ki Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP’sinin bir kaset kumpası ile göreve geldikleri süreçte neler yaptıkları kamuoyunun malumudur. Ayrıca 17-25 Aralık FETÖ yargı darbesinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’si FET֒nün arkasında uluslararası güçlerin de olduğunu düşünerek ‘AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’dan ancak bu şekilde kurtuluruz’ düşüncesiyle FET֒nün gemisine binmiştir” değerlendirmesinde bulundu. (İHA)

 

 

Haber Merkezi