“Vatandaşlar tedirgin ama sandığa gitmekte kararlı”

CENGİZ ALDEMİR/ANKARA

Ülke 1 Kasım pazar günü sandık başına gitmeye hazırlanıyor. İki hafta sonra vatandaşlar bölgelerinden yeni milletvekillerini meclise yollayacak. Seçimin rengi olan küçük partiler meydanlarda görünmezken, büyük partiler ise Ankara'da patlayan bombadan sonra iyice kabuğuna çekildi. Mitingler iptal edildi. Öyle görünüyor ki, 1 Kasım seçimleri artık profesyonel siyasetçileri bile heyecanlandırmıyor.

7 Haziran seçimlerindeki heyecanın 1 Kasım seçim sürecinde yaşanmadığını ancak seçmenin kararlı olarak sandığa gideceğini belirten Halkların Demokratik Partisi İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, HDP'nin toplumun bütün kesimlerini kucakladığını ve parlamenter sistemin vazgeçilmez bir parçası olduğunu ifade etti.

İzmir seçmeninin önceliğinin akan kanın durması ve ülkenin 7 Haziran seçimleri öncesi barış ortamına dönülmesini istediğini kaydeden HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan vatandaşların yaşanan olaylardan tedirgin olduğunu ancak seçim sandığına gitme konusunda ise daha kararlı gördüğünü ifade ederek gazetemize şöyle konuştu:

“VATANDAŞLAR SANDIĞA GİTME KONUSUNDA DAHA KARARLI”

“7 Haziran seçimleri öncesi insanlar alanlara çıkarken bu seçimlerde insanlarımız alanlara çıkmıyorlar. Ancak bizim yaptığımız toplantılarda, görüşmelerde vatandaşlarımızın sandığa gitme konusunda ise daha kararlı bir tutum içerisinde olduğunu gördüm. İnsanlarımız 7 Haziran seçimlerinden daha kararlı bir duruş sergiliyor. Gözlemlediğim başka bir şey de tedirgin olmaları. Bizim seçmenlerle buluştuğumuz çarşıda, pazarda, kahvede partimize büyük bir ilgi ve destek var. Bunu, HDP'nin parlamenter sistem içinde vazgeçilmez bir yapı taşı olduğunun bir göstergesi olarak okumak gerekir.”

“EKSİKLERİMİZİ 1 KASIM’DAN SONRA GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ”

Partisinin seçim beyannamesindeki eksiklikleri 1 Kasım seçimlerinden sonra daha net bir şekilde gözden geçireceklerini söyleyen HDP İzmir Milletvekili Doğan, “Seçim beyannamemizde vatandaşın talepleri ile örtüşen kısmı çok daha fazla. Ancak 1 Kasım’dan sonra eksikliklerimizi daha net olarak tekrar gözden geçireceğimizi söyleyebilirim. Ülke bir savaş konsepti ile karşı karşıya. Bu anlamda partiler yeterince hazırlık yapamadılar.  Bizim halka vaatlerimiz ile tespit ettiğimiz sorunlar arasında çok ciddi bağlar var aslında. Ufak tefek eksikliklerimiz olabilir sonuç olarak seçim beyannamemizle örtüşüyor diye biliriz” şeklinde değerlendirdi.

“İZMİR HALKI 7 HAZİRAN ÖNCESİ BARIŞI İSTİYOR”

İzmir halkının önceliğinin akan kanın durması ve 7 Haziran öncesindeki barış ortamının yeniden imar edilmesi olduğunu belirten Doğan, “İzmir halkının talepleri konusunda en çok 7 Haziran öncesine dönülmesi için çabamızı ortaya koymamızı istiyorlar. Kanın aktığı, gözyaşının olduğu bir yerde ekonomik taleplerin konuşulmadığını söyleyebilirim. Bizim de önceliğimiz barış, demokrasi, özgürlükler. Tabii ki bunlar için her zaman mücadele ettik ve etmeye devam edeceğiz” dedi.

“MİNUMUM YÜZDE 15 CİVARINDA OY ALACAĞIZ”

Müslüm Doğan 1 Kasım seçimlerinde HDP'nin minumum yüzde 15 civarında oy alacağını iddia eden Doğan, “Seçim sonrası partimiz minumum yüzde 15 civarında oy alacağını söyleyebilirim. Bu seçim sonrası kesinlikle yine bir koalisyon durumu ortaya çıkacaktır. Hangi partiler arasında koalisyon olur şimdiden bir şey söylemek mümkün değil. Bizim partimizin programlarına tekabül edecek ilkelere göre sürecin tekrar başlatılması, ülkenin savaş konseptinden uzaklaştırılması ve yeni bir toplum sözleşmesinde anlaşabilirsek kurulacak bir koalisyon hükümetine desteğimiz söz konusu olabilir. Ülke gerçekliği noktasının tesisi için adım atılacak koalisyonu kim kurarsa kursun biz HDP olarak olumlu bakarız. Ülkenin kalıcı bir barışa kavuşmasını herkes biliyor ve istiyor. Ekmekten, aştan önce kalıcı bir barış isteniyor. Bunları anayasa anlamında ülkenin yeni bir sözleşme yapmasına ihtiyaç var anlamında diyorum. Barış, özgürlük ve demokratik bir yapıyı ortaya koyan her koalisyonun yanında yer alacağımızı söyleyebilirim” şeklinde ifade etti.

“KAOS ORTAMININ SORUMLUSU AKP HÜKÜMETİDİR”

Parti liderlerinin ikili görüşmelerini de değerlendiren Müslüm Doğan, “Davutoğlu, Kılıçdaroğlu görüşmesi ile ilgili olarak şunu söylemem gerekirse bu CHP'nin duruşu ve siyaset tarzı ile ilgili bir husus. Ortada bir boşluk yok. Biz HDP olarak yaşanan kaos ortamından dolayı sorumlu ve önlem alması gereken şu andaki AKP hükümetidir. Bu katliamdan sonra hükümetle neyi görüşeceğiz? Niçin görüşeceğiz? Bunu da sormak gerekiyor” sözleri ile tepki gösterdi.

“BİRLEŞTİREN UNSURLAR ORTAYA KONULURSA CHP-HDP KOALİSYONU KURULUR”

Seçim sonrası CHP ile HDP'nin olası bir koalisyonu konusunda da değerlendirmelerde bulunan Doğan, “İlkelerimiz ölçüsünde ortaya konan bu ortak vatan kavramında barış, özgürlükler, demokratikleştirme konusunda birleştiren unsurlar ortaya konulursa neden koalisyon kurulmasın” sözleri ile değerlendirdi.

“SEÇİM HÜKÜMETİ DEĞİL AKP HÜKÜMETİ GÖREV BAŞINDA”

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, “Bu hükümet AK Parti hükümeti değil, seçim hükümetidir”  sözlerini değerlendiren HDP'li Doğan, “Öncelikle her ne kadar bağımsız olarak kısa bir süre o hükümette bulunmuş olsak da, bizim ayrılmamızla AKP'nin kendi bürokratlarından oluşturduğu bir bakanlar kurulu göreve başladı. Partimizin aldığı oy oranına göre görevi kabul ettik. Daha sonra kendimize ve halkımıza olan saygımızdan dolayı yapılan yanlışlıklara tepki göstererek istifa ettik. Yurttaşlarımız şunu bilsin ki şu anda görev başında bulunan bakanlar kuruluna bir koalisyon hükümeti demek yanlıştır. Başbakan Ahmet Davutoğlu kimseyi kandıramaz. Davutoğlu'nun başkanlık yaptığı bakanlar kurulunun bir AKP hükümeti olduğunu herkes biliyor ve gerçek de budur. Özetle AKP hükümeti görev başındadır” sözleri ile tepkisini dile getirdi.

Haber Merkezi