Yapılacak tek şey; erken seçim

EMİNE ŞEKER

Türkiye’nin Milli görüşün tecrübesine, basiret ve ferasetine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, yapılacak tek şeyin bir an evvel erken seçime gidilmesi gerektiğini ifade etti.

AKITTIKLARI KANDA BOĞULACAKLARDIR

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini vurgulayarak, “Gün geçmiyor ki yüreğimiz yeni bir acıyla yanmasın. Ocaklarımıza kor bir ateş düşmesin. Bildiğiniz gibi adeta tek bir merkezden düğmeye basılmışçasına son dönemde terörist saldırılar birden bire artmaya başladı. En son, önceki gün Hakkâri’de alçakça bir saldırı sonucu üç askerimiz şehit edildi. Dün de yaklaşık iki aydır kayıp olan bir korucu vatandaşımızın cansız bedeni, acımasız bir şekilde infaz edilmiş halde bulundu. Ben sözlerimin hemen başında bu menfur saldırıları, bütün nefretimle lanetliyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet kederli ailelerine sabrı cemil niyaz ediyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Bu hain saldırıları gerçekleştirenler ipi dış güçlerin elinde olan kuklalardır. Amaçları da milletimiz arasına kin ve nefret tohumları ekerek kardeş kavgası çıkarmaktır. Ancak bu alçaklar bilmelidir ki hiçbir zaman karanlık hedeflerine ulaşamayacak, akıttıkları kanda boğulacaklardır” dedi.

KİMSE SÜRECİN NE İÇERDİĞİNİ BİLMİYOR

Millet olarak sinsi ve hain plana karşı uyanık davranmak zorunda olduklarını belirten Kılıç, “Olayların provoke edilmeye çalışıldığı bölgeler dikkate alındığında ülkemiz üzerinde tehlikeli bir oyun oynandığı açıktır. Bu ülkeyi savaşlarla işgal edemeyeceklerini anlayan dış güçler, ülkemiz içerisinde bir kardeş kavgası çıkararak Türkiye’yi karanlık bir girdabın içine çekmeye ve böylece bölüp parçalamaya çalışmaktadır. Bu sinsi ve alçak planlara karşı verilecek en güzel cevap, ‘inadına kardeşlik’, ‘inadına birlik ve beraberlik’’ olacaktır. Çünkü Türk ve Kürt kardeşliği bu topraklarda yeni yetişmiş bir filiz değil, kökü bin yıllara dayanan köklü bir çınardır. Bu kardeşliği bozmaya kimsenin ama hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Ancak geldiğimiz noktada bir gerçeği de hepimiz görmek ve itiraf etmek zorundayız. O gerçekte şudur ki; AKP hükümeti eliyle uygulanan yanlış politikalar terörü çözmek yerine daha da cesaretlendirmiş, daha da arttırmıştır. Bu yanlış politikalar yüzünden, Çözüm süreci- adeta ‘çözülme sürecine’ dönüşmüştür. İki yılı aşkın süredir, sihirli bir kelime gibi, sürekli ‘Çözüm Süreci’ ile yatıyor, ‘Çözüm Süreci’ ile kalkıyoruz. Ama kimse bu sürecin ne içerdiğini bilmiyor. Öyle bir süreç ki; Muhtevası belli değil, istikameti belli değil, amacı belli değil, hedefi belli değil. Biliyorsunuz en son Genel Kurmay Başkanımız bile Çözüm süreci ile ilgili herhangi bir bilgisinin olmadığını açıkça söyledi. Ben daha ileri gidiyor ve diyorum ki, Çözüm Süreci’nin sonunda ne olacağını, bu hükümet kendi de bilmiyor. Çünkü bilse böyle rotasını kaybetmiş gemi gibi bir o yana bir bu yana savrulup durmaz. Akşam başka konuşup, sabah başka konuşmaz. Öyle anlaşılıyor ki bu çözüm süreci ile ilgili en fazla bilgi sahibi olan kişi, İmralı’daki Öcalan’dır” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİNE GİTMEK ZORUNDADIR

Kılıç, Türkiye’nin son dönemde hiç olmadığı kadar gerilmiş, kutuplaşmış ve geleceğe olan umudunu kaybettiğini iddia ederek, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin sorunları artık bakan, başbakan değişiklikleriyle çözülemez. Bunlar sadece kozmetik tedbirlerdir. Göz kandırmacadır. Türkiye, kabine değişikliğine değil, zihniyet değişikliğine gitmek zorundadır. O zihniyetin adresi ise Milli Görüştür, Saadet Partisi’dir. Türkiye’nin Milli görüşün tecrübesine, basiret ve ferasetine ihtiyacı vardır. Bu yüzden yapılacak tek şey bir an evvel erken seçime gitmek ve Türkiye’yi rahatlatmak olmalıdır.”

Haber Merkezi