Ege Daçka’nın gençlik devrimi 

Basketbolun Türkiye’deki gelişim yolculuğuna farklı bir soluk getiren Ege Üniversitesi-Darüşşafaka iş birliği, dördüncü yılında hem sahadaki başarıları hem de genç oyuncu yetiştirme modeliyle dikkat çekiyor. Prof. Dr. Timuçin Gençer yönetimindeki Ege Daçka, modern üniversite kampüsü ile köklü kulüp kültürünü bir araya getirerek benzersiz bir yapı oluşturdu. Spor ve eğitimin aynı çatı altında yürütüldüğü Ege Daçka modeli; modern tesisler, genişleyen altyapı takımları ve gelişime odaklanan antrenman yaklaşımı sayesinde örnek oluyor. Bir araya geldiğimiz takımın başantrenörü Timuçin Gençer, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. 

Ege Üniversitesi ile Darüşşafaka Spor Kulübü arasındaki iş birliği dördüncü yılına girdi. Bu süreçte elde edilen sportif başarıları ve genç oyuncu yapılanmasının geleceğe dönük sürdürülebilirliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu sene, dördüncü yılımızda Darüşşafaka Spor Kulübü ile iş birliğimizi sürdürüyoruz. İlk başladığımız 2022-2023 sezonunu play-off’a girerek tamamladık ancak ilk turda elenmiştik. 2024-2025 sezonunda son sekiz takım arasında kalarak önemli bir başarı elde ettik. Geçen sene ise 6’lı final grubunu dördüncü olarak bitirdik. Her geçen yıl çıtamızı yükselterek ilerledik. Takımımız önceki senelerde olduğu gibi genç oyunculardan oluşuyor ancak bu sezon genç oyuncularımızın sayısı çok daha fazla. Açıkçası bu takımın sezon sonunda ligi nerede bitireceğini biz de merak ediyoruz çünkü bu gençlerin potansiyeli oldukça yüksek. Biz de bu potansiyeli açığa çıkarmaya çalışıyoruz. Saha içerisinde olumlu sonuçlar almak için her zamanki gibi sonuna kadar mücadele edeceğiz.

GENÇ VE DİNAMİK KADRO 

Ege Daçka olarak bu sezon için belirlediğiniz hedefler neler? Genç oyuncu gelişimi, play-off hedefi ve takımın genel yapılanması açısından nasıl bir sezon planlıyorsunuz?

Gençleri hem fiziksel hem de teknik olarak daha iyi seviyelere getirerek, onların kendi hedeflerine ulaşmaları için bir köprü oluyoruz. Ege Üniversitesi ve Darüşşafaka markasını en iyi şekilde temsil ederek sezonu iyi bir yerde bitirmek istiyoruz. Bu sezon da mutlaka play-off’a girmeyi hedefliyoruz. Her maça galibiyet parolasıyla çıkıyoruz; kazanmak için her zaman, durum ne olursa olsun, mücadele edeceğiz. Basketbol artık oyuncuların sahada yüzde yüzünü vererek oynadığı bir hale geldi. Mümkün olduğunca az hata yaparak, hatalardan dersler çıkararak, gençlerin kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. Gençlerin yanında tecrübeli oyunculara da yer vererek onların gelişimine katkı sağlamak istiyoruz. Her işin başlangıç aşaması zordur. Darüşşafaka Spor Kulübü yöneticileriyle bu iş birliği organizasyonu için planlanan hedefleri çok daha hızlı bir şekilde gerçekleştirdiğimizi görmek bizi mutlu ediyor.

EGE DAÇKA MODELİ 

Ege Daçka modelinin kulüp-üniversite iş birliği açısından Türkiye’de örnek gösterilmesinin arkasında hangi unsurlar yatıyor? Bu yapının sürdürülebilirliği ve elde edilen sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ege Üniversitesi’nde sporu seven ve destekleyen rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak sayesinde bu proje bugünlere geldi. Rektörümüzün desteğiyle birlikte dördüncü yılımıza girdik. Darüşşafaka’nın da bizimle iş birliğini sürdürme motivasyonu, kat ettiğimiz yol ve aldığımız sonuçlar, hem altyapı hem de A takım açısından memnuniyet verici oldu. Umarım bundan sonra da bu başarılı organizasyon modeliyle İzmir ve Türkiye için örnek olmaya devam ederiz.

MODERN TESİSLERDE EĞİTİM 

Modern tesislerde eğitim ve sporun bir arada yürütülmesi, genç oyuncuların gelişimine nasıl katkı sağlıyor?

İzmir’de TB2L seviyesinde geçmişte dört takımın olduğu dönemler vardı. Bu sezon İzmir’i temsil eden tek takımız ve açıkçası bu durumdan çok da mutlu değiliz. Gençlerimizin gelişerek A takımda üst liglerde oynamaları için organizasyonlara ve takımlara ihtiyaçları var. Basketbol Federasyonu’nun BGL’ye yönelik aldığı yeni karar doğrultusunda, takımların yaş sınırı aşağıya indirildi. Bu nedenle BGL takımı oyuncularının çoğu ya İzmir dışına çıkmak ya da basketbolu bırakmak zorunda kaldılar. Ege Üniversitesi Daçka organizasyonu olarak gençlerimize katkı sağlayabilmek sorumluluğunun bilinciyle onlara takımımızda daha fazla yer verdik. Bu seneki takımımızın yaş ortalaması yirmi. Takımımızda 2006 ve 2007 doğumlu oyuncularımız ağırlıklı olarak yer alıyor. Geçtiğimiz sezondan dört oyuncumuz kaldı ve bir de tecrübeli oyuncu transfer ettik. Gençlerle birlikte tecrübeli isimleri harmanladık. A takımda16 lisanslı sporcumuzla, Ege Üniversitesi kampüsünün modern tesislerinde gençlerimizin spordan kopmadan eğitimlerini sürdürmelerini sağlıyoruz. Altyapı organizasyonlarımızda, kuruluş aşamasında sürecin doğası gereği sınırlı sayıda takımla başlamıştık; şimdi ise takım sayımız bir hayli arttı. Altyapıda 17 takımla mücadele ediyoruz. Çocuklarımıza ve gençlerimize daha fazla şans verebilmek ve onların sahada mücadele edebilmelerini sağlamak için takım sayımızı artırdık.

ALTYAPIMIZ GELECEĞİMİZ 

Altyapı yapılanmasında artan takım sayısı ve yeni sistemin çocukların geleceğine etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çocukların geleceğe yönelik gelişimleri açısından sporun katkısı çok önemli. İlk etapta çocuklarımıza kaliteli antrenörlerle basketbolun temellerini öğreterek, güvenli bir ortamda, modern tesislerde huzur içinde basketbol eğitimlerini sürdürmelerini sağlıyoruz. Bu aşamanın sonrasında yıldız ve genç takım düzeyinde artık performansa yönelik çalışmalarımız hız kazanıyor. Bu organizasyonun varlığı İzmir için çok önemli. Ülkemizin bu tarz organizasyonlara gerçekten ihtiyacı var. Altyapıların gelişmesi gerekiyor. Çocuklarımızın birçok spor branşını denemesi lazım. Sporun farklı disiplinlerinde sağlıklı organizasyonlar kurmamız gerekiyor. Çocuklarımızı bu şekilde yetiştirebilirsek, ülkemiz uluslararası anlamda daha güçlü hale gelecektir. Ayrıca spor branşlarındaki çeşitlilik, bireylerin gelişimi için önemli fırsatlar yaratacaktır.