Sayfa Yükleniyor...
Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Zalgris Vilnius maçı, ilk ciddi karşılaşmada ilk ciddi alarm zillerinin çaldığı maç oldu
Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Zalgris Vilnius maçı, ilk ciddi karşılaşmada ilk ciddi alarm zillerinin çaldığı maç oldu.
Saydığımızda 5 net gol pozisyonuna giren ve 2’sini gole çeviren bir rakip vardı karşınızda. Bu her bakımdan asla kabul edilemeyecek bir şey.
Takımın henüz hazır olmadığı açık ama neden hazır değil? Hazır olmamasının en büyük sorumlusu kim? Okan Buruk tabi ki. Ne yazık ki Okan Buruk bu maçın en büyük sorumlusu.
Gelelim yanlışlara…
Galatasaray geçen sezon zaman zaman Barış Alper’in santraforda çıktığı bazı maçlar oynadı ve başarılı sonuçlar aldı ama genel itibariyle Icardi ile oynadı yani net bir santrafor ile oynadı ve başarılı oldu. Geçen sene ki kadrodan pek de bir şey değişmedi. Haliyle takımın kimyasında net bir santrafor ile oynamak var.
Icardi yokken, elinizde net bir santrafor da yokken yapacağınız en iyi şey bu görevi sahada en iyi yerine getirebilecek oyuncularla oynamak olur. Kim var bu görevi sahada en iyi yerine getirecek; Halil Dervişoğlu.
Takımın dün sahada en büyük eksiği net bir santrafor eksikliği. Fakat Kerem de Barış Alper de ve hatta Zaniolo da net bir santrafor ile oynuyor gibi oynadı. Ara ara içeriye doğru toplar kesildi fakat orda topa vuracak adam yoktu.
Nitekim Halil oyuna girince oyunun seyri değişti ve hem rakip savunma ile daha çok boğuştu hem de golünü attı.
Bir başka yanlış Mertens ile başlamamak oldu. Oyun planının kurgusunda Mertens yoksa ve bu adam bir önceki sezon en çok forma şansı verdiğin adamlardan bir tanesi ise; kendi kendine takımının kimyasını bozuyorsun demek oluyor.
Nelsson-Abdülkerim ikilisine gelelim bir de… Bu ikilinin geçen sezon ki maçlarda kuvvetli ve hızlı forveti olan takımlara karşı ne kadar zorlandığını çok iyi gördük. Okan Hoca görmedi mi? Görmemiş belli ki. Hocaya buradan sesleniyorum; acilen takım savunmasına ayak uydurabilecek hızlı bir stoper alınmalı. Yoksa bırakın Şampiyonlar Ligi’ni bu turu geçseniz bile bir sonraki turda çuvallama ihtimaliniz oldukça yüksek!
Okan Hoca’nın görmek istemediği iki şey var. Berkan ve Barış Alper şu an bu takımın seviyesindeki oyuncular değil. ‘Berkan neyse de Barış Alper için abartıyorsun’ diyenler olabilir.
Kesinlikle abartmıyorum. Berkan 3 metreye pas atamıyorsa; Barış Alper her maçta net bir pozisyon üretemiyorsa benim bu fikirde olmam şaşırtıcı olmamalı.
Okan Hoca’nın dünkü en büyük hatası ise Berkan ile oyuna çıkmak oldu. Şampiyonlar Ligi’nde Türk oynatma zorunluluğu yok ki değerli Hocam. Berkan, Midtsjö’dan daha iyi bir oyuncu mu? Midtsjö, oyuna girdikten sonra hem 6 numarayı hem de 8 numarayı Berkan’dan daha iyi yapabileceğini göstermedi mi sizlere.
Yani sizlere anlatmak istediğim sözün aslı; bu skor Okan Hoca’nın hatasıdır. Oyuncular hazır değildi ama hazır olmalıydı. Oyuncu tercihleri bu kadar yanlış olmamalıydı.
Taraftar veya yorumcular biz eleştirmekte haklıyız. Eleştirilere kinlenmeyin sakın Okan Hocam. Çünkü biz de sizin başarılı olmanızı istiyoruz. Ama bu kadar yanlış yaparsanız işiniz zor.
Haber Merkezi