Advertisement

Tarihte bugün ne oldu?11 Eylül...

Tarihte bugün neler yaşandı? Zaferler, felaketler, ünlü doğumlar ve sürpriz ölümler… 11 Eylül’ün en çarpıcı olaylarını keşfedin!

  • Oluşturulma Tarihi : 11.09.2025 00:12
  • Güncelleme Tarihi : 11.09.2025 00:12
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Tarihte bugün ne oldu?11 Eylül... haberinin görseli

Türkiye ve dünyada 11 Eylül tarihinde neler yaşandı, tarihte bugün kim doğdu, kim öldü, tarihte bugün yaşanan önemli olaylar neler gibi soruların cevaplarını sizler için derledik.

TARİHTE BUGÜN NE OLDU?

11 Eylül 2001 Salı günü, Amerikan yolcu uçaklarını kaçıran saldırganlar, New York'taki iki gökdelene çarparak binlerce kişinin ölümüne yol açtı.Bu saldırılar sadece Amerika için değil, tüm dünya için yüzyılın en travmatik olaylarından biri oldu.

ABD'nin doğu kıyısında uçmakta olan dört uçak, birbiriyle bağlantılı kişilerden oluşan küçük bir ekip tarafından aynı anda kaçırıldı.Daha sonra saldırganlar bu uçakları New York ve Washington'ın simgeleşmiş binalarına çarpmak için güdümlü füze gibi kullandılar.

Binaların yanmaya başlamasıyla, üst katlarda çalışan insanlar mahsur kaldı;. Şehrin üstü kalın bir duman tabakasıyla kaplandı.

İki saatten az bir sürede 110 katlı iki gökdelen büyük bir toz bulutu yaratarak çöktü.

09.37'de üçüncü uçak, başkent Washington DC yakınlarındaki ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) binasının batı kısmına çarptı.

Dördüncü uçak ise yolcuların müdahalesiyle 10.03'te Pennsylvania'da açık bir alana düştü.

Müdahale olmasaydı uçak korsanlarının başkentteki Kongre binasını hedeflediği tahmin ediliyordu.Saldırılarda, (19 uçak korsanı dışında) toplam 2977 kişi hayatını kaybetti.

Bunların çoğu New York'taki İkiz Kuleler'deydi. Burada 2606 kişi çarpma anında veya daha sonra yaralarından dolayı yaşamını yitirdi.Kaçırılan dört uçakta bulunan 246 yolcu ve mürettebatın tümü hayatını kaybetti.Pentagon'da 125 kişi öldü.

TARİHTE BUGÜN KİM DOĞDU?

Ömer Zülfü Livaneli  11 Eylül 1946 yılında doğdu. Gürcü kökenli bir aileden gelmektedir. Zülfü Livaneli'nin babasının dedesi Ömer Bey, Livane Sancağı'nın yerel bir yöneticisi olan Yusuf Ağa'nın oğludur. Yusuf Ağa'nın yönetici olduğu köy, 93 Harbi olarak da adlandırılan 1877 savaşında, Rus ordusu tarafından kuşatılır.Yusuf Ağa, üçüncü oğlu Ömer'i Erzurum bölgesi cephe komutanı Ahmet Muhtar Paşa'ya yazdığı mektubu iletmesi için gizlice köyden uzaklaştırır. Ömer'in köyden uzaklaşmasından iki gün sonra köy Rus ordusu tarafından tamamen yok edilir.[4] Aileden, Erzurum'a gönderilen Ömer dışında, herkes öldürülür.Bu sırada 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın Kafkasya Cephesi komutanı, 1912 yılında kısa dönem sadrazamlık da yapan devlet adamı Ahmet Muhtar Paşa, Ömer'i yanına alarak özel muhafızı yapar. Ahmet Muhtar Paşa'nın komutasındaki ordu, Rus ordusuna karşı yaptıkları 25 Ağustos 1877 tarihinde Gedikler ve 24 Ekim'deki Yahniler savaşlarını kazanmalarına rağmen Erzurum Rus ordusunun işgaline uğrar.

 Tuna cephesindeki Rus ordularının yaklaşması üzerine İstanbul'a çağrılan Ahmet Muhtar Paşa'nın yerine gelen paşa, onun önerisiyle Ömer'in göreve devam etmesini ister. Rus orduları, Erzurum'u işgal ettikleri 9 Kasım 1877-13 Temmuz 1878 tarihleri arasında, halka eziyet eder. Halkın çektiği bu eziyetlere sessiz kalamayan Mülazım Ömer Bey ve iki subay arkadaşı, bir kış gecesi, Rus ordusunun komutanına pusu kurarak onu ve muhafızlarından birini öldürürler.[4] Diğer muhafız kaçmayı başarır. Olayın duyulmasından sonra Ruslar geniş çaplı arama başlatırlar.[4] Suikasttan kurtulan muhafızın tanıklığına başvurularak idam etmek üzere suikastçılar aranır.[4] Ömer Bey ve arkadaşları, bir önlem olarak hastaneye yatırılırlar.[4] Rus muhafız tarafından tanınmamaları için çok az yemek verilerek zayıflatılıp, her gün katranla ovularak ölümcül hasta görüntüsü verilirler.[4] Ruslar hastaneyi aradıklarında onları tanıyamazlar.[4] Ömer Bey ve arkadaşları kurtarma girişimine rağmen yine de tehlikededirler.[4] Bu yüzden, komutan onu ve arkadaşlarını Erzurum'dan uzaklaştırır.[4] Ömer Bey'i kolağası rütbesine yükselterek o sıralar Hüseynik olarak anılan köyde bulunan Harput Redif Taburuna tayin eder.[4] Kolağası Ömer Bey, burada o bölgede yaygın olarak yaşamakta olan Çeçen halkından bir kızla evlenip çocuk sahibi olur.[4] Ömer Bey, bir sefer sırasında öldüğünde oğlu Zülfikar 10 yaşındadır.[4] Zülfikar Bey, babası gibi devlet hizmetinde çalışır ve sorgu hâkimi görevine getirilir.[4] Zülfü Livaneli'nin babasının babası olan Zülfikar Bey; iriyarı, heybetli, sert olduğu kadar sevecen bir hâkimdir.[4] Zülfikar Bey'in üç erkek çocuğu da hâkim olur. Bu üç kardeşten en büyükleri ve Zülfü Livaneli'nin babası Mustafa Sabri Livanelioğlu, Yargıtay Başkanlığı'na dek yükselir. Zülfü Livaneli'nin babası Mustafa Sabri Livanelioğlu, 1940 tarihinde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra savcı olarak atandığı Konya'nın kaplıcalarıyla ünlü ilçesi Ilgın'da adliyenin arkasındaki konağın büyük bahçesinde dolaşırken gördüğü Davavekili Asım Bey'in üç kızından ortancası olan Şükriye Hanım'la evlenir, Mustafa Sabri Livanelioğlu ve Şükriye Hanım'ın, Ömer Zülfü, Asört çocuğu vardır.

ABD Fairfax Konservatuvarı'nı bitirmiştir. Zülfü Livaneli bağlama çalmayı teyzesi Nazmiye (Türeli) Yücel'in eşi olan eniştesi Turhan Yücel'den, Ilgın'da yaşadığı yıllarda ve yaz tatillerinde öğrendiğinde, eniştesi Turhan Bey'in kendisine hayatını değiştirecek bir sermayeyi hediye ettiğinden haberi yoktu.[kaynak belirtilmeli]

Zülfü Livaneli, müziği ile birçok ulusal ve uluslararası ödül aldı ve eserleri Joan Baez, Maria Farantouri, Maria del Mar Bonet, Leman Sam, Sezen Aksu, Gülden Karaböcek gibi yerli ve yabancı sanatçılar tarafından yorumlandı. Kültür, sanat ve politika alanında faaliyet gösteren sanatçı, sanat yaşamı boyunca 300'e yakın besteye ve 30 film müziğine imzasını attı.

Türkiye'den ansızın ayrılarak İsveç'e sürgün yıllarında muhtelif işlerde çalıştı.

Bugüne kadar dört uzun metrajlı film yönetti: "Yer Demir Gök Bakır", "Sis", "Şahmaran" ve "Veda". Valencia Film Festivali'nde "Altın Palmiye" ve 1989'da Montpelier Film Festivali'nde "Altın Antigone" ödüllerine layık görüldü. "Sis", "En İyi Avrupa Film Ödülü"ne aday gösterildi. Sanatçının filmleri Türkiye, ABD, Fransa, Almanya, İsviçre ve Japonya'da gösterime girdi ve BBC, WDR, İspanya, Kanada ve Japon televizyonları gibi birçok televizyon şirketine satıldı.[

Ekim 1986'da Cengiz Aytmatov'un daveti üzerine Federico Major, Yaşar Kemal, Arthur Miller ve diğer ünlü sanatçı ve düşünürlerin katıldığı Kırgızistan ve daha sonra Wengen, Granada ve Mexico City'de toplanan Issyk-Kul Forumu'nda yer aldı.

Livaneli; Elia Kazan, Jack Lang, Vanessa Redgrave, Arthur Miller, Mikis Theodorakis gibi ünlü kişilerle birlikte dünya kültürünün ilerlemesi ve dünya sanatlarının gelişmesine katkıda bulunmak üzere çalışmalarda bulundu.

1996 yılında Paris’te merkezi bulunan UNESCO (Birleşmiş Milletlerin Eğitim Kültür Bilim Kurulu) tarafından büyükelçilik verilen sanatçı Livaneli, 1978 yılında yaptığı "Nazım Türküsü" adlı albümde Nâzım Hikmet'in şiirlerinden bestelediği şarkıları bir araya getirdi.

"Arafat'ta Bir Çocuk", "Geçmişten Geleceğe Türküler", "Sis", "Orta Zekalılar Cenneti", "Diktatör ile Palyaço", "Sosyalizm Öldü mü", "Engereğin Gözündeki Kamaşma", "Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm", "Mutluluk", "Leyla'nın Evi", "Sevdalım Hayat", "Son Ada", "Sanat Uzun, Hayat Kısa", "Serenad" ve Kardeşimin Hikâyesi kitaplarının yazarıdır.

19 Mayıs 1997 tarihinde, Ankara Hipodrom meydanında verdiği konsere 500.000 kişinin katılmasıyla Türkiye'nin en büyük konserini gerçekleştirme unvanını kazanmıştır.

TARİHTE BUGÜN KİM ÖLDÜ?

Ergun Köknar Orta Direk Şaban ve Milyarder filmlerindeki rolleriyle tanınmıştır. Tiyatro, sinema, dizi oyunculuğunun yanı sıra 1973'ten itibaren gazetecilik yapmıştır. Türkiye'nin ilk gurmelerinden biri olarak tanınır.

1934'te İstanbul'da doğdu. Babası, oyuncu Sait Köknar, annesi Rabia Hanım'dır. İlk defa dört aylık iken Aysel Bataklı Damın Kızı filminde beyaz perdede göründü.Altı yaşında ise Şehvet Kurbanı adlı filmde bir erkek çocuğunu canlandırdı. Böylece bir Türk filminde oynayan ilk çocuk oyunculardan biri olmuştur.

Babasını 10 yaşında iken kaybetti. Muhsin Ertuğrul’un ve Behzat Butak’ın himayesinde öğrenim gördü. [1]Lise eğitimini Galatasaray Lisesi'nde, yükseköğrenimini İTÜ Mimarlık Fakültesi'nde tamamladı. Öğrencilik yıllarında Genç Oyuncular adlı amatör tiyatro topluluğu içinde yer alan Köknar,mezun olduktan sonra baba mesleği olan tiyatroculuğa devam etti. Asaf Çiyiltepe ile birlikte İstanbul'da Arena Tiyatrosu kurucularından oldu. Arena Tiyatrosu'nun sahnelediği ilk oyunu olan, Alfred Jarry'nin Übü adlı eserinde Übü Baba'yı canlandırdı.

İstanbul Şehir Tiyatroları'nda oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. Başkasının Kellesi, Kayıp Mektup, Dövme Gül, Topuzlu, Çatıdaki Çatlak, Yalancı, Bir Kavuk Devrildi, Othello, Gülnihal, Romeo ve Jülyet, Kendini Bulmak ve rol aldığı oyunlardan bazılarıdır.

Muhsin Ertuğrul'un görevlendirmesi ile 1964'te, Uğur Gürsoy ve Ali Dilber ile birlikte, Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu'nu kurdu ve genel sanat yönetmenliğini üstlendi. Bu tiyatronun ilk oyunu olarak sahnelenen Reşat Nuri Güntekin'in Hülleci adlı oyununda rol aldı. Bu oyundaki rol arkadaşı Suna Pekuysal ile evlendi.[6] Bu evlilikten Sait Ali adını koydukları bir çocukları oldu.

Gazeteciliğe 1973'te Hürriyet'te başladı.Gazetenin Kültür Servisi’nde yöneticilik yaptı. Gazeteciliği Günaydın ve Yeni Günaydın'da, ardından Bizim Gazete, Dünya Gazetesinde sürdürdü.

Sanatçı, birçok sinema ve dizi filmde de rol aldı. Film senaryoları yazdı, bir filmde de yapım koordinatörü oldu. Özellikle, Orta Direk Şaban filmindeki milyarder iş adamı “Adnan Bıçakçı” ve başrolünü Şener Şen'in oynadığı Milyarder filmindeki "Dombili" karakterleriyle tanındı.

Çeşitli televizyon programlarında gerek oyunculuk ve sunuculuk yaptı. Sunduğu programlar arasında yemek programları da vardı. Türkiye'nin ilk gurmelerinden biri olarak tanındı.[8] Yemek kitapları yayımladı; 1991'de Mutfak Dostları Derneği'nin kurucuları arasında yer aldı.

Ölümüne kadar, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 'nin çıkardığı Bizim Gazete’nin Kültür ve Sanat Sayfası’nı hazırladı ve Dünya Yayıncılık'ta yöneticilik yaptı. 11 Eylül 2000 tarihinde karaciğer kanserinden öldü. Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.

 

 

 

 

Kaynak : HABER MERKEZİ

Tarihte bugün ne oldu? 18 Ağustos...

Tarihte bugün ne oldu? 17 Ağustos...

Tarihte bugün ne oldu? 16 Ağustos...

Tarihte bugün ne oldu? 15 Ağustos...

İlginizi Çekebilir...

Tarihte bugün ne oldu?11 Eylül...
  • Tarihte Bugün
  • 11.09.2025 00:12
Tarihte bugün ne oldu?11 Eylül...
Tarihte bugün ne oldu?10 Eylül...
  • Tarihte Bugün
  • 10.09.2025 00:06
Tarihte bugün ne oldu?10 Eylül...
Tarihte bugün ne oldu?9 Eylül...
  • Tarihte Bugün
  • 09.09.2025 00:00
Tarihte bugün ne oldu?9 Eylül...
Tarihte bugün ne oldu?8 Eylül...
  • Tarihte Bugün
  • 08.09.2025 00:06
Tarihte bugün ne oldu?8 Eylül...