Sayfa Yükleniyor...
146 yıl boyunca sessizce bir mezarda keşfedilmeyi bekleyen 26 günlük William R. Barkshire sonunda ailesine kavuştu. Akrabası Noelle Barkshire, varlığından bile haberdar değilken Türkiyeye yaptığı ilk ziyarette, Williamın minik mezarıyla karşılaştı
William R. Barkshire, 10 Temmuz 1871de öldüğünde daha 26 günlük minicik bir bebekti. 146 yıl boyunca Buca Protestan Baptist Kilisesinin mezarlığında sessizce bulunmayı bekledi. Oysa kim bilir ne büyük üzüntülerle verilmişti toprağa. Yıllarca ne bir çiçek, ne bir iyi dilek Levanten Kültür Mirası Vakfı Genel Sekreteri Craig Encer, Yunanistana yaptığı bir ziyaret sırasında Noelle Barkshire ile tanışınca dominonun ilk taşını düşürdü. Levanten kültürüne yönelik yaptığı araştırmalar sırasında karşılaştığı bir isim üzerinden yola çıktı. Soy isminiz bana tanıdık geliyor diyerek Noelleyi Türkiyeye İzmire davet etti. Bebek Williamın Protestan Kilisesinde bekleyişi de böylece sona erdi.
Noelle İzmire geldiğinde hiçbir beklentisi yoktu. Bildiği tek şey büyük büyük dedesinin İzmirde bir ticaret okulu açtığı ancak 1922 yılında çıkan büyük İzmir yangınında okulun kül olduğu ve ailesi için Türkiye macerasının sona erdiğiydi. Ama Türkiyeye geldiğinde ruhunun bir parçasının Bucada yıllardır onu beklediğini keşfetti.
EVİMDE GİBİ HİSSEDİYORUM
Buca Belediyesinin, Buca Protestan Baptist Kilisesinde düzenlediği bir konser sırasında minik Williamın mezarını ziyaret etme olanağına kavuşan Noelle Barkshire, o duygu yüklü buluşma anını şöyle anlattı: Nedenini açıklayamıyorum ama kendimi evimde gibi hissediyorum. Belki güneşten, belki ışıktan, belki kokulardan, nedenini açıklayamıyorum, bu seyahati yıllar önce yapmalıymışım gibi hissediyorum. Düşünsenize bu minik mezar benim büyük büyük babamın kardeşine ait. Sanki burada ruhumun bir parçasını buldum. Buraya geldim, onun için çiçek aldım ve mezarına koydum. Şimdi kendimi evime gelmiş gibi hissediyorum. Çünkü ailem burada, kemikleri burada, ruhları burada... Sanırım bu bir bakıma evlerden daha önemli bir şey. Evler duvarlardan oluşur ama kemikler, ölünce geriye kalanlar, onlar çok çok daha kıymetli. Bu bana verilebilecek en büyük hediye. Gelmemi bekliyormuş ve ben geri döndüm, geldim, buradayım. Buradaki insanlar bu mezarı korumuş benim için, bu beni çok duygulandırdı.
İYİ Kİ GERİ DÖNMÜŞÜM
Türkiyeye ilk kez geldiğini, İzmir ve Bucayı da ilk kez görme fırsatı yakaladığını dile getiren Barkshire, Buraya gelmeden önce büyük dedemin İzmire yerleştiğini biliyordum ama Bucadan ve burada hala ayakta duran aile mezarından hiç haberim yoktu. Ancak buraya gelince Buca ile olan bağlarımı keşfettim. Şimdi İyi ki gelmişim diyorum dedi. n İHA
Haber Merkezi