- Yaşam
- 15.04.2025 09:03
Türkiyede satrancı yaygınlaştırmayı ve dünyada ülkemizi satrançta en iyi yerlere getirmeyi hedeflediklerini belirten Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tülay bugün Türkiyede 123 unvanlı satranç ustasının bulunduğunu söyledi
NİLGÜN TAZE
Türkiye Satranç Federasyonunun 2005 yılında 30 bin lisanslı sporcusu varken bugün 81 il ve 300 ilçede örgütlü ve 648 bin 709 lisanslı sporcuya sahip. Lisanslı sporcu sayısı bakımından dünyanın üst sıralarında yer alan Türkiye Satranç Federasyonu (TSF) bünyesinde ayrıca 484 satranç kulübü, 225 eğitim merkezi, 77 bin 238 antrenör, 7 bin 250 hakem bulunuyor.
Uluslararası Satranç Federasyonu (FIDE) verilerine göre, Türkiyede 2005 yılında unvanlı sporcu sayısı ise 6iken bugün bu sayı 8 Büyük Usta (GM), 3 Kadın Büyük Usta(WGM), 18 Uluslararası Usta (IM), 3 Kadın Uluslararası Usta (WIM), 48 FIDE Ustası (FM), 7 Kadın FIDE Ustası (WFM) 15 Usta adayı (CM), 21 Kadın Usta adayı (WCM) olmak üzere 123 ünvanlı sporcuya ulaşmış durumda.
1954 yılında kurulan Türkiye Satranç Federasyonu (TSF)nun 1991 yılında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne bağlanmasının Türk satrancında bir dönüm noktası olduğunu belirten Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tülay Bu tarihten sonra satranç çok geniş kitlelere yayılarak ülke çapında örgütlenmeye gidildi. Türkiye Satranç Federasyonu kurulduğu günden bu yana satrancın bir hayat tarzı olması ve daha çok insanın hayatına dokunması amacıyla birçok koldan işbirliği temasları ve çalışmaları aksatmadan sürdürüyor. Ülkemizde satranç sporuna ilgi her geçen gün artıyor. Türkiye satrançta TSF öncülüğünde son yıllarda çok önemli başarılara imza attı. Federasyonumuz tarafından başlatılan projelerden son dönemde somut sonuçlar alınmaya başlandı dedi.
ÖDÜL ÜSTÜNE ÖDÜL
Türkiyenin satranç sporunda 2002-2015 döneminde 120 altın, 96 gümüş, 101 bronz olmak üzere toplam 317 madalya kazandığını belirten Tülay, TSFnin girişimleriyle Türkiyenin 1998-2015 döneminde 1 Satranç Olimpiyatı, 21 Dünya Şampiyonası, 9 Avrupa Şampiyonası, 2 Akdeniz Şampiyonası, 3 Grand Prix olmak üzere 60 dolayında uluslararası satranç karşılaşması etkinliğine ev sahipliği yaptığını söyledi. Tülay, Federasyon olarak, ev sahipliği yaptığımız ulusal ve uluslararası organizasyonlarla ve sporcularımızın uluslararası arenada kazandığı başarılarla gurur dolu çalışma ve derecelere imza atıyor, ülke çapında yaptığımız değerli işbirlikleri ile satrancı ülkemizin en ücra köşelerine kadar tanıtıyor ve yaygınlaştırıyoruz. 2015 yılında Spor Genel Müdürlüğüne bağlı 58 Spor Federasyonunun toplam lisanslı sporcu sayısı 3 milyon 627 bin iken, Türkiye Satranç Federasyonu 648 bin 709 lisanslı sporcu sayısıyla tüm spor federasyonlarının önüne geçti açıklamasını yaptı.
SATRANÇ DALGA DALGA YAYILIYOR
2005 yılında sadece 400 turnuva yapılabilirken bugün Türkiye genelinde 4 bin 260 satranç turnuvası düzenlediklerini ifade eden Tülay şöyle dedi: Satrancın Türkiye genelinde yaygınlaşmasını ne kadar önemsiyorsak, çocuklara eğitim verecek öğretmenlerin akademik düzeyde yetiştirilmesini de o kadar önemsiyor ve bu yönde çalışmalar yapıyoruz. Artık güçlü, büyük organizasyonlara ev sahipliği yaparak, Avrupalı satranç ustalarının ilgisini çeken turnuvalara imza atıyoruz. Ocak ayında Antalyada Türkiye Küçükler, Yıldızlar ve Emektarlar Şampiyonaları düzenlendi. Türkiyenin 81 ilinden gelen 2 bin 236 sporcu ve yaklaşık 2 bin 650 veli ile birlikte 5 bini aşkın kişinin rekor katılımı ile gerçekleşen bu organizasyon, Türkiyenin en büyük turnuvası olarak tarihe geçti ve dünyanın en büyüklerinden biri olma özelliğine de sahip oldu. Satranç sporunun ülkenin her köşesine ulaştığının simgesi olan bu satranç şöleni Avrupa Satranç Birliği (ECU) ve Dünya Satranç Federasyonunun da (FIDE) ilgisiyle karşılaştı.
2,5 MİLYON ÇOCUĞUN SATRANÇLA TANIŞMASI
2005 yılında TSF ile İş Bankası Genel Müdürlüğü arasında imzalanan işbirliği protokolünün Türkiyede satrancı farklı bir boyuta taşıdığını ifade eden Tülay, Ana sponsorumuz Türkiye İş Bankası ve Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte yürüttüğümüz Satranç Sınıfları Projesi ile Türkiye genelinde 15 bin satranç sınıfı açtık. Bu sayede on binlerce çocuğumuzu satrancın sihirli dünyası ile tanıştırdık. 2015 yılı İş Bankasının ana sponsorluğunda 10 yıl boyunca yürütülen çalışmaların sonuçlarının netleştiği bir yıl oldu. Daha da önemlisi 2015, 10 yıllık başarılı ve verimli yolculuğun, 6 yıl daha devam edeceğinin ilan edildiği, bu konuda ilk adımın atıldığı bir yıl oldu ifadelerini kullandı.
DOĞRU HAMLEDE BULUŞALIM
Türkiye Satranç Federasyonu olarak yeni projelerle satranç sporunun yaygınlaştırılması için çaba harcadıklarını ve bu amaçla belediyelerle işbirliği yaparak başlattıkları Doğru Hamlede Buluşalım projesi ile öğrencileri, öğretmenleri ve aileleri satrançla tanıştırmaya devam etiklerini belirtti. Tülay, Spor Toto Teşkilat Başkanlığının mali desteği ile hayata geçirdiğimiz Satrançla Büyüyorum-Satrancın Ana sınıflarında Yaygınlaştırılması projesi ile çocukları ana sınıfından itibaren satrançla tanıştırmak ve büyütmeyi hedefledik. Proje kapsamında, Türkiye genelinde 14 ilde bin ana sınıfında satranç bölümleri oluşturduk. Sınıflara eğitim panosu, öğretmenlere satranç eğitimi verildi, öğrenci ve öğretmenlere satranç eğitim kitapları dağıtıldı. 300 ana sınıfı da bahçe satrancına kavuşturuldu. Gerçekleştirdiğimiz projelerle bugüne kadar 15 bin okulu ve 2,5 milyon çocuğumuzu satranç sporu ile tanıştırdık şeklinde konuştu.
SATRANÇ EĞİTİMİ ÖĞRETMENLİĞİ
Hedeflerinin Satranç Eğitimi Öğretmenliği bölümünün üniversitelerde açılmasını sağlamak olduğuna dikkat çeken Tülay şöyle konuştu: Bu yolda ilk adımı 2016-2017 eğitim öğretim yılında Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi ile atmayı planlıyoruz. İnanmak başarmanın yarısıdır. Biz doğru hamlelerle, güçlü bir alt yapı oluşturarak, insana yatırım yaparak ilerliyoruz. Ülkemizde bir ilki gerçekleştirerek üniversitede satranç bölümü açılmasının temellerini atacak böylesine önemli bir çalışmanın hayata geçmesini ve satrancın akademik bir programda yer bulması için sundukları değerli katkı için Süleyman Demirel Üniversitesi Yönetimine ve değerli eğitimcilerimize teşekkür ediyoruz. Yine önümüzdeki dönemde Federasyon olarak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile imzaladığımız protokol çerçevesinde ülkemizdeki tüm sevgi ve çocuk evlerine İş Bankası Satranç Sınıfları açmayı planlıyoruz.
SOKAKTA SATRANÇ VAR
Okulların açılmasından önceki hafta Sokakta Satranç Var projesi ile satrancı dört duvar arasından sokaklara taşıdıklarını ifade eden Tülay şu ifadeleri kullandı: Proje çerçevesinde her yaştan satranç sever, ülkenin dört bir yanında; sokaklarda, parklarda, bir şenlik havasında satranç oynanmasını sağladık. Bu projemiz ülke genelinde büyük ilgi gördü ve bu sayede satranç sporu konusunda önemli bir farkındalık yaratıldı. Ayrıca, bu güzel projenin ardından illerde satranç parklarının açılması için ilk adımlar da atıldı. TSF, lisanslı sporcu sayısı ve okullarda sürdürdüğü satranç projeleri ile Avrupa ülkelerini geride bıraktı.
OKULDA SATRANÇ KONFERANSI
Avrupa Parlamentosu Eğitim Komisyonu ve Avrupa Satranç Birliği (ECU) tarafından Brüksel'de düzenlenen Okulda Satranç Konferansında, okullarda satranç sporunun yaygınlaştırılması konusunda TSF olarak sunum yaptıklarını söyleyen Tülay, Avrupa Parlamentosu çatısı altında çocuklara ve gençlere yönelik projelerimizi anlattık. Bizimle birlikte Macaristan, Fransa, İtalya, Romanya, İspanya, İsveç, İngiltere ve Gürcistanın ulusal federasyonları da sunum yaptı. Konferansa katılanların TSFnin okullarda satrancın yaygınlaştırılması için yürüttüğü çalışmaların Avrupada örnek alınabilecek bir başarı modeli oluşturduğunu ifade etmeleri ülkemiz adına bizi onurlandırdı. Daha güzel projelere imza atmak, daha çok çocuğa ulaşmak yola devam ediyoruz dedi.
GELECEĞE YATIRIM
Bu sporun insanın ruh ve zihin sağlığına kattığı faydaların çok fazla olduğunu ve satranca yapılacak yatırımın geleceğe yönelik bir yatırım olduğunu söyleyen Tülay, Spora yatırım geleceğe yatırımdır. Satranç sporuna yatırım ise bu ülkenin sağlıklı, stratejik düşünen genç beyinlerine yatırımdır. Başarılı, güçlü, düşünen, üreten nesillere yatırımdır. Bugün ile gelecek arasında sağlam köprü kurabilmektir. Özgüveni yüksek nesillerin oluşması için ışık olmaktır. Satranç, düşünceyi bir konu üzerine toplama, stratejik düşünme, durum değerlendirme, gelecekte olanlara ilişkin hesap yapma, sabırlı olma, başkalarının gözüyle de olan bitene bakabilme gibi önemli bireysel ve toplumsal kazanımları içeren sportif bir etkinliktir açıklamasını yaptı.
ZEVKLİ VE EĞLENDİRİCİ
İçinde zengin kazanımlar barındıran zevkli ve eğlendirici bir etkinliğin eğitim sürecine çok önemli katkıları bulunduğu bilgisini veren Tülay şöyle dedi: Bu bakımdan da ders olarak okutulması son derece yararlıdır. Satrançta cinsiyet ya da yaş ayrımı yok. Yedi yaşında ve yetmiş yaşındaki bir kadın ile bir erkek karşılıklı olarak satranç oynayabiliyorlar. Ancak küçük yaşlarda çocukların satrançtan elde ettiği kazanımlar çok önemli oluyor. Biz çocukların erken yaşlarda satranca başlamasını öneriyoruz. Çünkü çok önemli kazanımları var. Satranç bir centilmenlik oyunudur, bir zekâ sporudur. Satranca başlarken iki kişi karşılıklı oturup, birbirlerine başarılar dileyerek oyuna başlar. Kaybeden kişi kazananı tebrik ederek masadan kalkar. Kazanmak çok önemli, çok güzel bir duygu ama kaybetmeyi hazmetmek de bir o kadar önemli. Bunu başarabilmek çok önemli bir kazanımdır. Bir başka kazanım ise zaman kontrolüdür.
ZAMANA HAKİM OLMAK
Satranç oynayan kişilerin zamana hâkim olan bir ruh yapısına büründüklerini belirten Tülay, Bunların yanı sıra konsantrasyon, düşünme gibi kazanımları da oluyor. Sayısal zekâya, sayısal derslere çok önemli katkıları var. Aynı zamanda sosyal bir branş. Sosyal ilişkilere de oldukça katkısı var. Satranç ayrıcalıklı bir branştır. Satranç, milli eğitimin çocuklara kazandırmak istediği birçok değeri kazandırabiliyor. Önümüzdeki süreçte satrancın hem ülkemizde hem de uluslararası arenada yükselen gücünü devamlı kılacak hedeflerimiz ve planlarımız var. Yerel yönetimlerle işbirliklerimizi artırmaya, onların daha çok desteğini almaya gayret ediyoruz şeklinde konuştu.
HER İLE SATRANÇ MERKEZİ
Sadece erkek sporcuların değil kadınların da satrancın içine girmesi gerektiğine dikkat çeken Tülay şöyle konuştu: Sadece sporcu olarak değil kadınlarımızın antrenör, hakem, satranç kulübü yöneticisi olarak da görmek en büyük arzum. Satranç bilincini yaymak için ilköğretim okullarında, liselerde ve birçok platformda çalışmalarını ve işbirliği çabalarımızı sürdürecek, daha çok çocuklarımızın ve gencimizin satrançla tanışması için üniversitelerde daha etkin olmaya gayret edeceğiz. İl temsilcilerimizin çalışmalarını daha verimli hale getirmek, eğitim kulüplerimize daha çok destek vermek, her ilde bir satranç merkezi açmak ve uluslararası turnuvalarda daha fazla madalya kazanmak, altyapı çalışmalarımızı daha sistemli ve daha fazla katılımlı hale getirmek, sporcularımıza ve antrenörlerimize daha fazla destek sağlamak ülkemiz satrancı için belirlediğimiz hedeflerimizden yalnızca birkaçı.