35 yıldır şemsiye tamir ediyor

Karşıyaka’nın tek şemsiye tamircisi olan 65 yaşındaki Muharrem Mertkul, esnaflık ve memuriyet hayatı dahil olmak üzere ek iş olarak 35 yıldır şemsiye tamiri yapıyor


  • Oluşturulma Tarihi : 02.02.2018 06:44
  • Güncelleme Tarihi : 02.02.2018 06:44
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
35 yıldır şemsiye tamir ediyor

ONURHAN ALPAGUT / ÖZEL HABER

Muharrem Mertkul, Karşıyaka Tiyatro Sokağı’nda 9 senedir şemsiye tamiri yapıyor. 65 yaşına rağmen oldukça sağlıklı ve zinde görünen Mertkul, yaptığı işe dört elle sarılıyor. Tükenme noktasına gelen mesleğinin son örneklerinden olan Mertkul, “Milli servet çöpe atılmasın diye bu dükkanı açtım. Herkesin sokağa atacağı şemsiyeyi tamir ediyorum” dedi.

SORA SORA ÖĞRENDİ

35 yıldır şemsiye tamir eden Muharrem Mertkul hikayesini bizimle paylaştı. Mertkul, “Uzun yıllar devlet memurluğu yaptım. Sonra bit pazarcılığına geçtim. Bu esnada birçok ek meslek dalları ile uğraştım. Şemsiye tamiri birazda olsa elimden gelen meslekler arasında idi. Amatör olarak başladım. Arkadaşım bana 2 valiz arızalı şemsiye sattı. Bu arızalı şemsiyeleri tamir ettim. Ustama sora sora bu mesleği öğrendim. El becerimde vardı. Ben, Roman mahallesinde büyüdüm. Hiçbir şekilde kötü bir işe bulaşmadım. Şükür, meslek sahibi oldum. 3 tane çocuğum var. Bunların ihtiyaçları var. Tabi tek işte çalışmak yetmiyor. Ek iş yapmak gerekiyor. Çalıştığım meslekte ek iş yapmama müsaitti. Bu şekilde 35 senedir bu mesleği yapıyorum” dedi.

2009’DA DÜKKANI AÇTI

Seyyar olarak yaptığı şemsiye tamirini 2009’da Karşıyaka Tiyatro Sokağı’nda açtığı ‘Şemsiye Hastanesi’ ile vergi mükellefi olarak sürdürdüğünü belirten Mertkul, “Görev yaptığım yerin arkasında seyyar olarak mesai dışında bu işi yapıyordum. Öncelik görevimdi. Şemsiye ikinci plandaydı. Bu işi öğrenmek isteyen bir arkadaşımıza mesleği öğrettim. Ama şu an bu mesleği yapmıyor. Başka bir iş ile meşgul. Sağ olsun hala bana, ‘bir yardıma ihtiyacın var mı?’ diye sorar” dedi.

HER ŞEMSİYENİN SEBEBİ FARKLI

Şemsiyelerin dükkana çeşitli sebeplerden dolayı geldiğini söyleyen Mertkul, “Sapı kırılıyor, tutacak yeri kırılır, mandalı düşer, teli kırılır,perçin kırılır… Yanlış kullanımdan kaynaklı. Bilinçli kullanan kişi en kalitesiz şemsiyeyi kullanır. Misal, rüzgara karşı yol alırken, o şemsiyenin boyu kısaltılır. Biraz ıslanırsın, ama şemsiyen kırılmaz. Baston şemsiyeyi yere vurmayacaksın. Baston gibi kullanırsan, çabuk kırılır” dedi.

ŞEMSİYE MUHAFAZASI

Yağmur yağdığı sürece bu iş ile uğraştığını dile getiren Mertkul, “Azami 5 ay. Şu sıra işler yoğun. Vatandaş kuyruk oluyor. Kimi acele istiyor. Sürekli çalışıyoruz” dedi. Şemsiye muhafazası hakkında da bilgi veren Mertkul, “Yere vurmayacaksın, hor kullanmayacaksın, emanet vermeyeceksin, bir yerde unutmayacaksın, ıslak bırakmayacaksın. Ayrıca yağmurlar bittik sonra şemsiyeyi ılık bir suyla şampuanla yıkayacaksın” diye konuştu. Kaliteli bir şemsiyenin nasıl olacağını da anlatan Mertkul, “Perçin sayısı az olmalı. Tam otomatiklerde, perçin sayısı çoktur. Bu kaçınılmaz. Arıza yapması kaçınılmazdır. Ağırlığına ve tellerin parlaklığı, kalınlığına bakılmalıdır. Teller kalın olursa, şemsiye ağır olur. Hafif olur. Ama nasıl olur? Plastik ya da alüminyumdan yapılarak. İkisi de kırılmaya meyillidir” dedi.

ESKİDEN KALİTE VARDI

“Eskiden kalite vardı” diyen Mertkul, “Eskilerin sözü senetti. Şimdi senet, çekte para etmiyor. Nakit çalışıyor. Eskiden kaliteli mal üretiyorlardı. Saatçilerde ve büyük firmalarda satılıyordu. Fiyatları da buna göre yüksekti. Şimdi 10 liraya aldığın şemsiye, şemsiye değil. Benim 20 liraya sattığım şemsiye şimdikilerden daha üstün. Ama 2. el” diye konuştu.

Haber Merkezi