5 bin 500 yılın tanığı Süryaniler

İstanbul, Ankara ve İzmir  Süryani Ortodoks Metropoliti Filüksinos Yusuf Çetin ile Süryanilerin dünü ve bugününü konuştuk 


  • Oluşturulma Tarihi : 01.02.2017 08:05
  • Güncelleme Tarihi : 01.02.2017 08:05
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
5 bin 500 yılın tanığı Süryaniler

ADNAN AVUKA/MARDİN - ÖZEL RÖPORTAJ 

Mardin Dargeçitli olan Metropolit Yusuf Çetin, “Mardin Süryaniler için köktür, değerlerimizin var olduğu, inançların, dillerin, birlikteliğin yeşerdiği, kök saldığı bir şehirdir” diye başladı. 

Beylikdüzü’nde düzenlenen  EMITT Fuarı’na katılmak üzere geldiğimiz İstanbul’da, Süryani Ortodoks Metropoliti Filüksinos Yusuf Çetin ile bir söyleşi yapma isteğimizi, Kenan Gürdal’a ilettik.

Beyoğlu Tarlabaşı’nda bulunan Meryemana Kilisesi’ne doğru yola çıkarken, Kenan Gürdal, Metropolit Mor Filüksinos Yusuf Çetin’in bizi beklediğini söyledi. Dar sokaklarda zikzak çizerek kilise sokağına girdik. Kilisenin dış görüntüsü ile iç görüntüsü arasındaki uyum modern çağın çizgilerini yansıtıyor sanki. Görevlinin deyimi ile bir şehir kilisesi. 

Asansörle Metropolitin makam odasına çıktık. Odada Süryani Ortodoks Metropoliti Çetin’i ziyaret eden devlet adamları, üst düzey yöneticiler ve dış ülke başkanlarının fotoğrafları  duvarlarda güzel birer çerçeve ile asılı. Dolaplar ise yine plaket ve hediyeler dolu. Dolaplardan birinde Amerika’nın daha önceki Devlet Başkanları George W. Bush’un üzerinde ismi yazılı vazo ile Barack Obama’nın hediye ettiği masa saatini gördük.

Süreç, gelişmeler ve Ortadoğu’daki durum, Süryaniler Ortadoğu’daki  dengede nereden gelip nereye doğru gidiyor?

Elli beş asırlık süreçte isim değişikliğine  uğradıkları bilinse de 20 asırdır Süryani olarak adlandırıldığı kesin ve net bir bilgidir. Semitik ırka mensup bu topluluğun yerleşim alanı Mezopotamya bölgesidir. Yayılmak ve Hıristiyanlığı yaymak adına küçük gruplar halinde  çıktıkları uzun yolculuklar da kırılmalar, ölümler  nedeniyle sonuç vermeyince, büyük gruplar halinde yollara çıkıldı. Hindistan’a gidenlerin süreç içinde amaçlarına ulaştıklarını görüyoruz. 

Dünyada Süryani nüfusu  kaçtır

Dünya üzerinde  Süryani nüfusu 30 milyon dolayındadır. Süryaniler (Ana konumundaki Süryani Ortodoks –Kadim- Kilisesi mensupları), Nesturîler, Marunîler, Süryani Katolikler, bir kısmıda zamanında Bizans Kralı’nın baskısına dayanamayarak Bizans Kilisesi’ne geçip, kendilerine Melkit Rum Ortodoks ve diğer bölümüne de Rum Katolik denilmiştir.

Ya Süryani Ortodoksların nüfusu nedir?

Hindistan’da 3 milyon Süryani Ortodoks var. 3 milyon da başka ülkelere yayılmış. Bunların arasında  Türkiye de var. 345 yılında Hindistan’a yerleşen Süryani Ortodokslar halen gelenek ve göreneklerini, Urfa kültürünü sürdürüyorlar. Hıristiyanlık öncesi, Urfa’da Aramice dili ve kültürü hakimdi. Dolayısıyla Urfa, Süryani dilinin gelişmesinde ve günümüzde kullanılan formata gelmesinde öncelikli rol oynamıştır. Hz. İbrahim Süryanilerin babasıdır. Hz. İbrahim’in de dili Aramice idi. Ve bu dilin en büyük özelliği, Doğu ile Batı arasında kültür aktarımı yapmasıdır. 

MARDİN İNANÇTIR, KÜLTÜRDÜR           

Çeşitli nedenlerle göç edenlerin özlemleri yok mu?

Mardin’den, Mezopotamya’nın bereketli topraklarından göç edenlerin, özlemleri, bu topraklarla yeniden buluşma noktasında yeşeriyor. Mardin bizim için bir köktür. Her zaman yeşil olan, her zaman toprağı saran bir kök. Dallar, yapraklar kuruyabilir, ama kök her zaman canlıdır. Mardin inançtır, kültürdür, medeniyettir, sanattır. Bunların yaşanması ve yaşatılması lazım. 

Nobel ödüllü Mardinli Aziz Sancar sizi ziyaret etti. Siz mi davet ettiniz?

Mardinli bir bilim insanının başarısı, Mardin’in ve Türkiye’nin başarısıdır. Ben de Dargeçit İlçesi’ndenim. Bir hemşerimizin başarısını, kimileri telefonla, kimileri mesajla kutladı. Ben mektup yazıp kutladım. Mektupla tebrik eden, kutlayan her halde sadece ben oldum. Dikkatini çekmiş olmalı ki Türkiye’ye geldiğinde, beni sormuş ve bizi ziyaret etti. Duygulandım, memnun oldum ve kendilerine başarılar diledim. Bu ziyareti hayatım boyunca benim için bir şeref, benim için unutulmayacak bir anı.

MARDİN BİR SEVGİ ŞEHRİDİR

Yine Mardin’e dönsek? Nasıl bir şehir? 

Mardin bir sevgi şehridir, diyalogların en üst seviyede yaşandığı şehirlerden biridir. Çok dinliliğin, çok dilliliğin, dayanışmanın, kaynaşmanın yaşandığı önemli bir şehirdir. Mardin farklı bir şehir, farklı yaşamların hayat bulduğu, kucaklaştığı bir şehir. Aslında bütün inançlarda sevgi yaşamın özüdür. Sevgi barındırmayan inanç, semavi değildir. 

Mardin’in tarihi dokusu nasıl korunmalı

Mardin’in tarihi dokusunun ve değerlerinin korunmasında herkese görevler düşüyor. Müslüman, Hristiyan, Kürt, Türk, Arap, Süryani, Yezidi ayırımı olmadan herkesin kendisine düşen görevini yerine getirmesi gerekir. Mardin Diasporası, eserleri ve değerleri ayakta tutması için birlikte hareket etmeli, yürekleri Mardin için çarpmalıdır.  

ORTA DOĞU’DA ÇIKAR ÇATIŞMALARI VAR

Orta Doğu’daki gelişmeler ve Suriye için ne diyeceksiniz?

Din adamı olarak, bütün çatışmalara, savaşlara karşı bir duruşumuz var. Tanrı verdiği canı kendisi almalıdır. Bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmekle eş değerdir. Bütün dinlerde ve inançlarda sevgi temel  oluşturur. İnsanları sevmek, canlıları sevmek, doğayı korumak, inanç gereği bir sorumluluk ve görevdir. Orta Doğu’daki gelişimlerde çıkar çatışmaları var. Hele Suriye bizim için Süryaniler için çok önem verdiğimiz bir ülke. Savaşın bir an önce sona ermesi için dua ediyorum. Din adamı olarak dünyadaki bütün savaşların son bulması, sevginin yerleşmesi ve bölgemizde kanın, gözyaşının, acıların dinmesini istiyoruz ve bunun için dua ediyoruz. Orta Doğu ülkelerinde devam eden çatışmalara ve iç kargaşalara ancak ve ancak T.C Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan çözüm getirebilir. Barışın temeline O harç atabilir. Çünkü bugün Recep Tayip Erdoğan’ı dünyanın en iyi cumhurbaşkanı olarak görüyorum. Barışın sağlanması ve terörün son bulması O’nun girişimleri ile son bulabilir.

TÜRKİYE ZENGİN BİR ÜLKE

Türkiye’yi nasıl görüyorsunuz? Beklentileriniz nelerdir?

Türkiye güçlü bir ülke. İnançlarıyla, ibadethaneleriyle ve farklı kültürleriyle zengin bir ülke. Gerçek bir demokrasi için, kardeşliğin tesisi için birlik ve beraberliğin korunması için çok çalışmak lazım. Birlik ve beraberliğin korunması için dua ediyorum. Etrafımızda bir ateş çemberi var ve bu ateşi bir şekilde söndürme gayreti lazım. Hassas bir dönemden geçiyoruz. İnancı, dili, dini ne olursa olsun herkesin birinci sınıf vatandaş olması gerekir. Birbirimize sarılıp kenetlenmemiz ve inanmamız, güvenmemiz lazım. Hepimiz bu gemideyiz, bu geminin esenliği hepimiz içindir. Burada siyasetçilere ve dini liderlere büyük görevler düşüyor, yapıcı davranmaları ve barışa katkı sağlamaları gerekir. 

Terör için ne diyeceksiniz?

Hiçbir ülkenin terörü desteklemesi doğru değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi “Terörün, dili, dini, milliyeti olmaz.” Zamanı geldiğinde herkese zarar verir. Bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibi  olur. Tanrı’nın  verdiği canı ancak Tanrı alır. Hiç kimse terörden medet ummamalı. Herkes aklını başına toplasın.

TÜM DÜNYA İNSANLARI MARDİN’İ GÖRSÜN

Tarihi ve hoşgörüsü ile dünyanın en önemli şehirlerden birisi olan ülkemizin din, dil mozaikliğine sahip olan Mardin şehrini herkes görmesi gerekir. Mardin şehrini görmeyenler hayata veda ettikleri zaman “Vah ben Mardin şehrini görmedim” diye söyleyecektir.

Son olarak mesajınız nedir?

İleri demokrasinin var olduğu, huzurun tesis edildiği bir ülke, insanların kardeşçe yaşayabileceği bir dünya düzeni, insanların öldürülmediği, sevginin hakim olduğu bir ülke ve dünya için özlem çekiyor ve dua ediyoruz.

Haber Merkezi