Amacımız reddetmek değil kazanmak

NİLGÜN TAZE

Farklı kültür ve ekonomik koşullara sahip olan öğrencilerin bir arada bulunmasının okulda bulunan dengeyi sarstığını belirten Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Ortaokulu Müdürü Özer Özgür aile içinde gerekli sevgi ve ilgi verilmeyen öğrencileri kazanmayı seçtiklerini belirterek ailelerin bilinçlenmesi içinde Halk Eğitim Müdürlüğü ile iş birliği içinde çalıştıklarını söyledi.

Çocukların okuldan çok aileleriyle birlikte vakit geçirmelerinin çocukların ailelerin kültürünü benimsemesine neden olduğunu ifade eden Özgür, özellikle kız çocuklarının aldıkları bu aile kültüründen dolayı erken yaşta evlenmeyi tercih ettiklerini belirterek, “Bu olumsuz sonuçlar veren inanışlar diğer çocuklarımıza da kötü örnek oluyor. Rehberlik servisindeki öğretmenlerimiz bu çocuklarımızı kazanması için yoğun uğraş veriyorlar. Bu çocuklarımız maalesef aile içinde gördükleri kültürden dolayı küfürlü konuşuyor, arkadaşlarının eşyalarını ve paralarını gasp etmeye çalışıyor ve okula düzenli olarak gelmiyorlar. Devamsızlıkları yüksek olan bu çocuklarımızın neden okula geç kaldıklarının sebebini araştırdığımızda, anne babaların çocuklara kahvaltı hazırlamadığı için çocukların önce bir simitçiye giderek simit çayla karınlarını doyurmaya çalıştıklarını gördük. Onların kahvaltılarını hazırlayan okula gönderen, geldiğinde karşılayan hiç kimse yok. Bu küçücük bedenler her işlerini kendileri yapmak zorunda kaldıkları için diğer arkadaşlarına göre dezavantajlı durumda kalıyorlar” dedi.

KENDİ KENDİMİZE YETİYORUZ

37 kişilik sınıflarda öğrencilerine eğitim verdiklerini belirten Özgür başarı oranlarının ve fiziki koşullarının göreve geldiklerinden bugüne kadar önemli ölçüde arttığını söyledi. Özgür, hayırseverlerin katkıları ile yüz kişilik çok amaçlı bir salon açtıklarını ifade ederek, “Koltukları bol olan salonumuzda komşu anaokullarımızda gösteri yapabiliyorlar. Okullar Hayat Olsun projesine giren bir okul olmamamıza rağmen kendi sosyal etkinliklerimiz konusunda oldukça zengin ve kendi kendine yeten bir okuluz. Spor etkinliklerimiz, görsel çalışmalarımız, resim atölyemiz, satranç gruplarımız, futbol müsabakalarımız mevcut. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Huzurunuz Huzurumuzdur Projesi kapsamında hazırladığı masa tenisi turnuvası 3-4 hafta sürdü ve çocuklarımızın raket, eşofman gibi tüm masraflarını Emniyet Müdürlüğümüz karşıladı. Sınıf içi yaptığımız şiir dinletileri ve hafta sonlarında düzenlediğimiz destekleme ve yetiştirme kurslarımızda yaklaşık 420 öğrencimize eğitim veriyoruz” açıklamasını yaptı.

İŞ-KUR VE HALK EĞİTİM ATAKTA

923 öğrenci ve 65 kişilik öğretmen kadrosu ile eğitime devam ettiklerini belirten Özgür, 16 dersliklerinin bulunduğunu belirterek, “Çok amaçlı sınıfı, kantini, laboratuvarı, çok amaçlı salonu, soyunma odaları gibi çocuklarımızın her türlü ihtiyacını karşılayabilecek donanıma sahibiz. Çocuklarına yeterli ilgi gösteremeyen ailelere halk eğitim merkezi iş kur işbirliği ile büyük bir atağa geçerek kurslar açmaya başlayarak eğitim vermeye başladı. Çocuklarımızın uyumlanabilmesi için öncelikle ailelerinin ekonomik sorunlarını çözmek zorundayız. İŞ-KUR meslek edindirme kursları açıyor ancak kurs saatleri çalışma saatlerine denk geldiği için ebeveyn kurs yerine işe gitmek zorunda çünkü işe gitmezse aç kalacak. Biz mahalle muhtarların yardımını da alarak bu ailelerin günlük ücretlerinin kursa katılabilmesi için İŞ-KUR tarafından verilmesi gerektiğini bildirdik. Bu şekilde aileler kendilerini ekonomik olarak yükseltebilecekler. En önemlisi de kendi içlerinde bulundukları kültürden çok daha iyi ve aydın bir kültüre sıçrama yapmış olacaklar” ifadelerini kullandı.

İHTİYAÇLAR KARŞILANIYOR

Misyonlarının çağın gerekliliklerine göre kendini geliştiren, değişen şartlara ve koşullara ayak uydurabilen, veli-öğretmen-öğrenci işbirliğiyle geleceğe yön veren bireyler yetiştirmek olduğunu belirten Özgür, “Kendi durumlarının farkında olan aileler çocuklarının geleceğini kurtarabilmek için bizden yardım istiyorlar ancak okulların maddi olarak durumlarının nasıl olduğu ortada. Bizimde bu okulun çarkının dönebilmesi için paraya ihtiyacımız var. Buna rağmen okul aile birliği kanalımız ile kıyafet ve ilaç yardımlarımızı yapmaya çalışıyoruz. Biz elimizi çekmiyor gerektiğinde erzak alarak evlerine kadar götürebiliyoruz. Okul aile birliğinin kurulma nedeni de bu. Çocuk kendi koşullarının içinden daha iyi koşullara geldiğinde diğer öğrencilerle kendilerini kıyaslayarak içlerinde yetersizlik ve değersizlik duyguları oluşturuyor. Bu da değişik uyum sorunlarına yol açıyor. Biz Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, bir üst öğrenime hazır, çağın gereklerine ve teknolojik gelişmelere uyum sağlayan, ruh ve beden sağlığı açısından kendisine güvenli, bilgi ve becerilerle donanımlı, toplumla ve kendisiyle barışık, bilimin üstünlüğünü kendisine ilke edinen, çevre bilincine sahip gençler yetiştirmek için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

ÖZER ÖZGÜR KİMDİR

1964 Trabzon doğumlu olan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Ortaokulu Müdürü Özer Özgür, 1984 Karadeniz Teknik Üniversitesi’ni (KTÜ) bitirdi.  Fatih Eğitim Fakültesi Coğrafya lisans mezunu olan Özgür, 1992 yılında sınıf öğretmeni olarak göreve başladı. 1998 yılından beri idareci olarak çalışan Özgür, 2014 yılından itibaren Okul Müdürü olarak Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Ortaokulunda görev yapmaktadır. Evli, iki çocuk ve bir torun sahibidir.

Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Kimdir?

İzmir basınının gururla andığı sembolü Şehit Gazeteci Hasan Tahsin aynı zamanda Türk Kurtuluş Hareketi’nin ilk kurşununu sıkarak bir milletin destanını başlattı. 1919 Yılı 15 Mayıs’ında İzmir Limanı’nı dolduran Yunan donanmasının içinden karaya ayak basmak için sabırsızlanan Yunan Efzun alayını yaşlı gözlerle izleyen İzmirliler, tarihin en kara gününü yaşıyordu. Mavi – Beyaz bayraklarla donatılmış Kordon boyu o sabah hiç de ışıldamıyordu. Rum kızları eteklerini savurarak şarkılar söyleyip dans ederken, Yunan Efzun Alayı karaya ayakbastı. Bando önde Başpapaz Hristamos önderliğindeki Efzun Alayı arkada Kordon boyunda gövde gösterisine başlamıştı. Hemen orada bir kıraathanede saçları dağınık esmer teni güneşten iyice yanmış bir genç kendi kendine söyleniyordu ‘Kollarını sallaya sallaya mı girecekler? Olmaz… Olamaz ki. Sonunda ölüm var.. Kan var.. Bunu anlamalılar."

Bu genç Selanik’ten İzmir’e göç etmiş, Recep oğlu Osman Nevres beyden başkası değildi. Hasan Tahsin takma adını kullanıyordu. Selanik’te 1888’de dünyaya gelen Hasan Tahsin orada Fevziye Lisesi’ni bitirdi. Devlet sınavını kazanıp Paris’te Sourbonne Üniversitesi Siyasi İlimler Akademisi’ni bitirdi. İstanbul’a döndükten sonra, Osmanlı Devleti aleyhine Balkanları karıştıran İngiliz Buxton kardeşlerin bu faaliyetlerini önlemekle görevlendirildi. Buxton kardeşlere Bükreş’te bir tünelde suikast düzenleyen Hasan Tahsin 10 yıla mahkum edildi. Birinci Dünya Savaşında, Bükreş’in Osmanlı Devleti ve müttefik Almanya tarafından alınmasından sonra, 2 yıl hapis yattığı bu yerden 1916 yılında kurtuldu. Mütarekenin karanlık günlerinde İzmir’e geldi. Osmanlı Sulh ve Selamet Cemiyeti’nin sözcülüğünü yapan Hukuk-u Beşer (İnsan Hakları) Gazetesi’nin başyazarlığını yapmaya başladı.

Hukuk-u Beşer Gazetesi’nin başyazarı vatanperver Hasan Tahsin takma isimli Osman Nevres o güne kadar kalemiyle, eylemleriyle bu istila akıbetini göstermeye çalışmış bir gazeteciydi. İşte korktuğu başına gelmiş, Efzun Alayı Kordon boyunda zafer çığlıkları atıyordu. Birden yerinden fırladı, aynı anda kendisini Yunan işgal askerlerinin karşısında buldu. Az önce kalemini hırsla kıran parmakları arasındaki Rovelver silahı ile ilk kurşunu attı. Kalabalığı yarıp tek başına fırlayan uzun boylu siyah elbiseli adamın attığı ilk kurşun Efzun Alayının sancaktarını yere serdi. Sancaktar boğuk bir sesle yere yıkılırken, o elindeki Rovelverle peşi sıra kurşun sıkmaya başladı. Hiç beklenmedik bu ateş karşısında, önce paniğe uğrayan Yunanlılar gerilediler, peşlerindeki Rum kalabalığı arasından denize düşenler görüldü. Fakat karşılarında ateş edenin yalnızca bir kişi olduğunu fark eden Yunan Efzun Alayı hemen karşı ateşe başladı. Silahlardaki kurşunları biten Hasan Tahsin, süngü darbeleriyle şehit edildi. Hırslarını Hasan Tahsin’in vücudunu paramparça etmekle de alamayan Efzunlar, bu defa sağa sola tüfekle, mitralyözle ateşe başladılar, hatta denizden Yunan torpidoları da ateşe katıldı. Bu sırada sivil halk arasından çok sayıda can veren oldu. Hasan Tahsin şehit edildiğinde 31 yaşındaydı. Güler yüzlü, neşeli bir vatansever olarak tanımlanan Hasan Tahsin, işgal acısına dayanamayan yüreğinin sesini dinleyip tek başına da olsa bir alaya savaş açacak kadar cesurdu. Atılan bu kurşun Türk Kurtuluş Savaşı’nın meşalesini yakarken, bütün dünyada Türk ulusunun bu işgali hazmedemeyeceğinin mesajını veriyordu.

Bugün Konak Meydanı’nda bir elinde bayrağı diğer elinde Rovelveri ile anıtlaşan bu genç, Türk Basınının bir sembolü olarak tarihe gülümsüyor.

Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Ortaokulu Okulu Tarihçesi;

Adını 15 Mayıs 1919 tarihinde işgallere karşı ilk kurşunu atan ve o gün Konak İskelesi’nde şehit olan Hasan Tahsin’den (Osman Nevres Bey) alan okulumuz, 1965 yılında öğrenime açılan ana binada 215 öğrenci ile öğretime başlamıştır. Birinci yıl okul müdürü ile birlikte kadro sayısı 3´tür. 8 öğretmen başka okullardan gelmektedir.

Okul çevre duvarları olmadığı için bahçe duvarları belirsizdir. Okulun etrafı çalılık ve killi topraklarla kaplıdır. Bu nedenle öğrenciler ve öğretmenler tarafından bahçe düzenlemesi ve ağaçlandırma çalışması başlatılır. Bu tarihte Yeşilyurt semti dağınık mahalle özelliği taşıyan gecekondularda yaşayan 6 bin nüfusa sahip bulunmaktadır. İlerleyen yıllarda kırsal kesimlerden gelen vatandaşların yerleştiği semtimiz son yıllarda hızla gelişmeye başlamıştır. Ana binaya ek olarak 1979 yılında 4 derslikli işlik binası yapılmış olup teknik tasarım yetişkinlere yönelik okuma yazma dersleriyle Ana sınıfı olarak kullanılmaktadır.

1996/1997 eğitim öğretim yılında 8 yıllık zorunlu eğitime geçilmesiyle birlikte okulumuz da ilköğretime dönüştürülmüştür. 

2012/2013 eğitim öğretim yılında 4+4+4 sistemine geçilmesiyle okulumuz tekrar Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Ortaokulu adını almıştır.

2010/2011 eğitim yılında 4 derslikli işlik binası Karabağlar Refet Bele Bağımsız Anaokulu olarak okulumuz bünyesinden ayrılmıştır.

Haber Merkezi