Başucu Kitabı ‘Üzüm Çekirdeği’

Üzüm Çekirdeği ile kitapseverlerin ilgisini yakalayan Yazar Elçin Işıdan, Üzüm Çekirdeği’nin okuyucularının başucu kitabı olacağına ve hayatlarının her noktasına dokunacağına emin olduğunu söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 24.12.2017 09:21
  • Güncelleme Tarihi : 24.12.2017 09:21
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Başucu Kitabı ‘Üzüm Çekirdeği’

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN / ÖZEL HABER

Yazar Elçin Işıdan, yazdığı ‘Üzüm Çekirdeği’ kitabıyla adından söz ettirmeye başladı. Bu güne kadar biriktirdiklerini kitaplaştıran ve ilk kitabını deneme türünde çıkartan Yazar Işıdan, kendisine ve kitabına karşı duyulan ilgiden oldukça memnun olduğunu belirtti. Kitabının çıkmasına sebep olan yayınevinin İzmir’de, okuyucuları ile ilk buluştuğu yerin İzmir, ilk katıldığı fuarın İzmir ve ilk röportajı da İzmir’de verdiğini aktaran Işıdan, “O zaman İzmir’e selam olsun diyelim” dedi.  Üzüm Çekirdeği ile insanların hayatlarına farklı dönemlerine ilişkin ışık tutmaya çalıştığını belirten Işıdan ile kitabı, kitabın öyküsü, yapmayı düşündükleri ve bundan sonrası üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

HAYATIN HER NOKTASINA DOKUNDUM

Öncelikle kitabının hayatın her yerine her noktasına dokunan bir kitap olduğunun altını çizen Işıdan, yazma hevesinin nasıl oluştuğunu ve nasıl evrildiğini şöyle özetledi: “Yazma hissi bende okul yıllarında olan bir histi. Sonradan var olan bir his değildi. İlkokul çağlarından itibaren Türkçemin çok iyi olması, yazmama sebebiyet veren durumlar ile birleşti. Bizim zamanımızda eskiden hep günlükler tutulurdu. Maalesef şu andaki gençler günlük tutmuyor. Var olduğumdan beri var olan şeyi bu zamana kadar taşımanın verdiği bir ağırlık vardı üzerimde. Günlük tutardım, yazardım aklıma gelen durumları not ederdim. Ortaokul, lise, üniversite ve çalışma hayatı derken yazdıklarımın hepsi birikti. Aslında bir bakımdan da toplanmış oldu. Bir bakıma da belli bir yaşanmışlıktan sonra yazdıklarınız, hatıralarınız, insanların yaşadıkları, insanların hayatlarını önemsemek gibi bir iç içe duruma girdiğinizde o zaman yazmanın daha ayyuka çıkan durumlarını yaşadım. Dolayısıyla yazmak benim için o andan itibaren daha da canlandı. Yazdığımı kenara koydum, yazdığımız kenara koydum ve sonrasında da bütün bunlar toparlanınca bu kitap ortaya çıktı.”

AVUÇLARINIZA ÜZÜM TANESİ DÜŞECEK

Kitabın ismi üzerinde duran ve isminin kitaba yüklediği anlamı özetleyen Yazar Işıdan, kitabın isminin oluşma sürecini şöyle aktardı: “Üzüm çekirdeği kitabını insanlar okurken her sayfalarında hayatlarına, kendilerine ve yaşadıklarına dair bir şeyler alsın istedim. Hedefim buydu zaten benim. Şu zamana kadar de benim kitabım daha çok küçük ve onun için bebek diyebiliriz. Fakat okuyanlardan aldığım yorumlar doğrultusunda şöyle bir cümle ile karşılaşıyorum. ‘Doğru bildiğim yanlışlarım için teşekkür ederim sana’, ‘Yaptığımız hataları gösterdiğin için teşekkür ederim sana’, ‘Hayatla ilgili birçok şeyi içinden aldık teşekkür ederiz sana’ cümleleri ile karşılaştım. Bu kitabın ismini verirken, ismi ile ilgili çok fazla şey düşündüm ama kitabımın çıkmasına yardımcı olan kişi Gökhan Yıldırım’dır. Bunu her zaman söylüyorum. Kitabımda da kendisine yer verdim ve benim için çok özel ve değerli bir insandır. Aynı zamanda kendisi Sıfır Yayınlarının da kurucusudur. Kitabın ismi ile ilgili konuşurken üzüm taneleri, üzüm çekirdeği ile benim kafamda bir sürü şey canlandı. O olur bu olmaz derken; sonrasında benim aklıma gelen bir şey oldu. Elimizde tuttuğumuz salkımın her bir tanelerini hayatın damgası olarak düşünün. Her elimize düşen üzüm tanesinin hayatın simgesi olduğunu hayal edin. Sayfaları teker teker çevirdiğinizde her okuduğunuz cümlenin son noktasında noktayı koyduğunuzda kendinize bir şeyler alabiliyorsanız eğer bu evet ben doğru yoldayım noktasıydı. Onlar her sayfayı çevirdiğinde avuçlarına bir üzüm tanesi düşecek ve yazdıklarım da üzüm çekirdeği olarak hedefine ulaşacak.”

DEVAMINI GETİRMEYİ İSTİYORUM

Üzüm Çekirdeği’nin devamını getirmeyi istediğini belirten Işıdan, “Çünkü bu kitap birçok hayata dokundu. Birçok hayata da eş olabildi.  Bende insanların hayatına karışıp bir şeyler yapmayı seviyorum aslında, ruhumda bu var. Bunun devamını getirmek beni ve karşımdaki insanları tatmin eder mi evet fazlasıyla tatmin eder ama ben aynı zamanda bir eğitimciyim. Yaklaşık 23 yıldır eğitim camiasının içindeyim. Dolayısıyla eğitim ile ilgili bir proje de yapmak var kafamda. Eğitim ile ilgili kafamda bir şeyler var; Üzüm Çekirdeği’ni okuyan kişiler bana kendi eğitim camiam ile ilgili bana bir şeyler yazmam konusunda teşvik ediyorlar. Öğretmenlere, velilere, anne-babalara bir şeyler yaz diye talepler gelmeye başladı. Bu benim için çok güzel doyurucu ve manevi bir şey. Bunun haricinde kafamdaki bir başka plan da çocuk kitabi yazmaktır” dedi.

OKUYUCULARIM BENİ YÖNLENDİRİYOR

Yazın hayatını okuyucularının şekillendirdiğine değinen Işıdan, “Siz okuyucularınıza bir şeyler aktarıyorsunuz. Okuyucularda o aktardığınız şeyden fazlasını görüyorlar ki başka başka alanlarda sizin yazmanızı istiyorlar. Ben bu kadar kısa bir zamanda üç dört günlük bir (bebek) kitap üzerine bu kadar söylem duyabileceğimi açıkçası düşünmemiştim. Bundan dolayı çok mutlu ve çok huzurluyum. Doğru bir şey yaptığımı düşünüyorum ki çok yeni ve daha ilk adımlarımda bunları duymak benim için çok büyük bir şereftir. Ama insanların beni yönlendirmesi ve bunun üzerine benden beklenti içerisine girmeleri, benim için çok daha başka bir duygudur. Benimde hayat felsefem her zaman için şudur; insanlar benden bir şeyler bekliyorsa eğer, en doğru, en iyi şekilde ve en iyi zamanda ben onlara onun karşılığını vermeliyim. Şu anda insanlar benden bunun bekliyorsa eğer, Üzüm Çekirdeği’nin satışları iyi yönde gittikçe ben de onların isteklerine karşılık vereyim istiyorum” şeklinde konuştu.

KİTABIMI HERKESLE BULUŞTURACAĞIM

Yazar Işıdan kendi tabiriyle bebeğinin (kitabının) çok sağlam adımlarla oluştuğuna dikkat çekerek, “Kitabım çok güzel bir şekilde ortaya çıktı. Buna sebep birçok insan var ama en önemli sebebiyeti her zaman söylüyorum; Gökhan Yıldırım’dır.  Ben bu kitabı çıkarmayı kafamda tasarladığım ve bu yola girdiğim andan itibaren insanlara, sosyal medya üzerinden ufak ufak paylaşımlara başlamıştım. Benim paylaşımlarından sonra insanların bu paylaşımlar üzerine tepkisi ve enerjisi beni daha çok kuvvetlendirdi. Hadi artık! Neden gelmedi? Buna nasıl ulaşacağız? Biz kitaba artık ulaşmak istiyoruz şeklinde yorumlar alıyordum. Kitap çıktıktan sonra ise benimde gönlümün şehri olan İzmir’de Güzelbahçe Kitap Fuarı’nda okuyucular ile buluştuk. İzmir’de dostlarım ve arkadaşlarım ile birlikte ilk kitabımın paylaşımını yapmış oldum. Daha sonra ise doğduğum ve büyüdüğüm şehir olan İstanbul’da bir lansman yapmayı düşünüyorum. Bu lansmanda biraz daha farklı ve biraz daha insanlarla iç içe olduğum bir lansman olmasını istiyorum. Kokteyl ve müzik eşliğinde sanatçı dostlarım ile gayet güzel bir planlama yapıyoruz. Lansmanı gerçekleştirdikten sonra bütün kitap fuarlarına katılmayı düşünüyoruz. Büyük illerdeki bütün fuarlarda okuyucularım ile buluşmak istiyorum. İşin diğer tarafında ise sosyal medya araçlarının ve kaynaklarının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sosyal medyada çok fazla paylaşım yaparak çok kişiyle etkileşim kurmaya çalışıyorum. Bu süreci bu şeklide devam ettirerek Üzüm Çekirdeği’ni herkes ile buluşturmayı hedefliyorum” diye konuştu.

İZMİR GÖNLÜMÜN ŞEHRİ

İstanbul’un doğduğu ve büyüdüğü şehir olduğunu ama İzmir’in gönlündeki yerin çok başka olduğunun altını çizen Işıdan, “Herkes Elçin denince İzmir onun gönlünün şehri diye tanınır. Bütün paylaşımlarda gönlümün şehri olarak geçer ve bunu artık herkes öğrenmiştir. Dolayısıyla kitabımın çıkmasına sebep olan yayınevi İzmir’de, okuyucularım ile ilk buluştuğumuz yer İzmir, ilk katıldığım fuar İzmir ve ilk röportajı da İzmir’de veriyorum. O zaman İzmir’e selam olsun diyelim. İzmir ile ilgili çok hoş planlarım var. İlerleyen zamanlarda hep birlikte yaşayıp göreceğiz” ifadelerini kullandı.

HEDEFİME ULAŞTIM

Kitabı çıkarmayı başladığında hedefinin ‘Okuyucular okurken hayatlarına, dair kendilerine dair bir şeyler alsınlar’ istedim diyen Işıdan, “Ama okurken de sıkılmasınlar, bunalmasınlar istedim. Artık sonuca gelelim demesinlerdi benim mantığım hep bu yöndeydi. Kitabı okursunuz ya sıkılırsınız bırakırsınız ki bunu çok insanda gördüm, ya da okursunuz kitap çok güzel gider ve rafa kaldırırsınız. Ama Üzüm Çekirdeği’ni okursunuz aklınıza bir şey takılır, bilmem kaçıncı sayfadaki yazı çok hoşunuza gider ve bir daha okumak istersiniz. Bir sayfadaki yazı sizi başka bir anıya götürür, aklınızda yaşadığınız bir anıya dahil olmanıza sebebiyet verir, tekrardan bir daha açıp okuma hazzını hissedersiniz. Okuyucularımdan biri bana şöyle bir mesaj attı: ‘Okuyorum, sonuna geliyorum ama bir yazı var ki onu bir daha okuyup tekrar başa dönüp okuyorum’ o yazıyı neden tekrar tekrar okuduğunu sorduğumda neden böyle yapıyorsun neden böyle düşünüyorsun diye sorduğumda bana yaşadığım bir anı ile o kadar bağdaşıyor ki beni öyle yerlere götürdün ki Allah senden razı olsun cümlesini duydum. İşte bu benim hedeflediğim noktaydı. Ben hedefime ulaştım. Üzüm Çekirdeği’nin çok fazla insanın gönlüne gireceğini düşünüyorum. İnşallah herkes doğru yolda doğru kişiyle doğru şartlarda ilerler” şeklinde konuştu.

NOSTALJİK PROJEDE OLACAĞIM

Sıfır Yayınları’nın ilk proje kitabında kendisinin yazısının olduğunu belirten Işıdan, “Çok güzel bir projeydi. Türkiye çapında her ilden insanların buluştuğu yazıların var olduğu ve insanlara hitap eden yazılar vardı ve gerçekten başarılı bir projeydi. Bundan sonraki projelerde de olmayı isterim. Sıfır Yayınlarının nostaljik bir projesi var. O projede de yer almayı düşünüyorum ve merakla bekliyorum” dedi.

PENCERENİN DİĞER TARAFINDAN BAKIN

Son olarak okuyucularına seslenen Yazar Işıdan, okuyucularına şunları söyleyerek sözlerini sonlandırdı: “Hayat çok kısa hayatı doya doya yaşamaları hayatın her anından zevk almalarını dilerim. Çünkü geriye dönüp baktığımızda maalesef ki yaşadıklarımızdan ders alamadığımız için yaptığımız hataları tekrar yapmak yoluna gittiğimiz için insanları kırmayı sürekli başardığımız için hep mutsuz olan taraflar oluyoruz. Pencerenin diğer tarafından bakarsak eğer hayatın aslında yaşamaya çok fazla değer olduğunu yüzümüzden tebessümün, gönlümüzden de sevginin hiçbir zaman eksik olmayacağını dile getirirsek hayat her zaman yaşamaya değer diyorum.” 

Haber Merkezi