Bebekler suda çok mutlu

EMİRCAN IŞILDAK – ÖZEL HABER

Aquababies, bebekler ve küçük çocuklar için sunduğu eğlenceli ve sağlıklı havuz eğitimleriyle ailelerin beğenisini kazanıyor. Bebeklerin gelişimine de olumlu yönde katkı sağlayan programa anneler yoğun ilgi gösteriyor. Birbirinden neşeli ve renkli görüntülere de sahne olan program ile ilgili Aquababies’i kurucu ortağı ve eğitmeni Melike Solakoğlu ile bir araya geldik.

“MÜŞTERİ GELDİM ORTAK OLDUM”

Solakoğlu, konuşmasına Aquababies ile olan tanışma öyküsüyle başladı. İzmir’de 4 yıldır faaliyet gösteren bir kuruluş olduklarını söyleyen Solakoğlu, “Aquababies ile ilk olarak müşteriyken tanıştım. Çocuğumu böyle bir aktiviteye getirdim ve onun çok mutlu olduğunu fark ettim. Yüzmenin çok önemli yararlarını da gördüm. Zaten sürekli suyla iç içe olduğumuz için hem çocuğum hem de benim için bir terapi niteliği taşıyordu. Sonuç olarak bu aktivitenin ikimiz için de iyi geldiğini hissederek, kendimi bu işe dahil ettim. Aquababies İzmir’de 4 senedir faaliyet gösteriyor. Ben ise son bir yıldır işle ilgileniyorum” ifadelerini kullandı.Eğitmenlik sürecinde de zorlu sınavlardan geçtiklerini ve İngiltere Yüzme Federasyonu’ndan onaylanmış sertifikalara sahip olduklarını belirten Solakoğlu, “İlk başta çok ciddi bir eğitim sürecinden geçiliyor. Ben aynı zamanda yüzme eğitmenliğini de yapıyorum. Eğitmenlik yolunda da belirli kurslardan, sınavlardan geçiyoruz. İngiltere Yüzme Federasyonu onaylı sertifikalarımızı alıyoruz. Cankurtaranlık eğitimi ve Aquababies’in müfredatını yürütüyoruz” dedi.

BEBEKLER DAHA HIZLI GELİŞİYOR

Programın içeriğinden de bahseden Solakoğlu, “Çocuklar için iki ayrı ders grubumuz var. 0 ile 1 yaş arası ve 1 yaş sonrası olmak üzere iki yaş grubumuz mevcut. Bebeklerimiz için su ve yüzme eğitimi için yaş çok önemli bir faktör oluyor. Bebek ne kadar küçükse o kadar daha sağlıklı bir eğitim oluyor. Yüzme, bebeklerde olası bir gaz problemini çözüyor. Fiziksel olarak daha hızlı gelişmelerini sağlıyor. Bunların yanı sıra bebeğin sosyal yönden de gelişimine ciddi oranda katkı sunuyor. Derslerimizi en az 4 veya 5 bebekle yaptığımız için, bebekler birbirleriyle olabildiğince iyi iletişim ve göz teması kuruyor. Başka insanları görüp, sosyal becerilerini artırıyorlar. Derslerde yoruldukları için de güzel bir şekilde yoruluyorlar. Uykuları da düzene girmiş oluyor. Hiç yüzmeyen bir bebeğe nazaran boyları daha hızlı uzuyor” değerlendirmesini yaptı.

“İYİ Kİ BAŞLAMIŞIZ”

Ailelerin program öncesi doktorlarına danıştıklarını, ancak bazı doktorların çekinceli yaklaşabildiğini söyleyen Solakoğlu, “Aileler bize gelmeden önce doktorlarına danışıyorlar. Programlara katılmak istediklerini ifade ediyorlar. Doktorlar da bazen onaylıyor bazen de çekinceli yaklaşabiliyor. Her doktor farklı bir şey söyleyebiliyor. Ancak ben bebeğimle başlarken doktoruma söylemedim. Başladıktan sonra söyleyince de ne kadar güzel bir aktivite olduğunu dile getirdi. Bebeğimin gelişimine olumlu katkıları olacağını söyledi. Gerçi hayır cevabını verse de ben yine de bebeğimi getirecektim. Çünkü bu gerçekten bir sevgi ve tutku unsuru. Çoğu aile bu yüzden doktorları dinlemiyor. Kısacası biz de aile olarak ‘İyi ki başlamışız’ diyoruz” dedi.

BEBEKLERİN UYKUSU DÜZENE GİRİYOR

Aquababies’de çalışan eğitmenlerin uzman ve yetkin olduklarının altını çizen Solakoğlu aynı zamanda programların bebeklerin sağlığına olan etkilerini de dile getirdi. Solakoğlu, “Aquababies’de toplam 4 eğitmen görev alıyor. Sertifikalı eğitmenlerle çalışıyoruz. Zaten sınavları geçemeyen ve derslerde başarılı olamayanlar eğitmenlik sertifikasını alamıyor. İşinde uzman, bebeklerin anatomisi ve psikoloji konusunda yetkin ve deneyimli kişilerle çalışıyoruz. Bebeklere kur şeklinde derslerimizi veriyoruz. Bir kurumuz 5 hafta sürüyor. Ailenin ve bizim ortak belirlediğimiz haftanın bir günü, yarım saatlik bir seansla derslerimiz oluyor. İlk bakışta süre az gibi algılanabiliyor fakat bebekler için ideal bir saat dilimi oluyor. Bebekler ders sonunda olabildiğince yoruluyor. 30 dakikalık dersten sonra bebekler ya acıkıyor ya sıkılıyor ya da uykusu geliyor. Dolayısıyla bebeklerin dikkatlerini toplamaları açısından yeterli bir süre oluyor. Bazen 20 dakikada bile sudan çıkmak isteyebiliyorlar” ifadelerini kullandı.

BEBEKLER 40’I ÇIKMADAN YÜZÜYOR

Bebekler için en erken dönemlerde suyla buluşmanın daha faydalı bir eğitim süreci oluşturduğuna vurgu yapan Solakoğlu, “1 yaşa kadar olan gruplarımızda ağırlıklı olarak bilinçli nefes tutmaya yönelik çalışmalarımız oluyor. Zaten bebek anne karnında suda olduğu için, suya alışkın bir şekilde dünyaya geliyor. Kısacası bebek ne kadar küçük yaşta olursa, eğitimlerimiz o kadar güzel ilerliyor. Aquababies’in programı bebeklerin reflekslerine göre şekillenip, ortaya çıkmış bir müfredat. Yaklaşık 30 yıllık bir çalışma sonucu oluşturulan bir disiplin. Biz de o reflekslere göre hareket ediyoruz. Bazı refleksleri geliştirip, bazılarını da kırmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla ne kadar küçük yaşta olurlarsa bizim için de kendileri için de daha sağlıklı bir eğitim süreci oluşuyor. Bazen telefonla iletişim kurduğumuz anneler, program yaparken çocuklarının mevlitlerine göre gün ayarlıyorlar. Yani daha bebeğin 40’ı çıkmadan havuz eğitimine getiriyorlar. Bu çok güzel bir anlayış” yorumunu yaptı. Bebeklere suda kalabilme ve olası risklere karşı direnç gösterme gibi eğitimleri de verdiklerini söyleyen Solakoğlu, “Bebeklerimizin yaşı ilerledikçe de nefes tutma becerilerinin yanı sıra suda kalabilme eğitimlerine yöneliyoruz. Sonuçta İzmir gibi bir kentte yaşıyoruz. Her yanımız deniz, havuz ve sularla dolu. Bu alanlarda herhangi bir olumsuz durumda, düşme gibi hallerde nasıl kurtulunur, nasıl suda kalmaya çalışılır gibi dersleri veriyoruz” dedi.

ANNELERE YÖNELİK PROGRAMLAR DA VAR

Solakoğlu bebeklerin yanı sıra annelerin de egzersiz programları dahilinde eğitimlerden yararlandıklarını söyleyerek, “Bebeklerimizin yanı sıra annelere yönelik de egzersizler içeren derslerimiz oluyor. Annelerle birlikte hem doğum öncesi hem de doğum sonrası olmak üzere aktivitelerimiz var. Anne adaylarına doğumdan hemen önce hem kendi sağlıkları hem de bebeklerinin sağlıklarını olumlu yönde etkileyecek derslerimiz mevcut. Anne adaylarının doğumdan hemen önce doğumu rahatlatmaya yönelik egzersizler sunuyoruz. Yine bunları uzman ve deneyimli ekibimizle birlikte yürütüyoruz. Ayrıca doğum sonrası da annelerimizin sağlıklı kilo vermelerini sağlamak için çalışıyoruz. Suda yaptığımız egzersizlerle doğum sonrası kilolarını rahatlıkla verebiliyorlar. Annelerimiz sağlıklarını korurken, aynı zamanda yağ yakıp fit bir vücuda kavuşuyorlar” ifade etti.

ÖZEL İHTİYACI OLAN BEBEKLER UNUTULMADI

Özel bakıma ihtiyaç duyan engelli ve hasta bebekler için haftanın bir günü program düzenlediklerini belirten Solakoğlu, terapilerin rahatsızlıklara karşı iyi geldiğini söyleyerek, “Haftanın 4 günü verdiğimiz derslerin yanı sıra bir gün de engelli bebeklerimiz için aktivitelerimiz oluyor. Tedavi amaçlı egzersizlerimiz var. O günü tamamen özel ihtiyacı olan bebeklerimize ayırıyoruz. Gelen bebeklerimiz arasında otizm hastası olanlar var, down sendromlu bebeklerimiz var, SP diye adlandırılan serebral palsi hastası bebeklerimiz var. Bu bebeklerimiz arasında hayatı boyunca hiçbir zaman basamayacak olanlar var ama gelip burada eğitimlerle ve terapilerle ayak çırpıyorlar. O bebeklerimizin doktorları ve fizyoterapistleri çocukların gelişimlerinde çok güzel aşamalar kaydettiklerini ifade ediyorlar. Bebeklerimiz burada güzel ve keyifli vakit geçirdikçe aileleri de çok mutlu oluyor. Güzel bir motivasyon sağlıyor. Örneğin otizm hastası bebeklerimiz şiddet eğilimlerinden ve sert hareket tarzlarından kurtulmaya başlayabiliyor. Havuzda yavaş yavaş oyunlarla ve oyuncaklarla etkileşim kuruyor. Eğitmeniyle güzel bir bağ kuruyor. Bu yüzden her zaman aynı eğitmenle çalışmalarına dikkat ediyoruz” dedi.

“BEBEKLERLE OLMAK TARİFSİZ BİR HİS”

Solakoğlu son olarak çocuklar ve bebeklerle çalışmanın keyifli bir iş olduğunun altını çizerek, “Çocuklarla ve bebeklerle bir arada olmak mükemmel bir his. Tabi ki yorucu tarafları da çok fazla. Bebekler söz konusu olunca her zamankinden daha fazla dikkat ve hassasiyet gösteriyoruz. Ekstra bir mesai harcıyoruz. Ama onların yüzlerindeki gülümsemeleri görünce tüm yorgunluğumuzu unutuyoruz. Bizler de en az onlar kadar keyif alıyoruz. Bunun yanı sıra işin içinde suyun olması zaten çok muazzam bir his” şeklinde konuştu.