Kazaların ardı arkası kesilmiyor

NİLGÜN TAZE

Halit Ziya Bulvarı’na bugüne kadar içinde ölüm vakalarının da gerçekleştiği birçok kazanın ardından kontrollü geç ışığı konulur. Ancak ışık yeterli olmadığı için kazaların devam ettiği sokakta, araçların yavaşlanmasını garanti altına alan tümseklerin yerleştirilmesi kaçınılmaz hale gelmiş durumda.

Sokaklarında trafik kazalarının sık yaşanmasının yanı sıra park sorununda bulunduğunu belirten esnaf Zait Şar, araç sahiplerinin tek sıra araçlarını park etmeleri yetmiyormuş gibi çift sırada park ettiklerini ifade etti. Şar, “Bizler insanların kazalar yaptığını ve bazılarının da ölümle sonuçlandığını izlemekten son derece rahatsız. Sorunun çözümü yola hız kesici tümseklerin yapılması kadar basitken yetkililer bunu yerine getirmiyor. Harekete geçmek için daha kaç insanın ve aracın zarar görmesi gerekiyor bilmiyoruz. Maddi ve manevi zarar gören insanların düştükleri hali izlemek son derece üzücü” açıklamasını yaptı.   

ÇİFT SIRA PARK

Sokaklarında yaşanan en büyük sıkıntılardan bir tanesinin de yapılan tüm araç çekme çalışmalarına rağmen araç sahiplerinin ısrarla çift sıra park etmeye devam etmesi olduğunu açıklayanŞar, “Çift sıra park etmek biz esnafların işlerini olumsuz etkiliyor. Otopark yetersizliği İzmir’in temel sorunu ve bu durumdan tüm insanlar şikayetçi. Biz esnaflar sorunların nasıl çözülebileceği ile ilgili oturduğumuz yerden günde on tane çözüm üretebilirken uzun yıllar eğitim almış yetkililerin çözüm üretememesi bize oldukça trajikomik geliyor. Sağ olsunlar görevliler düzenli olarak geldikleri için temizlikle ilgili bir sorun yaşamıyoruz. Bulvarımız çok popüler olmasından dolayı insan çok fazla, geceleri de restoranların sokağımızda bulunmasından dolayı güvenlikle ilgili rahatız. Ben burada 5 yıldır esnaflık yapıyorum ve bugüne kadar kaldırımlar dışında hiçbir şey değişmedi” dedi.

ZABITALAR GÖZ AÇTIRMIYOR

Zabıtaların göz açtırmaması nedeni ile sokaklarında esnaf olmanın bir numaralı suç olduğunu söyleyen Özgür Nam, dışarı masa sandalye konulmasından dolayı sürekli ceza ödemek zorunda kaldıklarını belirterek şöyle konuştu: “Belediyenin biz esnafların ekmeğini kesmek için getirdiği bir sürü akıl almaz prosedürü var. Bunlardan bir tanesi de müşterilerimizin güneşin altında kalmaması için masaların üzerine koyduğumuz şemsiyeler. Hepsi için ayrı ceza kesiliyor ve bizler esnaflar olarak mağdur bırakılıyoruz. Yine belediyeden ruhsat alamamamızda ayrı sorun, aylardır ruhsatımızın çıkmasını bekliyoruz. Araçlarımızı park edecek yer bulamamamızdan tutun da iş güvenliği gibi birçok dalda bizden sürekli 300-500 TL istemeleri de esnafları yıldırıyor. Sigara kullanmıyorum diye sevinemiyorum çünkü benim ölümüm büyük ihtimalle sigaradan değil yapılan bu haksız uygulamalardan olacak.”

OLUMLU BİR GELİŞME YOK

Belediyeden polisine, polisinden zabıtasına, park sorunundan yaşanan kazalara kadar sokaklarında çözülmeyi bekleyen birçok sorun bulunduğu bilgisini veren Nam, “Bizler kimseye yaranmaya çalışmıyoruz. Bu da bizi geri planda bırakarak işlerimizi yürütemememize neden oluyor. İnsan gibi yaşayabilmek için banka soymamız, darbe yapmamız ya da sahte para mı basmamız gerekiyor? Zamanın doğru ve düzgün insanların değil yalancı ve üçkağıtçıların zamanı olduğunu görüyorum. Ben kendi adıma bir şeylerin değişebileceği inancımı kaybetmiş durumdayım. Sokağımızda bugüne kadar hamam böceği ve lağım faresi görmemiş olmam sokağımızın tek olumlu yönü” ifadelerini kullandı.

YETKİLİLER VATANDAŞI SOYUYOR

Baba mesleğini sürdürerek ve 23 yıldır aynı sokakta esnaflık yaptıklarını ifade eden Nam, şunları söyledi: “Sokağımızda hiçbir olumlu değişim göremediğimiz için kendimizi sürekli ağlıyormuşuz gibi hissediyoruz ve bu da bizi belirli bir süre sonra rahatsız etmeye başlıyor. 23 yıldır kaldırımların dışında hiçbir şeyin değişmemiş olması nasıl açıklanabilir? Kanalizasyonu düşününce aklıma katı atık ve sulu atık bedeli geldi. 50 TL ödememiz gerekirken 300 TL ödüyoruz. Bu tüm T.C. vatandaşlarının canını yakan bir konu çünkü bu parayı bizim cebimizden çalmalarının hiçbir mantıklı açıklaması yok. Bu ödemenin nedenini sormak için İZSU’yu aradığımda paranın yarısını devletin aldığını belirterek kendi günahlarının olmadığını söyledi.” 

KAZALAR SOKAĞI

Sokaklarında bugüne kadar sayısız kaza yaşanmasına rağmen yetkililerin önlem almakta direndiğini belirten esnaf Caner Ercan, araçların hızını kesmeyi sağlayacak tümsekler yapılmasının maddi ve manevi kayıp yaşatan kazaların önüne geçeceğini belirterek, “Büyük hasarlar veren ihmaller yapılması basit olan tedbirlerle ortadan kaldırılabilir. Bir tane uyarı ışığı taktılar ancak bu yeterli bir tedbir değil. Araçlar için bir otopark yapılması buradaki tüm esnafı rahatlatır. Caddemizde tek sıra araç park edilmesi yetmiyormuş gibi ikinci sırada park ediliyor ve bu da işyerlerimize giriş çıkışı engelliyor. Genel olarak sokağımızda bir hareketsizlik var. Otobüs duraklarının caddemizden kaldırılması da sokağımızın canlılığını yok etti. En azından durakların varlığı esnafların iş yapmasını sağlıyordu” ifadelerini kullandı.   

Sokaklarında çöp kutularının bulunmamasına rağmen temizlikle ilgili bir sorun yaşamadıkları bilgisini veren Ercan, şu açıklamaları yaptı: “İzmir’in merkezinde bulunsak bile sokağımız eskiye nazaran arka taraflarda kaldı. Ben 14 yıldır burada esnaflık yapıyorum ve 14 yıl içinde sadece kaldırım değişti. Bunun dışında ise en ufak bir çalışma yapılmadı. Kurulan bir alışverişi merkezi iş yapamadığı için kapandı. Caddemizde şu sıralar inşaat yapımları ve tenhalık hakim. Kış aylarında kotumuz yüksek olduğu için herhangi bir su taşkını olayı ile karşılaşmıyoruz. Hamam böcekleri ve kanalizasyon fareleri gün ışığında değilse de geceleri karşımıza çıkabiliyor.”

ESNAF KEPENK KAPATIYOR

Dükkanlarının bulunduğu konum nedeni ile yapılan çift sıra parkların kendilerini etkilemediğini söyleyen Yusuf Gümüş, “Biz oluşan kazaları uzaktan görebildiğimiz için fazla etkilenmiyoruz. Her hafta 2-3 kaza oluyor. Ben burada 11 yıldır esnaflık yapıyorum ve bugüne kadar kaldırımlar dışında hiçbir şey değişmedi. Caddemizde bulunan kendini ispatlamış büyük mağazalar dahi kapanışlarını verdiler. Caddemiz esnafının durumu bu derece kötü. Kışın fazla yağmurlardan kaynaklanan su taşmaları yaşamadığımız içinde bu konuda oldukça rahatız. Zaman zaman hamam böcekleri ve kanalizasyon fareleri görüyoruz. Zabıtaların esnafları denetleyerek uygunsuz davranışlar sergilediklerinde ceza kesmelerini olumlu karşılıyorum. Bu da yapılmasa herkes kendi kafasına göre hareket etmiş olur” dedi.  

TÜMSEK YAPILMASI GEREKİYOR

Dört yol ağzına konulan uyarı lambasının kazaları durdurmaya yetmediğini söyleyerek tümsek yapılması gerektiğini ifade eden İsa Özkaya, sokaklarında korkunç kazalar oluştuğunu söyledi. Özkaya,  “Bunca yaşanan maddi manevi kayba rağmen önlemlerin alınmaması, esnaflar olarak bizleri şaşırtıyor. Yeni konulan uyarı ışığının hiçbir işe yardığı yok çünkü araçlar buradan aşırı süratli geçiyorlar. Bir tümsek yapmak ne kadar zor olabilir? Burada her şeyden önce tek yön ihlalinin önüne geçilmesi gerekiyor. Kimi araç kullanıcıları bilerek kimileri de bilmeyerek bunu yapıyor. Çift sıra yapan araçlara trafik polisleri her gün ceza kesiyor ancak ertesi gün yine aynı şeyler yaşanıyor. Sıkıntı şu ki esnaflar kendi araçlarını dahi yabancı araçlardan koyacak yer bulamıyorlar” şeklinde konuştu.

OTOPARK SORUNU ÇÖZÜLEMİYOR

Korsan otoparkçıların araç sahiplerinden 20 TL park ücreti aldığını ve çevrede bulunan esnafların bu ücreti ödeyecek durumda olmadığını söyleyen Özkaya, “Aracınızı herhangi bir otoparka bırakmak isteseniz aylık maliyeti bir servet tutuyor. Zaten kazançları belli olan esnafın bu parayı her ay otoparka ödemesi mümkün değil. Mecburen herkes sokaklara otopark etmek zorunda kalıyor. Ben 5 yıldır buradayım ve sadece kaldırımlar değişti. Var olan kanalizasyon girişi kaldırıldığı için biriken sular dükkanlarımıza giriyor. Otobüs duraklarının kaldırılmasını bir esnaf olarak iyi karşılıyorum çünkü çok fazla gürültü patırtı oluyordu. Şoförlerin birbirlerine selamlaşmak için korno çalmaları, itişip kakışmalar hepsi sona erdiği için huzura kavuştuk. Özellikle egzoz gazları hepimizin sağlığını olumsuz etkiliyordu. İyi ki gittiler” açıklamasını yaptı. 

KANALİZASYONLAR KALDIRILDI

Kanalizasyon ağızlarının kapatılmasından dolayı son derece rahatsızlık duyduğunu ancak tüm itirazlarına rağmen dikkate alınmadığı bilgisini veren Özkaya, şöyle dedi: “Özellikle aşağı kısımdaki esnaf tamamen perişan durumda. Ben kapatma çalışılmalarında itiraz ettim ancak ağzımı kapatıp aman sus dediler. Sonradan kanal açacaklarına söz verdiler ancak tabi ki her zamanki gibi bu da hikaye çıktı. Böceklenme her sokakta olduğu gibi bizde de var. İnşaatlar son yıllarda bitmek bilmiyor. Her gün gürültüden rahatsız oluyoruz. Halbuki çalışma saatleri belli. Yoğun bir yerde bulunduğumuz için geceleri çalışmaları gerekiyor. Temeli atılıp bitirilmeyen inşaatlardan, plansızlıktan bıktık.”

Haber Merkezi