Bir babanın bitmeyen savaşı

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Mehrekule Ailesi’nin Gölcük’te oturduğu apartman, 1999 yılında meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki depremde yıkıldı. Depremin ardından Aydın’ın Nazilli İlçesi’ne yerleşen ailenin buradaki evi ise 2016 senesinde elektrik kontağından çıkan bir yangınla oturamaz duruma geldi. Kaymakamlığın destekleriyle aile başka bir eve yerleştirildi. Eşinden yıllar önce ayrılan ve iki çocuğu ile yaşayan 40 yaşındaki baba Akın Mehrekule, 2014 yılında akciğer kanserine yakalandı. Çocukları için hayata dört elle sarılan baba, 1 yıl süren tedavinin ardından sağlığına kavuştu. Kendi kanseri yenen baba, 10 ay önce bu kez oğlu Tahir’e geniz kanseri teşhisi konulmasıyla neye uğradığını şaşırdı. Daha önce inşaat işçisi olarak çalışan ve ailesine bakan baba, 15 yaşındaki oğlunun tedavisiyle ilgilendiği için yaklaşık 8 aydır çalışamıyor.

MAMA İLE BESLENİYOR

Tahir, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 8 ay tedavi gördükten sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesine nakledildi. Şu anda ışın tedavisi görüyor. Oğlunun sağlığına kavuşması için çabalayan baba Mehrekule, bir an olsun onun yanından ayrılmıyor. Ağzındaki yaralar nedeniyle 4 aydır yemek yiyemeyen ve konuşamayan Tahir, her gün mama ile besleniyor. Oğlunun tedavisiyle ilgilendiği için çalışamayan babanın şuan hiçbir geliri yok. Baba kendi hastalığı sürecinde Nazilli kaymakamlığı ve Nazilli Belediyesinden maddi destek almış. İzmir’de ise hayırseverlerin yardımlarıyla tedavisini sürdürmeye çalışıyor. Günlüğü 50 TL’ye oğluyla birlikte Dokuz Eylül Üniversitesi KİTVAK Hasta ve Hasta Yakınları Konukevi’nde kalan baba-oğul, maddi ve manevi destek bekliyor.

TEDAVİ İÇİN İZMİR’E GELDİLER

Yıllarca inşaatlarda çalışarak ailesine bakan baba Mehrekule, oğlunun hastalığı nedeniyle onunla ilgilenmek zorunda olduğu için çalışamadığı belirterek, “Tahir, 1 yıldır kanser tedavisi görüyor. 4 Ocak’ta tedaviye devam etmesi için İzmir’e geldik. 23 gün daha Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde ışın tedavisi alacak. Sadece konaklama masrafı ile bitmiyor. Yeme içme dahil her şeyi kendimiz karşılamak zorundayız. Tahir 4 aydır mama ile besleniyor. Geniz kanseri nedeniyle yemek yiyemiyor, konuşamıyor. Mama masrafının bir bölümünü devlet karşılıyor. Konaklama masrafları yardımseverlerin desteği ile büyük oranda çözüldü. Allah hepsinden razı olsun. Çocuğuma bakmak zorunda olduğum için çalışamıyorum. Kaymakamlık kanser hastalarına bakım ücreti veriyor. Pazartesi günü Nazilli’de bakım maaşı alabilmek için kurula gireceğim” dedi.

ŞİMDİ OĞLU İÇİN MÜCADELE EDİYOR

Şimdiye kadar kimseye muhtaç olmadığını fakat çalışamadığı için şu an zor durumda olduklarını dile getiren baba Mehrekule, “Dokuz Eylül Üniversitesi KİTVAK Hasta ve Hasta Yakınları Konukevi’nde kalıyoruz. Günlük 50 lira veriyoruz. Hiçbir gelirim yok, duyarlı insanlar yardım ediyor. Kendim de kanser hastasıydım. Doktorlar 3 ay yaşarsın demişti ama iyileştim. Çok zor bir süreçti. 32 kiloya düşmüştüm. Ben iyileştim şimdi oğlumu iyileştirmek için ne gerekiyorsa yapacağım. İlla maddi değil bizim manevi desteğe de ihtiyacımız var. Kanser hastalarının en çok ihtiyacı olan şey moral. Ben çocuklarım için yaşıyorum. Diğer çocuğum da üniversitede okuyor. Bu durumdayken bile insanlara yardım etmeye çalışıyorum. En çok diğer hastalara manevi destek vermeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.