- Yaşam
- 25.10.2025 13:33
Bir fotoğrafın peşinde: Unutulan bir kahraman
Araştırmacı-Yazar Abdulkadir Hazman, depoda unutulmuş bir fotoğrafın peşine düşerek 16 yaşında İzmir’in işgaline direnirken şehit edilen Rasim Efendi’nin öyküsünü gün yüzüne çıkardı
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
YUSUF ÇAĞIRTEKİN-RÖPORTAJ - İzmir’in az bilinen gerçek kahramanlarından biridir Rasim Efendi. Aydın ilinin Nazilli ilçesine bağlı Atça nahiyesinde doğan Rasim Efendi çocuk yaşta yetim ve öksüz kalır ve yakınları tarafından İzmir’de tarihi Mithatpaşa Sanat Okulu’na okuması için yatılı olarak yerleştirilir. Araştırmacı Yazar Abdulkadir Hazman, Mithatpaşa Sanat Okulu’nda depoya kaldırılmış bir fotoğrafın peşine düşerek pek de bilinmeyen bundan 110 yıl önce işgale karşı direndiği için öldürülen Milli Mücadele kahramanlarından Rasim Efendi’yi anlattığı yeni kitabı; Rasim Efendi: Yaşasın Hürriyet Kahrolsun Esaret eserini yayınladı. Eylül ayında Kil Yayınları’nda yayınlanan kitabını İzmir Kitap Fuarı’nda Kaybolan Kitaplar Standı'nda okuyucuları için imzalayan Hazman, Rasim Efendi’nin kısacık hayat öyküsünü ve İzmir’in işgal günlerinde yaşananları yalın bir dille bizlere aktarıyor. Hazman, “Rasim Efendi İzmir’in işgal gününde, ‘Kahrolsun esaret, yaşasın özgürlük’ diye haykırırken daha 16 yaşında Yunan askerlerince şehit edildi. Bu vatanı korumak için ölenlerin içerisinde ne yazık ki çocukların ve kadınların adları pek dile getirilmez. Gelecek nesillerin bu topraklarda özgürlük düşüncesinin nasıl filizlendiğini anlatmak istedim. İzmirlilerin Rasim Efendi gibi kahramanlarını unutmamaları ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

YAŞANMIŞ GERÇEK BİR OLAY
Rasim Efendi ile nasıl karşılaştınız? Bu olayı nasıl öğrendiniz? Araştırmalarınız nasıl başladı?
2018 yılında yayınladığım İzmir’in Batı Yakası: Değirmendağı-Karataş-Karantina kitabı için araştırma yaparken; Mithatpaşa Sanat Okulu'nda depoda bir fotoğraf gördüm. Fotoğraf ilgimi çekti. Daha sonraki zaman dilimi içinde bu fotoğrafın peşine düştüm. Fotoğrafın bir öğrenciye ait olduğunu öğrenince merakım daha da arttı. Fotoğraf okul kayıt defterinden çıkarılarak çerçeve yapılmış ve bir dönem okul duvarına asılmış, fakat sanırım daha sonra tadilatlar nedeniyle depoya kaldırılmış ve orada unutulmuş olsa gerek. Fotoğraftaki öğrenciyi araştırınca okulun arşivinden Rasim Efendi'nin künyesine ulaştık. Bu araştırmamızda okuldaki görevlilerin yardımı her türlü takdire şayandır. Kitabı tamamen arşiv belgelerine dayanarak hazırladık ve yaşanmış gerçek bir olayı anlattık.

Araştırmanızın sonraki boyutu nasıl şekillendi? Yazmaya nasıl karar verdiniz?
İzmir tarihiyle ilgili araştırmalar yapmaya gayret gösteriyorum. Araştırma yaparken yaşanmış olaylar, bu olayların geçtiği mekanlar ve insanlar beni fazlasıyla etkiliyor. Rasim Efendi isimli 16 yaşındaki gencecik bir öğrencinin okulda şehit edilmesi olayıydı. Geçmişteki insanların yaşamına dokunmak, onlardan dersler çıkarmak ve gelecek kuşaklara aktarmak isteğiyle yazıyorum. İşte Rasim Efendi isimli 16 yaşındaki gencecik bir öğrencinin okulda şehit edilmesi de bunlardan biriydi. Arşiv belgelerinden çok fazla yararlandım ama Rasim Efendi’nin ailesi hakkında çok fazla bilgi edinemedim. Bunun için de daha önce Mithatpaşa Sanat Okulu’nda okumuş veya eğitimci olarak faaliyet yürütmüş kişileri araştırdım. Ahenk Gazetesi'nin 22 Haziran 1332 (1916) tarihli sayısında başarısından dolayı takdirname alan okulun resim öretmeni Halil İbrahim Efendi adına rastladım. Bu öğretmeni araştırırken başka bir öğretmenin 90 yaşındaki torununa ulaştım. Bu hanımefendinin anlattıkları ile araştırmalarımı derinleştirdim. Gördüm ki; İzmir’in işgal günü 15 Mayıs 1915’te Mithatpaşa Sanat Okulu’nun öğretmenleri ve öğrencileri işgale karşı ciddi anlamda faaliyet içindeler ve okulun birçok öğretmeni işgale karşı kahramanca direnmişlerdi.

RASİM EFENDİ YETİM BİR ÇOCUK
Araştırmanız epey detaylı anladığım kadarıyla. Sonrasında neler yaşandı?
Özellikle işgalden birkaç gün önce yaşananları belgeleriyle okuyucularımıza aktardık. Damlacık Mitingi öncesi ve sonrasındaki gelişmeleri, işgal anında yaşananları o günlere şahitlik etmiş özellikle askeri kişilerin ifadelerinden yararlanarak kitabımıza aktardık. Kitaptaki önemli kahramanlardan Öğretmen Halil İbrahim Efendi’nin gözlemleri ve anlatımlarıyla dile getirmeye çalıştık.

Biraz da Rasim Efendi’den bahsedelim. Rasim Efendi İzmirli mi? Bu okulda nasıl okumaya başladı?
Rasim Efendi Aydın Nazilli’nin Atça kasabasında doğan büyüyen öksüz ve yetim biri. Yakınları tarafından okuması için okula getirilmiş bir çocuk. Olağanüstü bir zeybek oynama yeteneği var. Arkadaşları onu efeye benzetiyorlar. Arkadaşları zaman zaman Atçalı Kel Mehmet Efe’nin türküsünü söylerken; o da zeybek oynuyor. Bu müthiş yeteneğinden dolayı okulda biraz popüler de bir karakter. Muallim Halil İbrahim Efendi’nin dikkatini ilk defa zeybek oynarken çekiyor. Bu vesileyle tanışıyorlar. Rasim Efendi burada işgale karşı direnen vatansever genç bir delikanlı figürü. Direnişin az bilinen kahramanlarından. Halil İbrahim Efendi de işgale karşı duran aydın bir öğretmen figürünü oluşturuyor. Aslında kitapta işgalin haksızlığına karşı direnen iki farklı kuşağın karşı duruşunu ele alıyoruz. Rasim Efendi ve Öğretmen Hail İbrahim Efendi bu topraklarda özgürlüğün nasıl filizlendiğinin örneğidir.

GENÇLERİMİZ İÇİN ÖRNEK KİŞİLİK
Çok dramatik bir olayı anlatıyorsunuz aslında. Kitapta en dramatik bölümlerden bir tanesi de Rasim Efendi’nin şehit edilişi? Rasim Efendi’yi şehadete götüren olayı kısaca anlatabilir misiniz?
Tabi ki. Rasim Efendi, İzmir’in işgaline karşı tarihi bir miting olan Damlacık’taki mitinge katılıyor, oradaki coşkuyu görüyor ve daha sonra okuldan yakın arkadaşı olan İhsan Efendinin Ziraat Bankası önünde boğazlandığına şahit oluyor. Hükümet Konağı ve Sarıkışla önünde yaşanan zulüm ve katliamları görüyor. Düşünebiliyor musunuz 16 yaşın da ki bir çocuk birkaç saat içinde bütün bunlara şahit oluyor. Rasim Efendinin kulaklarında “Kahrolsun esaret, yaşasın özgürlük” diye bağıranların sesinden başka bir şey kalması mümkün mü? Yunanlılar okulunu işgal edip öğretmen ve arkadaşlarını tartaklamaya başlayınca o da olanca gücüyle ‘‘Kahrolsun esaret, yaşasın özgürlük’’ diye haykırıyor. Yunanlı askerlerin acımasızca kurşunladığı Rasim Efendi vurulunca öğretmeni Halil İbrahim Efendi’nin kucağına düşüyor.

Kitap ne zaman yayınlandı?
Eylül ayında Kil Yayınları’ndan çıktı kitabımız. Çok olumlu tepkiler aldık. İlgi yoğun. Hedefimiz de şu; İzmir kendi tarihini öğrenmeli. Öğrenmeli ki; nasıl bir şehirde yaşadığını bilmeli. Bu kentin tarihini bilmeden yaşayan insanlar bu kenti geleceğe nasıl hazırlayacağını ve nasıl hizmet edeceğini de bilmez. Örnek vermek gerekirse, okullarda İzmir işgali anlatılırken mutlaka Mithatpaşa Sanat Mektebinde yaşanan bu olay öğrencilere aktarılmalı. Rasim Efendi önemli birer örnek gençlerimiz için. Çünkü bugün dünyada özgürlükten daha değerli bir şey yok. Özgürlük ve bağımsızlık bizim şiarımız olmalı. Bugün Ukrayna da ya da Filistin’de yaşananların bizim de başımıza gelmemesi için tarihimizi özellikle gençlere çok iyi öğretmeliyiz. Bugün dünyada işgaller ancak özgürlük ve vatan sevgisinin yoğun olduğu toraklarda amacına ulaşamaz.

KÜLTÜRPARK KÜLTÜRÜN ADRESİ
Kültürpak’ta düzenlenen İzmir Kitap Fuarı’nı nasıl değerlendiriyorsunuz?
İzmir Kitap Fuarı geçmiş yıllarda Gaziemir’e alınmıştı. Ulaşım, yerleşim ve sosyal ihtiyaçları karşılama açısından orası tam bir felaketti. Kültürpark’a dönmesi çok güzel oldu. Kültürpark İzmir halkı ile özdeşleşmiş bir yer. Burada yapılan bir etkinlik olumsuzluklar da barındırsa İzmir halkının kalbine dokunur, çünkü burası İzmirliye sıcak gelir. Kitap da kültürdür. Nereye yakışır? Tabi ki Kültürpark’a yakışır. Sanatla ilgili kültürle ilgili yapılacak aktivitelerin adresi Kültürpark olmalıdır. Onun için isabetli bir karar verilmiş, fakat organizasyon bozukluğu var. Okuyucularımız bazen bizi araya araya yoruluyor. Bu tür faaliyetleri daha uzman ekipler yapmalı diye düşünüyorum.

Sizce okuyucular bu kitabı niçin okumalı?
Her şeyden önce tarihimizi doğru öğrenmek ve onu gelecek kuşaklara doğru anlatmak için okumalıyız. Bağımsızlık ve özgürlükten daha değerli hiçbir şey yoktur. Hiçbir işgal haklı değildir, masum değildir.
Kaynak : HABER MERKEZİ