Sayfa Yükleniyor...
Ankarada Edebiyat-Emsal/siz kitabını bugüne kadar yaptığı röportajlardan oluşturan gazeteci-yazar Esme Aras ile hoş bir söyleşi gerçekleştirdik
NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER
İstanbul doğumlu ve üçüncü kuşak bir mübadil olan Esme Aras ilk, orta ve lise eğitimimi Ayvalıkta tamamlamasının adından Marmara Üniversitesinde başladığı eğitimine Ankara Üniversitesinde devam eder. Genelde Ankaradan İstanbula gidildiğini ancak tam tersi olarak İstanbuldan Ankaraya gitmenin kendisini çok mutlu ettiğini söyleyen Aras, başkenti çok sever. Tıpkı Attila İlhandan mülhem Çocuklar gibi sevmeli Ankarayı, devler gibi ıstırabını çekmeli diyecek kadar.
İletişim fakültesinden mezun olduktan sonra gazeteci-yazar Bekir Coşkunun asistanlığını yürüten Aras, Bekir Coşkunun yazma konusunda kendisini cesaretlendiren ilk isim olduğunu belirterek, Sonrasında yaratıcı yazarlık atölyelerine ve bireysel yazar koçluğu programlarına katıldım. Edebiyat dergilerinde, ortak kitaplar ve seçkilerde, Egeli Kadın Yazarlar Platformunun (EKYAZ) projelerinde yer aldım. İlk öykülerim Neptün Mavisi Düşler, Aralık 2015de Dost Kitabevi Yayınları tarafından kitaplaştırıldı. Ardından Mayıs 2016da Ankarada Edebiyat-Emsal/siz söyleşiler, MedaKitap Yayınlarınca okurla buluşturuldu. Halen Ankarada yaşıyorum, MedaKitap Yayınlarının bir üyesiyim ve Hürriyetin Ankara eki için edebiyat röportajları hazırlamaya devam ediyorum dedi.
SÖYLEŞİLERİN DOĞUŞU
Dördüncü yılını bitirmek üzere olduğu söyleşilerin ilkinin Aralık 2012de yayımlandığını ifade eden Aras, ilk yazma deneyimlerini şu şekilde paylaştı: O dönemlerde sevgili arkadaşım Tarhan Gürhanın İletişim Yayınları tarafından basılan kitabı Alkoliçe okurla yeni buluşmuştu. İlk anda amacım gazete ve yazar arasında aracılık etmek iken Bu söyleşiyi neden biz yapmıyoruz? düşüncesi doğdu. Gazete yönetiminin bu fikre sıcak bakmasıyla ilk söyleşim yayımlandı. Sonrasında gördüm ki Ankara bu konuda bir derya deniz. Belki kıydığımız, belki kıymetini geç de olsa anladığımız değerlerle dolu. Yaşamında ve eserlerinde Ankarayı mekân olarak kullanan yazarlarımızın sayıca çokluğu, elimde güzel bir malzeme oluşturuyordu ve ben de bunu değerlendirmeye karar verdim.
EDEBİYATIN ÖNEMİ TARTIŞILAMAZ
Hem edebiyat yazarlarını hem de inceleme-araştırma türündeki kitaplarıyla kentin kültür ve sanat hayatına katkısı olduğunu düşündüğü isimleri her ay düzenli olarak konuk etmeye başlayan Aras, Ankarada yaşamış, yazmış, hayatının bir dönemini burada geçirmiş yazarlarımızla eserleri ve Ankaranın kültürel değerleri üzerine söyleştik ve halen söyleşmekteyiz. Bu söyleşiler benim açımdan zenginleştirici olduğu kadar, kentin dünü ve bugünü üzerine, edebiyatçıların gözünden bir belge bıraktığı için de çok kıymetli. Ankara Hürriyetin, bu kentin edebiyatçılarını konuk etmesinin önemi tartışılmaz. Belki de edebiyat söyleşilerine uzun soluklu kucak açan tek gazete eki olma özelliğini taşıyor. Ulusal gazetelerin yerel haber eklerinde, edebiyat söyleşilerinin kendine yer açma çabası elbette çok anlamlı. Çünkü haber akışının çok yoğun olduğu günlük gazeteler, önceliği doğal olarak son dakika haber ve gelişmelerine verdikleri için sayfada ilk tasarruf edileceklerden biri oluyor edebiyat ifadelerini kullandı.
RÖPORTAJLARIN TAMAMI YER ALIYOR
Ankarada Edebiyat-Emsal/siz söyleşiler kitabının gazete baskısında ancak bir bölümü yayımlanmış söyleşilerinden daha fazlasını içerdiğini söyleyen Aras, böylece röportajların bütününün okurla yeniden buluşturulmasını amaçladığını belirtti. Aras, Bir zaman sonra Ankaranın bugününe tanıklık ettiği ve hızla yok olan hafıza mekânlarını edebiyatçıların gözünden kayıt altına aldığı için de bu kitap emsalsizdir. Çünkü Ankara, yazarlarının dilinde, kaleminde ve yaşamında mekân olarak yer aldığı için Cumhuriyetten günümüze yaşayan bir kent olma, bir kültür başkenti olma özelliğini sürdürecek. Bu söyleşileri kitaplaştırmaya karar verdiğimde üç şeyi çok istemiştim. Ankara söyleşilerinin yer alacağı bir kitap elbette Ankaralı bir yayınevinden çıkmalıydı. Bu noktada kitap bütünlüğüne ulaşmış dosyama özen gösterip yayıncılığını üstlenen MedaKitap Yayınlarına, kitabı yayına hazırlayan sevgili arkadaşım Murat Darılmaza, görüş ve önerileriyle katkıda bulunan Ali Hikmet Eren ve Serdar Aydına, önsözü yazan Tarhan Gürhana ve sonsözle noktayı koyan Hürriyet Gazetesi Bölgeler Yayın Müdürü ve Ankara Hürriyetin kıymetli kent yazarı Yaşar Sökmensüere çok teşekkür ederim açıklamasını yaptı.
BİRBİRİNDEN KIYMETLİ İSİMLER
2017 itibarıyla beşinci yılına başlayacağı röportajlarını her ay düzenli olarak okurlarla buluşturmaya devam edeceğini ifade eden Aras, şunları söyledi: Kitabı, bir dizi halinde yayımlamayı düşünerek, ilk anda öykücüleri, özellikle de Orhan Kemal ödüllü dosyaları önceledik. Kimler var bu kitapta; Necati Tosuner, Erendiz Atasü, Nazlı Eray, Özcan Karabulut, Attila Şenkon, Aysun Kara, Tarhan Gürhan, İbrahim Karaoğlu, Gamze Güller, Onur Çalı, İnci Güzrbüzatik, Suzan Bilgen Özgün, Ayten Kaya Görgün, Halil Genç ve Tekgül Arı. Röportajların sayısı elbette kitaba girenden fazlası Az önce sözünü ettiğim gibi çok değerli edebiyat yazarlarının yanı sıra kentin kültür ve sanat hayatına katkısı olduğunu düşündüğümüz isimlerde yer alıyor. Örneğin yayınevlerini, çevirmenleri, Ankara üzerine inceleme-araştırma türündeki kitapları, program yapımcılarını, fanzin yazarlarını, çocuk ve gençlik yazarlarını ayrıca Hava Kuvvetleri Müzesini, 2005ten bu yana Ankara Caz Festivalinin açış konserini veren Cazın Kartalları orkestrasını konuk ettik. Yaşar Sökmensüerin sonsözüyle Geçmişi ve ânı ortaya koyan, geleceğe armağan, geleceğe emanet satırlar okurlarını bekliyor. Tarhan Gürhanın önsözde bahsettiği gibi Sormadıklarının hatırı kalmışsa, onlar da diğer kitaplara
SAVAŞ DEĞİL, BARIŞTIR ASLOLAN!
Neptün Mavisi Düşler" isimli kitabının ise ilk öykü kitabı olduğunu belirten Aras, bir kıyı çocuğu olmasına rağmen kıyısız bir kentte yaşadığını ifade ederek, Ankarada en çok özlediği şeylerden birinin ardında bıraktığı mavilik olduğunu söyledi. Aras, birçok yazarın ve okurun içsel dünyalarının farklılığından hareketle hem farklı bir dünya tahayyülünü hem de denizin mavisini imlediğini belirterek, İlk kitaplar önemlidir, yazarın öz yaşamından esintiler taşır. Çünkü yazar en iyi bildiği şeyden başlar yazmaya; kendinden..! Ben de öykülerimde çocukluğumun geçtiği, büyüdüğüm o kıyı kasabalarının havasını, kokusunu, dokusunu, mimarisini, o iklimi, coğrafyayı ve maviliğin bendeki kalıtlarını anlatmaya çalıştım. Çocukluğumda kazandığım değerlerim var. Ankaradaki yaşantıma gelirken hâlâ ceplerimde deniz kabukları ve çakıl taşları getiriyorum. İdealize edilmiş bir aşk ve sevgi arayışı da var öykülerimde. Bunu çok önemsiyorum çünkü dünyanın en çok ihtiyacı olan duygunun sevgi olduğuna inanıyorum. Bu noktada şunu eklemeliyim; kıyıdan baktığımda seyrine doyamadığım, ahenkli söz dizimleri kurduğum o mavilikte hayatlar yitiyor bugün. Savaş nedeniyle bir çeşit kavimler göçü, kitlesel bir kıyım yaşanıyor. Ege sahillerine vuruyor cansız bedenler. Dünya seyrediyor! Bence savaş değil, barıştır aslolan!
Güzelliğini tüm cömertliğiyle sergileyen; sisin buğusu dağılmış olduğu halde tüller arkasında dans eden, yarı çıplak bir kadın bedeni gibi kıpırdanıyordu deniz karşımda. Kıyıyla oynaşması ve rengi, Egeden farklıydı. Cüretkâr bir mavilik değildi bu. Bazen yeşile ya da griye evrilen, iklime göre değişkendi. Ufukta ada, adacık, kara parçası uzantısı, girintili çıkıntılı bir kıyı şeridi arıyordu gözler. Ama yoktu. Alabildiğine deniz Gökyüzü karardığında deniz de füme bir bulut gibi abanıyordu kentin, insanın üzerine."
Usul usul mavi bir hüzün fısıldıyor bu öyküler bize. Yalnızlığın masmavi bir umuda açıldığı yerdeyiz, onun peşindeyiz. Ayaklarımız suda, başımız bulutlarda. Her şeye rağmen yaşamak güzel diyor Esme Aras. Dokunuyor, hissediyor ve yaşama dair incecik bir sızı bırakıyor içimizde.
Gamze Güller
Esme Arasın anlatılarında mekân ve yalnızlık önemli unsur. Bir akşamüstüne, dalgalı denize, güz bahçelerine, yağmurlu sokaklara, hele içinden müzik geçen sokağa düşüyor yolunuz; onun sözcüklerinin peşi sıra gidiyorsunuz. Bir de yalnızlık, sepya rengi fotoğraflara dönüşüyor onun anlatılarında.
Ali Turan Görgü
Her şey ellerimizdedir. Sonunda, işte, o hep özlediğin saat geldi, duruyor kaleminin ucunda. Artık başka bir şey yapamazsın. Düşündeki, kalemine damlıyor. Haydan gelip, huya giden öyküler değil bunlar. Okuyun, size de dokunacaklar. Esme Arasın okuma koltuğundan yazı masasına geçmesine çok sevindim.
Tarhan Gürhan
Şiirselliğin zirvesine yükselen öykülerin yazarı Esme Aras okurlarını duygusal yoğunluğun doruklarına ulaştırıyor. Yazar, söz sanatlarını ustalıkla kullanarak derin yapılarında çok katmanlı dizgeler barındıran öykülerinde okurun düş gücünü, duygularını ve estetik duyarlılığını tetikleyerek geleneksel kalıpların ötesine başarıyla geçiyor. Okura her öyküsünde çözmesi gereken ustalıkla örülmüş gizemler sunan Arasın yazınsal gücü, okurunu öykülerinin sarmal yapılarında bulunan çoğul anlamlı ve sanatsal dil kullanımlarında gizlenen sırlar arasında yolculuğa çıkarmasında yatıyor. Okunması gerekli bir kitap "Neptün Mavisi Düşler"
Aysu Erden
ESME ARAS KİMDİR?
Esme Aras, Çatalca İstanbul doğumlu, Ayvalıklı. Dünya Gazetesi, Ankara Hürriyet Gazetesi, BatıSöz, Lacivert, Ankaranın Dergisi, Kurşunkalem ve 14 Şubat Dünyanın Öyküsünde yazıları, öyküleri yayımlandı. Birharf.netin Ankara konulu nesir yarışmasında (2012) Emprime Elbiseli Kadın: Ankara yazısı mansiyona; Sarıyer 5. Edebiyat Günleri öykü yarışmasında (2016) Gölgesi Kaldı öyküsü seçici kurul özel ödülüne değer görüldü. Aşk Öyküleri, Günyüzü Mektupları, Ankara Öyküleri, Anneler ve Kızları, Egeden Köyler, Kadında Söz İzleri seçkilerinde öykü, mektup ve inceleme-araştırma türündeki metinleriyle yer aldı. Neptün Mavisi Düşler adlı öykülerin (Aralık 2015) ve Ankarada Edebiyat-Emsal/siz (Mayıs 2016) söyleşilerin yazarı, Egeli Kadın Yazarlar Platformu (EKYAZ) üyesi olan Esme Aras, halen Ankarada yaşamakta ve Ankara Hürriyet Gazetesine edebiyat röportajları hazırlamaktadır. Kelimeler tüm zenginliğidir
Haber Merkezi