Sayfa Yükleniyor...
İzmirli satranç eğitmeni Dilek Coşkun, satrancın çocukların kendilerine olan güveninin gelişmesine önemli katkılarda bulunduğunu söyledi
E. ÇAĞLA GENİŞ
Satranç eğitmeni Dilek Coşkun, satrancın çocukların kendilerine olan güveninin gelişmesine önemli katkılarda bulunduğunu söyledi.
Satrancın, 2005 yılından bu yana okullarda seçmeli ders olarak da okutulmaya başlandığını ifade eden Coşkun, satrancın çocuklar üzerindeki katkıları hakkında, Satrançta hamlenizi seçerken, karşıdakinin hangi hamleyi yapacağını düşünerek seçiyorsunuz. Bu, daha küçük yaştaki çocuklara çok güzel yerleşiyor ve çocuk attığı her adımı düşünerek atıyor, konuştuğu her sözü, düşünerek konuşuyor dedi.
HERKESİN SATRANÇ ÖĞRENMESİNİ ARZULUYORUM
İzmirde birinci kademe antrenörlük eğitimimi alarak satranç eğitmenliğine adım atan Dilek Coşkun, İlk olarak ana sınıflarında satranç dersleri vermeye başladım. 2013 senesinde de ikinci kademe antrenörlük belgemi Çanakkalede aldım. Satranç sporuyla tanışmam ise şöyle oldu: Evimizde bir satranç takımımız vardı. Oğlum 3 yaşındayken sürekli satranç taşlarını bozar; bu ne diyerek bana anlattırır ve dizdirirdi. 4 yaşında artık oyun girişlerini yapabiliyorken, 5 yaşında artık satranç oynamayı biliyordu. Onu satranç eğitim merkezlerine götürerek ben de tam anlamıyla satrancı daha iyi kavradım ve onunla birlikte öğrendim. Yıllar geçtikçe satranç oğlumun hayatında olduğu gibi bende de derin izler bıraktı. Satranç oynamayı ve öğretmeyi çok seviyor; herkesin satranç öğrenmesini arzuluyorum dedi.
3-4 YAŞINDA SATRANÇ ÖĞRENMEYE BAŞLAYABİLİR
Satranç eğitiminin çocukların sağ ve sol beyinciğini çalıştırarak, çocukların ve gençlerin daha pratik, akıcı ve düşünerek doğru hamleyi yapmalarını sağladığını ifade eden Coşkun, Satranç eğitimi çocuklara sayısal derslerinde daha bilinçli, anında karar verebilen, pratik çözüm yolları üreterek sonuca ulaşmalarını sağlıyor. Satranç, çocukların konsantrasyon özelliğini geliştiriyor, sosyal ve akademik yaşamda büyük başarılar elde etmesine yardım ediyor. Satrancın, belki en önemli etkilerinden birisi de zaman yönetimi. Çağımızda özellikle zaman çok önemli ve satrançla ilgilenen çocuklar bir süre sonra satranç saatiyle oynamaya başlıyorlar. Buradaki amaç, verilen süreyi en efektif şekilde kullanmak. Çocuklar zaman yönetimini çok küçük yaşta öğreniyorlar ki belki biz yetişkinlerin bile ihtiyacı olan bir konu. Çocuklar 3-4 yaşında satranç öğrenmeye başlayabilir. 3-4 yaşındayken taşları tanır ve dizebilir. 5 yaşında artık oyuna giriş yapar ve bu kişinin kendi yeteneği ile ilgili gelişmeler kaydeder. Kimi çocuk çok çabuk öğrenir ve oynar. Kimi çocuk ise daha yavaş algılar ama yine de satranç oynayan çocukları diğer çocuklarımızdan ayıran bir özellik illaki olur. Satranç, bireyi kendine güvenen, mücadeleci, hayatı sorgulayabilen, sistematik düşünebilen, programlı hareket edebilen bireyler yetiştirir. Nasıl ki futbol, basketbol ve voleybol bir spor dalı ise ve fiziksel olarak yapılırsa satranç da beyin sporudur. Beyin gücü ile yapılıyor şeklinde konuştu.
ÇOCUKLARI DOĞRU HAMLEYE ULAŞTIRMALIYIZ
Satranç eğitimi alan çocukların daha özgüvenli ve girişken olduğuna dikkat çeken Coşkun, Satranç eğitimi alan bir sınıf ve almayan bir sınıf arasında gerçekten küçük yaşta bile farklar oluşturuyor. 5 yaş grubu öğrencilerden oluşan iki sınıfım var. Birine sadece İngilizce dersi veriyorum diğerine hem İngilizce hem de satranç dersi veriyorum. Satranç dersi gören çocukların daha girişken, pratik düşünebilen ve kendine güvenen bir sınıf. Diğeri ise daha sakin, sessiz, sadece dinleyen ve daha az derse katılan bir sınıf. Bilinçli veliler ve ebeveynler olarak, çocuklarımızı küçük yaşlarda satranca başlatmalıyız. Bu yaştaki çocuklarımızı bizler doğru yola ve doğru hamleye ulaştırmalıyız diye konuştu.
SATRANÇ DERSLERİNİ SABIRSIZLIKLA BEKLİYORLAR
Ana sınıfı seviyesindeki çocuklarla eğitmen arasında sıcak bir bağ oluşturulması gerektiğini vurgulayan Coşkun, Ben öğrencilerimi çok seviyor ve derslerimi severek işliyorum. Çocuklara sürekli teori değil drama, müzik, beden dilini de kullanarak teori kısmını ve satranç bilgilerini aktarıyorum. Bu yöntem onların bir dahaki satranç dersine severek ve isteyerek eşlik etmelerini sağlıyor. Böylelikle satranç öğrenmeleri hızlanıyor ve satranç derslerini sabırsızlıkla bekliyorlar. Örneğin benim bir şarkım var ve çocuklarım bunu çok severek söylüyor ve hareketlerini bana satranç tahtasında uygulayarak gösteriyorlar. Bunun gibi birçok etkinliğim ve uygulamalarım bulunmakta. Benim bir sözüm var; hayatınızın her evresinde doğru hamleyi yapmak için düşünün. Düşünün ki doğru hamleyi yapıp başarıya giden doğru yolu bulun dedi.
SATRANCIN TARİHİ
Satrancın, zamanımızdan en az 4000 yıl önce Mısır'da oynandığına dair bulgular piramitlerdeki kabartmalarda bulunmaktadır. Yine Çin'de, Mezopotamya'da ve Anadolu'da oynanmaktaydı. Oyunun bugünkü adını alması, MS 3. - 4. yüzyıllarda Hindistan'da, oyuna ÇATURANGA denmesi ile başlar. Satranç ile ilgili ilk yazılı belgeler Hindistan'dan kalmadır. Daha sonra satranç İran'a, onlardan Araplara, Endülüslüler sayesinde de İspanya üzerinden Avrupa'ya yayılmıştır. Arap ve Avrupa el yazması kitaplardan sonra, İspanyol Lucena'nın ilk basılı satranç kitabında (1497) satrancın o zamanki yeni kuralları açıklandı.
O zamandan bugüne kadar, satranç oyununun kuralları değişmeden gelmiştir. İspanya'dan sonra, İtalya, Fransa, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya'da satranç hızla yaygınlaştı. 15. yüzyılda İspanyol Lucena, 17. yüzyılda İspanyol El Greco, 18. yüzyılda Fransız Philidor'un satranç kitapları vardır. 19. yüzyıl sonlarında satrancın büyük yıldızları belirdi: Anderssen, Morphy, Rubinstein ve Steinitz. 1850'lerden başlayarak, güçlü oyuncuların katıldığı turnuvalar yapıldı. Sonunda, 1886'da o zamanın en kuvvetli iki satranç oyuncusu arasında, ilk dünya satranç şampiyonluk karşılaşması oynandı: Steinitz ve Zukertort. Steinitz bu maçı, 10 galibiyet, 5 beraberlik ve 5 yenilgi (+10 -5 =5) alarak kazandı.
SATRANÇ SPORUNUN BİREYE KAZANDIRDIĞI ERDEMLER
-Planlı hareket etmenin önemini ve gerekliliğini kavratır
-Süratli doğru ve çabuk düşünebilmeye yardımcı olur, olaylara doğru yorumlarla yaklaşabilme yeteneklerini geliştirir.
-Kişiliği ve karakterleri olumlu yönde etkiler ve geliştirir.
-Kendine güven duygusunu aşılar ve bunu geliştirir.
-Dikkatini tek konu üzerinde yoğunlaştırabilme alışkanlığı kazandırır
-Diğer ders konularının daha iyi anlaşılıp kavranmasına yardımcı olur.
-Başarıya ancak ve ancak sistemli ve disiplinli bir çalışmayla varılabileceğini gösterir.
-Mücadeleci bir ruh yapısına sahip olmanın gerekliliğini benimsetir.
-Kurallara uymayı, dostça oynamayı, kaybetmeyi kabullenmeyi ve kazananı kutlamayı öğretir.
Haber Merkezi