Sayfa Yükleniyor...
İzmirin Basmane İlçesinde yaşayan çocuklar, Fotoğrafçı Çocuklar Projesi ile İzmirin tarihini fotoğrafladı. Projede mülteci çocuklar da yer aldı
E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
İzmir, zengin tarihi kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle eşsiz bir coğrafyaya sahip. Kronolojisi 8 bin 500 yıl geriye giden İzmir, sahip olduğu coğrafi ve topoğrafik avantajlar sayesinde ortaya çıkan liman kent kimliği neticesinde, kurulduğu günden beri farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış ve tüm bu katmanların harmanlanması sonucu yeryüzünde eşine az rastlanan bir kültür mozaiği gelişmiştir.
Bölge, Helenistik ve Roma döneminden günümüze miras kalan Kadifekale, Agora, Antik Tiyatro, Antik Stadyum gibi ören yerleri, antik limanın dolması neticesinde Osmanlı döneminde gelişen Kemeraltı Çarşısı ve farklı kültürlere ait dini, kamusal ve sivil mimari örnekleri barındıran mahalleleri ile çok katmanlı bir açık hava müzesi gibidir. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, kentin kültürel zenginliğini gün yüzüne çıkarmak, geçmişin mirasını geleceğe taşıyarak, korunması ve sürdürülmesini sağlamak adına geliştirilen tüm çabaların ortak paydasında tarihiyle barışık bir İzmir yaratmak hedefi yer alıyor.
İZMİRİN TARİHSEL ZENGİNLİĞİNİ FOTOĞRAFLADILAR
Basmane, tarihi anlamda derin ve anlamlı bir yapıya sahip; yıllardır hiçbir ayrım gözetmeden gelen bütün insanlara kucak açmış bir yer. Toprağın altında çıkarılmayı bekleyen müthiş bir tarih yatıyor. Bu noktadan hareketle Fotoğrafçı Çocuklar Projesi Mahzen Photos Kolektifinden Sinan Kılıç ve Serkan Çolakın yürütücülüğünde ve İzmir Tarih Tasarım Atölyesinin destekleriyle hayata geçirildi. Projede Suriyeli, Türk, Kürt, Özbek kökenli ailelerin çocukları yer aldı. Projede kapsamında Basmane'de yaşayan ve mülteci çocukların da içinde yer aldığı çocuklara, fotoğraf sanatı aracılığıyla bulundukları bölge ve İzmir'in tarihsel zenginliği hakkında bilgiler verildi. Yeşilova ve Bayraklı Höyükleri ile Symrna Agorasına uzmanların anlatımları eşliğinde alan gezileri gerçekleştirildi. Fotoğrafçı Çocuklardan Antik Kentler sergisi 13-23 Mayıs 2016 tarihleri arasında İzmir Sanat Galerisi'nde gerçekleştirilecek.
İFADE BİÇİMİ OLARAK FOTOĞRAFI KEŞFETTİLER
Projenin yürütücülerinden Serkan Çolak, fotoğraf makinalarının temini sorununu kendi imkanları ve bir çeşit imece usulüyle çözüklerini anlattı. Çocuklar fotoğraf üretebilsin diye Türkiyenin farklı illerinden makinalar yollanmış. Çolak, atölye çalışmalarının çocukların davranışları üzerinde olumlu etkileri olduğunu söylüyor : Bir kere çevrelerine farklı gözle bakmaya başladılar. İfade biçimi olarak fotoğrafı keşfettiler. Bir kısmı, yaşadıkları yerdeki Agoraya girmemişti örneğin. Tarihsel bir farkındalık da gelişti. İzmirdeki farklı antik kent ve kazı alanlarına geziler yapıldı. Yaşadığımız bu kent, ülke, dünya hepimize ait. Kimsenin tekelinde değil. Eşitlik, adalet ve insan haklarının savunucusu olan ve bu uğurda mücadele eden insanlarız. Bu mücadele devam ettiği sürece çalışmalarda bu eksende devam edecektir.
ÇOCUKLAR, BİLİNÇ DEĞİŞİKLİĞİNİN BAŞ AKTÖRLERİ
Projenin diğer yürütücüsü Sinan Kılıç ise, Kadifekale-Basmane-Agora aksının büyük bir tarihe tanıklık ettiğine dikkat çekiyor: Evler arasına sıkışıp kalan Antik Roma Tiyatrosu, yapılan çalışmalarla yavaş̧ yavaş̧ açığa çıkmaktadır. Roma İmparatorluğunun paganizm döneminde İzmirli St. Polikarp'ın burada öldürüldüğü düşünülen, tarihin trajik sahnelerine tanıklık eden 16 bin kişilik bu antik tiyatro bölgede yaşayan halk için ne ifade ediyor? Agora'nın hemen iki sokak üstünde yaşayan ve buna rağmen Agora'yı hiç gezmemiş çocuklar olduğunu düşündüğümüzde, bölgede yaşayan halkın tarih konusunda bilinçlendirilmesi gerektiği görülmektedir. Bu projede çocuklar, bilinç değişikliğinin baş aktörleri olacaklardır.
TARİH BİLİNCİ YAYILIYOR
Kılıç, projenin tarih bilinci kazandırma ve eğitim projesi olmasının yanı sıra bölge halkıyla yerel yönetimlerin iş birliği anlamında da çok önemli bir proje olduğuna vurgu yapıyor: Bu proje çerçevesinde, çocukların, hem kişisel hem de kolektif bir çalışma yapmalarını ve bu calışmalarını proje sonunda sergilemelerini, kazandıkları bilinci yakın çevrelerine yaymaları, aynı şekilde ailelerin de komşularından başlayarak kazanılan tarih bilincini yakın çevrelerine aktarmaları amaçlanmaktadır.
2010 YILINDAN BU YANA FARKLI PROJELER HAYAT GEÇİRİLDİ
Ülkelerindeki savaştan kaçan mülteciler için kitlesel göç merkezi haline gelen İzmirin Basmane semtinde dünyanın farklı yerlerinden farklı kültürlerden pek çok insan yaşıyor. Mahzen Photos Kolektifinden Sinan Kılıç ve Serkan Çolak, Basmane-Kadifekale aksında 2010 yılından bu yana farklı fotoğraf projeleri yaparak, bölgedeki sosyolojik değişimleri bire bir gözlemleme şansı yakaladı. Hayata geçirilen çalışmalar çocukların yaşadıkları kentin birer öznesi olma hedefini önlerine koyuyor. Bir önceki atölyede Basmane, Agora ve Kadifekale hattında yaşayan Türk, Kürt, Roman ve mülteci çocuklardan oluşan bir grupla Birlikte Yaşamak Ne Demek temalı drama ve fotoğraf çalışmaları gerçekleştirerek, çocuklara kendilerini ifade alanı yaratmaya çalıştılar.
ÇOCUKLAR VAR OLABİLDİKLERİNİ HİSSETTİLER
Serkan Çolak, proje sonunda aileler ve çocuklardaki bazı önyargı ve olumsuz duyguların kırıldığını söylüyor: İzmir'in farklı bölgelerine geziler yapıldı. Fotoğraflar üretildi ve Fransız Kültür Merkezi'nde atölye çalışmaları devam etti. Biz o döneme kadar zaten Kadifekale ve Agora bölgesinde kentsel dönüşüm çalışmaları yapıyorduk. Çalışmalar yaparken tabi ki Suriye iç savaşıyla demografik yapının çok değiştiğini görüyorsunuz. Gelen göçmen sayısının fazlalığı ile bugünlerde mülteciler Basmane'de yerlerde yatıyorlar. Yaşadığın şehirde böyle bir dram yaşanırken sen bir fotoğrafçı olarak buna duyarsız kalamıyorsun. Seni rahatsız eden bir şey var! Biz de böyle bir yöntem bularak sadece onları fotoğraflamak yerine işin içine çocukları da katalım dedik. Amaç çocukların sadece fotoğraf üretmesi değildi. Onların var olduklarını ve kentte yaşayan diğer insanlar gibi bir birey oldukları hissettirebilmekti. Belki de bir aidiyet duygusu geliştirebilmek... Her ne kadar İzmirliyim diyenler bu aidiyete karşı çıksa da! Kentler içinde yaşayan insanlara aittir, bu kadar basit aslında mesele. Atölye, bir sergi olarak sonuçlandı. Çocuklar bir şey ürettiklerini ve üretebileceklerini en önemlisi de var olabildiklerini hissettiler.
Haber Merkezi