- Yaşam
- 30.12.2025 15:16
Deprem mağdurlarından hak temelli adalet talebi
Adalet Peşinde Aileleri Platformu, gerçek adaletin yalnızca ceza infazı ile sağlanamayacağını vurguladı ve tüm sorumluların açıkça belirlenmesini talep etti.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : RABİA AYKUT
Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat 2023 depremi ve önceki depremlerde yakınlarını kaybedenlerin yaşadığı mağduriyetleri gündeme taşıdı. Platform, 11. Yargı Paketi’nde deprem nedeniyle ölüme sebep olanların erken tahliye ve denetimli serbestlikten yararlanmaması için yapılan değişikliği önemli bulduklarını açıkladı. Ancak gerçek adaletin yalnızca ceza infazı ile sağlanamayacağını vurguladı.
Platform tarafından yapılan açıklamada, deprem mağdurları için adaletin, cezanın süresi veya infaz şekli öncesinde, depremlerde ölümlere ve yaralanmalara yol açan tüm sorumluların ortaya çıkarılması ve her birinin sorumluluk düzeyinin açık, şeffaf ve gerekçeli biçimde belirlenmesi anlamına geldiği belirtildi. Açıklamada, “Bu arayış, intikam değil; hakikatin ortaya çıkarılması, sorumlulukların netleşmesi ve benzer felaketlerin önlenmesini sağlamak için” denildi.
BU ARAYIŞ, İNTİKAM DEĞİL
Platformun resmi sayfasında yer alan açıklamada, “6 Şubat depremi ve önceki depremlerde yakınlarını kaybedenler olarak, yaşamlarımızı geri getirmeyeceğini bildiğimiz bir adalet arayışının içindeyiz. Bu arayış, intikam değil; hakikatin ortaya çıkarılması, sorumlulukların açıkça belirlenmesi ve bir daha yaşanmamasının sağlanması talebidir. 11. Yargı Paketi’nin meclis genel kurulunda son dakikada deprem nedeniyle ölüme sebep olanların erken tahliye ve denetimli serbestlikten yararlanmaması için yapılan değişikliği önemsiyoruz. Mücadelemizle bu kadarını başarabildik, deprem sonrası hayatlarını engelli olarak yaşamak zorunda kalan binlerce insanımız için de adalet gerekliliğinin ve adaletin yalnızca ceza infaz düzenlemeleri ile sağlanamayacağının farkındayız. Biz deprem mağdurları için adalet; cezanın kaç yıl infaz edileceğinden önce, depremlerde ölümlere, yaralanmalara yol açan tüm sorumluların ortaya çıkarılması ve her birinin sorumluluk düzeyinin açık, şeffaf ve gerekçeli biçimde belirlenmesi demektir” mesajı verildi.
GERÇEK BİR ADALET DUYGUSU
“Depremler ve diğer doğal afetler Türkiye için öngörülemez değildir” denilen açıklamada platform, “Ne yazık ki geçmişte yaşadığımız doğal afetlerin sonuçlarını ağırlaştıran sorumluluklara rağmen ülkemizde bir Afet Suçları mevzuatı bulunmamaktadır. Yanlış, bilim dışı imar planları, denetimsizlik, göz yumulan eksik veya sahte zemin etütleri, mevzuata aykırı yapılaşma ve uyarılara rağmen önlem alınmaması, kamu otoritesinin ihmalleri ile ölümler her seferinde artmaktadır. Bu nedenle etkili bir ceza adaleti, yalnızca müteahhitleri veya yapı sahiplerini değil; ruhsat veren, denetlemeyen, planları onaylayan ve denetim görevini yerine getirmeyen tüm aktörleri, kamu görevlileri dâhil olmak üzere kapsamak zorundadır. Bugün yürütülen pek çok ceza yargılamasında ise: soruşturmalar dar tutulmakta, sorumluluk zinciri parçalanmakta, kusur değerlendirmesi bireyselleştirilmekte, kamu görevlilerinin rolü büyük ölçüde yargı denetiminin dışında kalmaktadır. Bu koşullarda infaz rejiminin sertleştirilmesi, mağdurlar açısından gerçek bir adalet duygusu yaratmamaktadır. Aksine, etkili soruşturma ve kovuşturma eksikliği giderilmeden yapılan her infaz düzenlemesi, adalet talebinin cezanın süresine indirgenmesi riskini doğurmaktadır” yorumunda bulundu.
ADİL YARGILAMALAR TALEP EDİYORUZ
Son olarak ise, “Biz deprem mağdurları olarak, yürütülmekte olan davalarda göstermelik değil; tüm sorumluları kapsayan etkili soruşturmalar ve her bir failin kusur ile sorumluluk düzeyinin ayrı ayrı ortaya konduğu adil yargılamalar talep ediyoruz. Ayrıca gelecekte benzer kayıpların önlenmesi için, afetlere bağlı suçları kapsayan, hukuki belirlilik ilkesine uygun, açık ve kapsamlı suç tanımları içeren bir hukuki düzenlemenin hayata geçirilmesini istiyoruz. Deprem suçlarını istisnai bir kategori olarak ele almak, bu ölümleri sistemin sorunu olmaktan çıkarmamalıdır. Aksine, her yeni deprem bize göstermektedir ki bu mesele süreklidir ve yaşam hakkının eşit ve etkin korunması meselesidir. Beklentimiz; infaz düzenlemeleriyle sınırlı olmayan, soruşturma ve kovuşturma süreçlerini merkezine alan, hak temelli ve hesap verebilir bir deprem adaletinin tesis edilmesidir. Devletin görevi, kamu vicdanını geçici düzenlemelerle yatıştırmak değil; kendi ihmal ve sorumluluklarını da kapsayan gerçek bir hesaplaşmayı mümkün kılmaktır” talebi yer aldı.
Kaynak : RABİA AYKUT