Sayfa Yükleniyor...
Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi içerisinde 2015 yılında kurulan Doğal Yaşam Parkındaki rengarenk tavus kuşları ve diğer kuş türleri 3 yıldır öğrencilerin ve kampüs dışından gelen ziyaretçilerin ilgi odağı olmaya devam ediyor
YUSUF ÇAĞIRTEKİN-ÖZEL HABER
İzmirin Buca İlçesinde mini bir kampüs özelliği taşıyan Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi, etrafında kentleşme yoğun olmasına rağmen adeta küçük bir cennet olma özelliği taşıyor. Kampüs eğitim-öğretim merkezi olmasının yanında, yüzlerce ağaç ve kuş çeşidinin yaşamlarını sürdürdüğü çok özel bir ekosistem, habitat olma niteliğiyle de dikkat çekiyor. Bu özel alan içerisinde öğrencilerin ve ziyaretçilerin en çok dikkatini çeken şey ise rengarenk, eşine az rastlanan tavus kuşu, ördek ve kuş türlerinin yaşadığı Doğal Yaşam Parkı. 2015 yılında oluşturulan doğal yaşam parkının kurulma felsefesi, fakülte içerisinde biyoloji, fen bilgisi ve sosyal bilgiler alanındaki öğretmen adayları başta olmak üzere tüm öğretmen adaylarının doğa ile iç içe, doğal yaşamdaki süreçlerin nasıl yürüdüğünü bizzat yaparak ve yaşayarak öğrenmeleri sağlamak ve öğrenciye canlı-çevre-ekosistem ilişkisini burada rahatlıkla görebilmelerini sağlamak. Kampüse gelenlere hoş geldin demek için rengarenk kanatlarını açan tavus kuşları ziyaretçilerin en çok dikkatini çeken kuş türü. Doğal Yaşam Parkının kuruluş amaçlarını ve özelliklerini gazetemize anlatan Eğitim Fakültesi Dekanı Ercan Akpınar, Dışarıdan birçok okuldan gelen ziyaretçilerimiz böyle bir kampüsün, böyle bir yaşam alanının hiçbir yerde olmadığını sürekli bize iletiyorlar. Bu da bizim fakülte için ayrıca bir gurur kaynağı oluşturuyor dedi.
YAŞAYARAK VE YAŞATARAK EĞİTİM
İlk olarak Doğal Yaşam Parkının kuruluşunu ve kuruluş aşamalarını anlatan Ercan Akpınar, parkın kuruluşunda böyle bir parkın kampüsleri içerisinde olup olmaması ve nasıl yapılması yönünde bazı tartışmalar yaşandığını fakat 2015 yılında bu parkın fakültelerinde kurulması gerektiğine karar verdiklerini söyledi. Ercan Akpınar, Biz burada eğitim fakültesi olarak öğrencilerimizin doğa ile iç içe, doğal yaşamdaki süreçlerin nasıl yürüdüğünü bizzat yaparak ve yaşayarak öğrenmeleri önemli görüyoruz ve öğrenciye canlı-çevre-ekosistem ilişkisini burada rahatlıkla görebilecek bir yapı sunmayı planladık. Daha sonra bazı kurumlarla resmi görüşmeler yapıldı. Görüşmelerin neticesinde bu doğal yaşamın kurulmasına karar verildi. 2014 yılında zemin çalışmaları yapıldı, resmi kurumlarla görüşmeler tamamlandı. 2015 yılında ise resmi yazışmalar sonunda Doğal Yaşam Parkımızın kurulması uygun bulunarak, bu projeyi uygulamaya koyduk. Hayvanların barınması için gerekli olan yapıları da kendi bünyemizdeki arkadaşlar, onların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde üretti. Doğal Yaşam Parkımızın genel felsefesi eğitim fakültemizdeki fen bilgisi, öğretmenliği, biyoloji öğretmenliği, sosyal bilgiler öğretmenliği gibi alanlar başta olmak üzere öğrencilerimizin doğa ile iç içe, doğal yaşamdaki süreçlerin nasıl yürüdüğünü bizzat yaparak ve yaşayarak öğrenmeleri sağlayarak, çevreye örnek, öğrenciye canlı-çevre-ekosistem ilişkisini burada rahatlıkla görebilmelerini sağlamak ifadelerini kullandı.
ZİYARETÇİLERE HOŞGELDİNİZ DERLER
Doğal yaşam parkına öğrenciler ve ziyaretçiler tarafından yoğun bir ilgi olduğunu söyleyen Ercan Akpınar böyle bir ortamın üniversite içerisinde sunulmasının Dokuz Eylül Üniversitesi açısından bir ayrıcalık olduğunu ifade etti. Ercan Akpınar, Öğrencilerimizin doğal yaşam parkımıza ilgisi, alakası çok büyük. Kampüsümüz zaten doğal bir dinlenme alanı. Buraya baktığınız zaman değişik canlı türlerini gören herkesin durup fotoğraf çektiğini görebilirsiniz. Sadece öğrenci olarak bakmamak gerekir, kampüsümüze giren kim olursa olsun ilk zaman ayırdığı, zamanını geçirdiği ya da işi varsa işini hızlı bir şekilde bitirip, dönüşte zamanını orada geçirdiğini Doğal Yaşam Parkımız olduğuna hepimiz şahit oluyoruz. Yani orası kampüsümüzün önemli bir durak noktasıdır. Özellikle hatıra olarak fotoğraf çekilmek isteyenlerin uğrak noktalarından bir tanesidir. Tavus kuşlarımız bazen ziyaretçilerimize bütün kanatlarını açarak, onlara hoş geldin demiş olur. Tavus kuşlarımızın bütün kanatlarını açması, o rengin ahengini fotoğraflamak isteyenler tarafından sabırla beklenen bir olaydır. Bu olay tamamen bir üniversitenin içerisinde gerçekleşmesi de herkesi şaşırtan ve üniversitemizi cazip kılan özelliklerinden bir tanesidir. Tabi bu parkın eğitim fakültesine ait mini bir kampüste yer alması bence onu daha değerli kılıyor aksi takdirde büyük bir kampüste yer alsaydı belki bu kadar dikkat çekmeyebilirdi şeklinde konuştu.
GURUR KAYNAĞI
Doğal Yaşam Parkının kuruluş felsefeleri olan yaşayarak ve yaşatarak öğrenmek için çok önemli bir değere sahip olduğunu vurgulayan Ercan Akpınar, Dışarıdan birçok okuldan gelen ziyaretçilerimiz böyle bir kampüsün, böyle bir yaşam alanının hiçbir yerde olmadığını sürekli bize iletiyorlar. Bu da bizim fakülte için ayrıca bir gurur kaynağı oluşturuyor. Dışarıdan birçok okuldan gelen ziyaretçilerimiz böyle bir kampüsün, böyle bir yaşam alanının hiçbir yerde olmadığını sürekli bize iletiyorlar. Bu da bizim fakülte için ayrıca bir gurur kaynağı oluşturuyor. Bu alan zaten bir sit alanı içerisinde olduğu için koruma altında. Doğal Yaşam Parkımızın yanında fakültemizin de kendi içerisinde doğal yaşam alanı olma özelliği bulunuyor. Fakültenin içinde yüzlerce ağaç ve yüzlerce kuş türü yaşamlarını sürdürüyor. Fakültemiz içerisinde bulunan konferans salonumuzdaki etkinliklere katılan ziyaretçilerin kendi aralarındaki konuşmaları dinlerseniz, 20 yıldır veyahut 30 yıldır Bucada yaşadıklarını fakat Bucada böyle bir yerin olduğunu bilmediklerini konuştuklarına şahit olursunuz. Biz Bucada yaşayan insanlar açısından da olayı değerlendirdiğimiz zaman gerçekten çok farklı bir ekosistem ve habitatın onlara sunulduğunu görebiliyoruz şeklinde konuştu.
YARDIMCI OLMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUZ
Bünyelerinde yaşam alanı oluşturmak isteyen kamu kuruluşlarına da yardım ettiklerini belirten Ercan Akpınar, Geçtiğimiz günlerde Buca Belediyesinden değişik kuş türlerinin yumurtalarını alıp, yaşam alanları oluşturup, kendileri de üretmek istediklerini söyleyip, bizimle işbirliği yapmak istediklerini belirttiler. Biz de elimizden geldiğince tüm kamu kuruluşlarına bu konuda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Amacımız bir yandan bu tür yaşam alanları oluşturmak isteyen özel ve kamu kuruluşlarına destek olmak bir yandan da bu yaşam alanını korumak ve sürdürülebilir olmasını sağlamak. Biz burada olaya biraz daha bilimsel olarak yaklaşıyoruz. Örneğin yumurtalar toplanıyor, makinalarımızda belli sıcaklık ayarlamaları sağlanarak üretim sağlamaya çalışıyoruz. Bir de oradaki hayvan sayısını da belli bir miktarda tutmamız gerekiyor çünkü sınırlı bir alana sahibiz ve bunu da bakım vs. gibi faktörleri dikkate aldığımız zaman çok mümkün gözükmüyor. Belki Tınaztepe Kampüsüne bir öneri olarak sunabiliriz çünkü oradaki alan çok daha büyük. Kamu kurumu olduğumuz için belli bir maliyeti de var ve siz bütçenin bir kısmını oraya da ayırmanız gerekir. Çünkü orada yaşayanlar sonuçta canlı varlıklar bakımları yapılması gerekir. Her türlü canlıya nasıl hassas davranıyorsak, onlara da aynı hassasiyeti göstermemiz gerekir dedi.
Haber Merkezi