Sayfa Yükleniyor...
Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı Uzmanı Doç.Dr. Ahmet Güzel, şiddet içerikli oyun oynayan çocukların tamamen duyarsızlaştığını, Facebookun depresyonla birebir ilişkisinin olduğunun tespit edildiğini söyledi
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından düzenlenen Adelosan (Genç Erişkin), Video Oyunları ve İnternet konulu konferansa OMÜ Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ahmet Güzel konuşmacı olarak katıldı. Türkiyede 35 milyon internet kullanıcısının olduğunu belirten Güzel, ABDde oyunların yüzde 89unda en az bir tane şiddet içeren öğe var. Pek çoğu cinsel ve etnik ayrımcılık içeriyor. İlköğretim seviyesindeki çocukların yarıdan fazlası insana karşı olan şiddet içerikli video oyunlarını tercih ediyor. Çocukların yüzde 75inin en çok sevdiği oyunlar ise şiddet içeren video oyunlarıdır. ABDde ebeveynlere baktığınızda yüzde 30u çocukların hangi oyunları sevdiğini ve hangi oyunları oynadığını bilmiyor. Yüzde 89u da bilgisayarda geçirmesi gerektiği süreyi kısıtlamıyor. Türkiyede 35 milyon internet kullanıcısı var. 15 yaş ve üzerindekilerin bir bölümü haftada 50 saatini online oyun oynayarak geçiriyor diye konuştu.
ÇOCUKLAR DUYARSIZLAŞIYOR
Şiddet içerikli oyun oynayan çocukların duyarsızlaştığının altını çizen Güzel, Hepimizin çocukları var. Artık yemeğe, suya ihtiyacımız olduğu gibi çocukların hayatların yönlendirilmesi açısından da ebeveynlere bir sorumluluk düşüyor. Onun için çocuklarınızın oynadığı oyunlarda şiddet içeriği var mıdır, yok mudur diye mutlaka kontrol etmemiz gerekiyor. Şiddet oyunları, bir oyunda birden fazla karakterin diğerine zarar vermeye çalışmasıdır. Bu durum sık tekrar edilmesi yani her 4-6 dakikada bir şiddet içerikli bir sahne olmasıdır. Bir fiziksel veya hasar yaptığında puan, altın yeni bir hayat gibi ödüllendirmektedir. Çocuğu şiddete teşvik etmektedir. Bir de birine zarar veriyorsunuz, herhangi bir yerini kırıyorsunuz ya da onu öldürdüğünüzde bir kahkaha sesi veya da bunun komik bir algı gibi ses geldiği zaman bunlarda tetikliyor. Bunlar şiddet içerikli video oyunlarıdır. Aslında oynamak izlemekten daha kötüdür. Çocuklar saldırganla kendini bağdaştırıyor, onun yerine koyuyor. Ondan sonra tüm aşamalarını yapıyor. Daha sonra sürekli bu işleri yapıyor ve sonunda ödül alıyor. Sonuçta çocukların bu oyunlara karşı bağımlılığı ön plana çıkmış oluyor ve tamamen duyarsızlaşıyorlar. Şiddet içerikli oyun oynayan çocukların beyin aktivitelerinde belirgin bir azalma oluyor. Karar verme yetkisinde de bazı alanların tamamen duyarsızlaştığı tespit edilmiş şeklinde konuştu.
UYKU BOZUKLUĞU
Facebookun depresyonla birebir ilişkisinin olduğunu belirten Güzel şunları kaydetti: İnternet kullanımı ile ilişkili olarak bekleyen sıkıntılar, özellikle akıllı telefonlar ve tabletler televizyonların yerini almış durumda. Sosyal paylaşımlar DLS5in içerisine Facebook Depresyonu olarak girdi. Eskiden sigara kullanıyor musunuz? Sabah kalkar kalkmaz sigara içer misiniz? böyle bir ifade kullanılıyordu. Eğer yemekten önce sigara içerim diyorsa, sigara bağımlısı ve bununla ilgili tedavi görmesi gerekiyor. Şimdi Facebook ve diğer sosyal paylaşım siteleri çok yer aldığı için şimdi sabah kalkar kalkmaz Facebooka giriyor musunuz? Sabah kalkar kalkmaz yerinizi bildiriyor musunuz? deniliyor. Artık bu bizim yaşam biçimimiz haline geldi. Facebookun depresyonla birebir ilişkisinin olduğu tespit edildi. Facebook ile uyku bozukluğu arasında ciddi bir ilişki tespit edilmiş. Türkiyede erişkin kontrolünde oyunlar olması gerekiyor. Çocuklarımızı bilgisayarlarda 30 dakikayı geçmeyecek şekilde kısıtlamalısınız. Derslerini çalışmadan, ödevlerini yapmadan bilgisayarın başına oturmamaları konusunda kararlı bir davranış sergilemeniz gerekiyor. Hiçbir zaman çocuğa oyunu ödül şeklinde vermemeliyiz. Okul zevkini ve alışkanlığını kazandırmak gerekiyor. Çocuklarımızla birlikte geçirebileceğimiz zaman ayırmamız gerekiyor. (İHA/SAMSUN)
Haber Merkezi