Gazapizm gerçeği anlatıyor

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN - ÖZEL HABER
Son günlerin fenomen dizisi Çukur’un İzmir ile ilgili bir özelliği var. Dizinin bir bölümünde kullanılan ve çok beğenilen rap müzik şarkısı İzmirli rap müzik sanatçısı Gazapizm’e ait. Rap dünyasında Gazapizm ismini kullanan Anıl Acar, İzmir’den yetişmiş, İzmir’de büyümüş ve İzmir’de yaşayan bir rap müzik tutkunu. Acar, bugüne kadar yaptığı müziklerinde İzmir’i, Alsancak’ı, İzmir’in gece hayatını ve sokağın öteki ve görünmeyen yüzünü işliyor. Onun samimi ve gerçek hayatı rap müzikle anlatan tarzı gençlerin ve onu dinleyenlerin ilgisini bir hayli çekiyor. İlk olarak internette yayınlanan Sıfır Bir dizisine müzik veren Gazapizm’in ünü Çukur dizisine de müzik vermesiyle iyiden iyiye artmaya başladı. Alsancak’ta yaşayan ve İzmir’i soluyan, şu anda sosyal medyada en çok konuşulan ve merak edilen Gazapizm ile onun yaşamını, hayatın ona öğrettiklerini, kafasında yapmayı düşündüklerini ve bundan sonraki hayatı ile ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

SOKAKLARI ANLATACAĞIZ DİYE YOLA ÇIKMADIK

Öncelikle kendisine sokak müzisyeni demediğini ama sokakta büyük bir dinamiğin olduğunu ve şu anda her şeyin sokakta cereyan ettiğini belirten Gazapizm, “Bizde sürekli dışarıda vakit geçirdiğimiz için anlattığımız şeyler dışarıda gördüklerimizden hareketle yaptığımız şarkılar oluyor. Bu yüzden sokakları anlatmış oluyoruz. Yoksa biz sokakları anlatacağız diye yola çıkmadık. Bu kadar sokakta vakit geçireceğimize evde vakit geçirseydik evle alakalı şarkılar yazardık. Yani yaşam biçimimiz şarkılara yansıyor diyebiliriz” dedi.

GERÇEKLİK İLGİ ÇEKİYOR

“İnsanların önüne biraz gerçeklik çıktığı zaman ilgilerini çekiyor demek ki” diyen Gazapizm, “Türkiye’deki müzisyenlerde bu olay çok fazla yok. Varsa de popüler değiller kenarda köşede kalmış underground gruplardır. Onun dışında müzik camiası ütopik bir yerdir. Ne anlatıyorlar nerede yaşıyorlar, kimler bunlar anlamıyorum bazen. O klipler… O şarkılar… Toplumu, halkı, sokağı yakalayamamış ve okuyamamış sanatçı bence ayakta duramaz. Ben öyle bir şey olabileceğine inanmıyorum. Gelip geçici oluyorlar bugün varlarsa yarın yoklar. Kalıcı olanlar gerçekten hep bu insanların dilinden anlamış insanlar ve onlarla aynı paydada buluşmuş insanlardır” diye konuştu.

İSTANBUL’DA OLSAM DELİRİRDİM

Gazapizm, yaptığı müziğe ticari olarak bakmadığını ve bu mantıkla başladığının altını çizerek müzik hayatının inişli çıkışlı dönemlerini şöyle anlattı: “En başlarda ticari bir kaygımız yoktu. O dönemde İstanbul’a gitmemize de gerek yoktu zaten. Burada yaşanılanları anlattıktan sonra buradaki yaşamın içine girmeye daha çok başladık. Hayatımda bir noktadan sonra ticari düşünmem gereken yerler de olmaya başladı. Çünkü hayatımda başka bir meslek ile uğraşmadım. Müzik yapacağım diye hayatımda başka bir alan yaratmadım kendime. Orada bir yol ayrımına gittim. Bana bu işin İstanbul’da olduğunu ve İstanbul’a gitmem gerektiğini söyleyenler oldu. İzmir’de her zaman bir yerlerde kalacağımı söylediler. Ama ben bu işin İstanbul’da bir yere varacağına İzmir’de bir yere varmamasını tercih ettim. Ama sonuçta bir yere vardık ve mutluyuz da yani. Hatta çok mutluyuz. İstanbul’da olsaydım muhtemelen delirmiş filan olurdum. İstanbul’un o keşmekeşinden korkuyorum. Burada kendimi şehre daha hakim hissedebiliyorum her şeyi daha rahat kavrayabiliyorum. İstanbul’da işler buradan çok daha farklı yürüyor. Bunları söylerken de burada da çok fazla sakinlik ve dinginlik yok aslında. Burada yaşadığım yerde Alsancak İzmir’in en tehlikeli bölgesi yani. Burada da bir hız var ama burayı algılamak ve tanımlamak bana daha kolay geliyor. Kolaylığını da bir kenara atalım burası daha çok hoşuma gidiyor. Yabancı bir yerde şarkı yazmak ve şarkı söylemek bana samimiyetsizlik getirir.”

TEK YOL TELEVİZYON MU?

Sıfır Bir dizisinin sokağın öteki yüzünü anlatan, oradaki insanların kendi imkanları ile yaptığı orada icra ettikleri bir fikir ürünü olduğunu belirten Gazapizm, “Onlar bize çok yakındı daha çok bizdendi yani. Çukur dizisi de sokağı bir tarafından yakalamış bir dizi. Onlar da bizden şarkı istediklerinde yine bize uzak bir dizi değildi yani. Biz de severek verdik şarkıyı ve güzel de oldu. Aslında şarkının kullanıldığı sahne de çok güzeldi. Bizim şarkımız şu anda dizinin müziklerinin dışında bir şarkı diğer kullanılan şarkılara baktığımız zaman bunu görebiliyoruz. O yüzden insanların biraz daha ilgisini çekmiş olabilir. Bu kadar hızlı gelişen bir ilgi bizi bir noktada üzüyor mu üzüyor yani. Sonuçta 12 yıldır bu işi yapıyorum ve bir dizide 30 saniye şarkımız çaldı diye bu kadar ilgi görmek aslında bizi rahatsız ediyor sevindirmekten ziyade. Bu şarkı çıkalı 4-5 ay oldu. İnsanlara bir şey dinletmenin tek yolu televizyon mu yani? Underground hep underground mı kalacak? Benim bir daha ki şarkımın da geniş kitlelere ulaşması için yine bir diziye mi şarkı vermem gerekiyor? Şarkılarımın izlenmesinden ve dinlenmesinden de şikayetçi değilim. Biz önceki halimizden gayet memnunuz. Underground müzik yapıp İzmir’den o rakamlara ulaşmak bizim için baya baya başarıydı. Benim sadece takıldığım şey birden ani gelen bir ilgi” şeklinde konuştu.

ÇOK SATALIM DERDİMİZ YOK

Çukur dizisinde müziğinin kullanılmasından ve daha çok dinlenilmesinden sonra hayatında bariz farklılıklar hissetmediğine değinen Gazapizm, “Özellikle İzmir’deki bütün insanlar bizi tanıyor zaten. O insanların bizi dizide dinlemeleri bir şey ifade etmiyor. O insanlar bizim o şarkımızı biliyorlar zaten. Bizi tanımayan insanlar belki tanımaya başlamış olabilir. O açıdan memnunuz. Bizim geniş kitlelere ulaşalım çok satalım çok dinlenelim değil de daha bizim gibi düşünen bizim gibi derdi sıkıntısı olan, bizim gibi hayatta kaygısı olan ya da ortak paydada buluşabileceğimiz insanlara ulaşmaktı. Alakalı alakasız herkese ulaşalım çok satalım derdimiz yoktu zaten. O konuda da eğer dizi gerçekten bizim gibi düşünen insanlara ulaşmamızı sağladıysa bizim için yine mutluluk vericidir. O dönemin popüler şarkısının peşinden sürüklenen furya bir süre sonra o popülerlik bittiği zaman başka tarafa dağılacaktır ama ondan sonra kemik kitlede kalan insanlar yine bizle olmaya devam edecektir. Çünkü onlarla bizim ortak bir noktada buluşmuşluğumuz var. Diğer insanlarla bugün merhaba yarın görüşürüz yani” ifadelerini kullandı.

MÜTEVAZI DEĞİL TEPKİLİYİM

İzmir’i ve İzmir’in gece hayatını düşünerek yazdığı şarkılara yine İzmir’de klip çektiğini belirten Gazapizm, “Bizim amacımız iyi bir şey üretmek. Yoksa ben daha basit şeyler yapıp daha fazla para kazanabilirdim. Şu anda daha az vakit harcayıp saçma sapan işlerle çok daha büyük işlere ulaşabilirdim. Aslına baktığınızda yaptığım mütevazılık değil tepkidir. Ben yaptığım işin başarısız olduğuna ya da özgüvensiz olduğuma inanmıyorum. Gayet iyi iş yaptığıma inanıyorum. Bu yüzden mütevazı davranmıyorum. Müziğimde düzene, İstanbul’daki o müzik endüstrisine tepki var. Oralar benim midemi bulandırıyor ben oralarda sakin ve sağlıklı kalamam. Orada kalmak için çok yapmacık hareketler yapıp çok sahte davranmamız gerekir. Burada başımızda hiçbir zaman patron olmadı. Kendi klip şirketimiz ve prodüksiyon şirketimiz var. Bunlar kolay olmadı, bedelleri bizim için ağır oldu. Burada 10-12 yıllık bir süreçten bahsediyoruz. Bu süreçte çok sıkıntılar yaşadık” dedi.  

GAZAPİZM KİTAP VE İZMİR’DEN GELME

Gazapizm adını kendisinin koyduğunu belirten Gazapizm, adının nereden geldiğini ve nasıl bir anlamı olduğunu ise şöyle açıkladı: “Benim müziğe başladığım zamanlarda Rapçiler kendilerine böyle takma bir isim kullanıyordu. Bende daha ergen olduğum zamanlarda Gazap Kuşları diye bir kitap okuyordum. Orada onların hikayesi benim hoşuma gitmişti. Güzel şeylerin büyük acılar pahasına elde edildiğini herkes bilir gibi bir cümle geçiyordu kitabın içinde. Bu hikaye hoşuma gitmişti. Gazap oradan gelme İzm’de İzmir’den gelme. Önceleri Gazap ismini kullanıyordum sonraları bana kaba gelmeye başladı. İzmir’i de çok sevdiğim için izm de ekleyelim dedim. Gazapizm böyle çıktı ortaya. İzmir’de yaşıyorum ve yaşadıklarımı anlatıyorum. O yüzden İzmir’den nasıl kopabilirim ki. İzmir’den başka yerde yaşarsam da müzik yapmam.”

HASTALIK DÖNEMİNİ MÜZİKLE ATLATTIM

Hayatının belli bir döneminde majör depresyon teşhisi konulduğunu ve o dönemin kendisi açısından zor geçtiğini belirten Gazapizm, “Benim açımdan o dönem ağır geçti ilk zamanlar müzik de yapamıyordum. O güne kadar yaşadıklarımızı nasıl anlattıysak o dönemi de anlatmam gerektiğini düşündüm. Bir albümün adını o yüzden majör depresyon koydum. Bir şeyi bir adım geri gelip dışarıdan anlatmaya kalktığın zaman onu halletmiş oluyorsun. O albüm sayesinde hastalığım daha çabuk geçti de diyebilirim. Eğer hala o durumun içinde kalsaydım daha farklı durumlar yaşayabilirdim. Ama bir adım geriye çekilip dışarıdan olaylara baktığım için zihnen o olaydan kurtuldum” ifadelerini kullandı.

İNSANLAR KENDİNİ DAHA GÜÇLÜ HİSSEDİYOR

Gazapizm, bu güne kadar insanlara her şeyin ya çok kötü diye şarkılar yazıp anlatıldığını ya da hep her şeyin çok iyi çok güzel diye anlatıldığını belirterek, “Ama insanlara problemler ve sıkıntılar var ama bunların hepsi geçecek, her şey güzel olacak dememişler. İnsanlara biz bunu söylediğimiz zaman insanlar için bu şarkılar onların daha iyi hissetmesini ya da ayakta durmasını sağlıyor olabilir. Böyle yorumlar alıyorum. Olmayabilir de tabi. İnsanların içerisinde yaşadığı buhranın sadece kendisinde olmadığını başkalarında da olabildiğini ve görüp oradan sıyrılma durumunu da görebilirler. Bir problem yaşadın bakıyorsun başka bir kişi daha aynı problemi yaşamış, kurtarmış kendini müzik yapıyor. Ben de buradan çıkabilirim demek ki beni o kadar da yıpratacak bir durum yok diye düşünüyor olabilir. O noktada insanların kendini daha güçlü hissetmesini sağlıyor herhalde” dedi.

BEN İNSANLARI TANIYORUM

Daha sert ve atak şarkılar yaptığı için her insanın içindeki öfkeyi de ortaya çıkarabildiğine değinen Gazapizm, “İnsanlar, gettoda veya varoşlarda doğmuş olabilirler. Sıkıntılı bir aile yaşamı olmuş olabilir. Bu sebeplerden dolayı kötü şeyler yapabilirler onları anlıyorum. Bunları yapsan da seni kimse suçlamayacak ama bunları yaptıktan sonra iyi bir hayatının olup olmayacağı konusunda onlara emin değilim diyorum. Bunları yapmayın, bunlar kötüdür gibi klişe sözleri onlara demiyorum. Yaptığınız kötü işlerin sonucuna katlanıyorsanız yapın o zaman. İnsanların kötü bir şey yaptıktan sonra görecekleri kötü sonları onlara anlatmaya çalışıyorum. İnsanları bir şeye özendirmiyorum. Ben insanları kötü bir suç işleme sebebi ile birlikte anlayabiliyorum. İnsanlar benim baktığım gibi bakmıyor olabilir. Ama kaç kişi çok aç kaldığı için hırsızlık yaptı. O vaadi o nasihati veren insanlar onu bilemez ki. İnsanlar hiç o kadar aç kaldı mı ki hırsızlık yapılıp yapılamayacağına karar veriyorlar. Ben o insanlara karşı empati kuruyorum ve o insanları tanıyorum. Onlarla beraberim, onların hayatlarına girip çıkıyorum. Kardeşi öldürülen bir adamın intikam alma duygusunu anlayabiliyorum ama bu sefer de annen seni cezaevinde beklerken mutlu mu olacak. Annen sana iyi oldu kardeşinin katilinin intikamını mı aldın diyecek? Sen ömrünün geri kalanını cezaevinde geçirmek için emin misin de diyebilirim. İnsanların biraz buralarda düşünmelerine sebep olmak gibi bir amacım var. Bu konuda ne kadar etkiliyim ne kadar başarılıyım bilemiyorum. Hiçbir zaman da kötü suç işleyenler bunlar güzel şeyler bunları yapan insanlar haklılar gibi bir şey söylemiyorum” diye konuştu.

İDOL OLARAK GÖRÜNMEK ÖNEMLİ DEĞİL

Gazapizm, “Yaptığım müzik popüler oldukça yapanlar olacak bir de benim gibi kötü durumları okuyabilen insanları anlayıp müzik yapanlar olabilecek” diyerek, “Ben dahil herkes ikinci olanı tercih eder. İlkinde insanlar bir gerçeklik göremeyecekler. Orası sahte ve yapmacık olacak. Anlattıkları şey birilerine dokunmayacak. Bir taraftan bu dönemleri görmüş o süreçleri yaşamış insanların da yaptığı müzik olabilecek. Beni idol olarak görmek önemli değil aynı problemleri görmüş olabilmek önemli. O ikisi arasındaki fark önemli” dedi.

HERKES SAKİN OLSUN

Gazapizm, yıllardır belli bir kemik kitle ile birlikte yürüdüğünü ve son zamanlarda gündemde olan konulara da değinmek istediğini belirterek kitlesine de şu mesajları verdi: “Sağ olsunlar bugüne kadar hiçbir konserimizde beni yalnız bırakmadılar ve etkinliklerimizde hep yanımızda oldular. İşler bir yerden sonra geniş kitlelere ulaştığı zaman kemik kitlenin bu durumdan rahatsız olduğunu son zamanlarda görüyorum ama ben bunun yersiz olduğunu düşünüyorum. Benim açımdan problem yok, ben onları gözünden tanıyorum. Onlar da beni tanıyor. Biz zaten beraber olmaya devam edeceğiz. Oradan gelen bizim gibi olan kitle de bizim kemik kitlemize dahil olacaktır. Öteki kitle zaten belli bir süre buralarda takılır sonra da giderler. Değişen hiçbir şey olmayacak. Biz kimse istedi diye inanmadığımız istemediğimiz bir şey yapmadık. Biz zaten kendi yaptığımız şarkıyı kullandık dizilerde. Beni dinleyen ve takip eden kemik kitle sonradan gelen kitleye öfkeli. ‘Neden buradasınız? Niye geldiniz?’ diyorlar. Ancak ben o gelenlerin içinden bizim gibi düşünenlerin de çıkacağına inanıyorum. Onlara da sarılmak gerektiğini düşünüyorum. Bizi popüler diye dinleyenler bu popülerlik bitince zaten dinlemeyi bırakıp kaybolup gidecek. Yine biz bize kalacağız. Bırakın gelsinler, gitsinler diyorum onlarla didişmenin bir mantığı yok. Onların da arasında mutlaka bizim gibi olan, bizim gibi aynı sorunları yaşayan, aynı problemlere göğüs germiş olanlar vardır. Herkes sakin olsun. Problem yok. Çok yıldığımız, yorulduğumuz dönemler oldu. Biz bir şeylerden feragat edip vazgeçseydik çok eski dönemlerde vazgeçmiş olurduk. Bu saatten sonra bizim bir şeylerden ya da kendimizden vazgeçmemiz diye bir şey söz konusu olamaz.”

“SİTCOM DİZİSİNE MÜZİK YAPMAYACAĞIZ”

Gazapizm son olarak, inanmadığı hiçbir projenin içinde olmayacağını belirterek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Çukur’da bir mahalle kültürü ele alınıyor. Yıllardır da biz bu kültürden bahsediyoruz. Ben demiyorum ki çok başarılılar ya da çok kötüler. Ama değindikleri noktalarda ortak paydalarımız var. Orada yer almak bizim için olabilir bir şeydi. Sıfır Bir keza tam olarak yaptığımız müziğin dizisiydi. Bu kadar uyumlu olamazdık başka bir dizi ile. Yarın bir gün sitcom dizisine müzik yapmayacağız. Kimsenin şüphesi olmasın. Oradaki para, meblağ ne kadar büyürse büyüsün; bizden talep eden şirket ne kadar büyük olursa olsun oraya bir kere kapıldık mı geri dönüşü olmaz.”

Haber Merkezi