Sayfa Yükleniyor...
Tarihi Kemeraltı Çarşısında 60 yıldır kuyumculuk yapan Ahmet Bayındır, gençlerin teknolojik aletlere bağımlı olarak yetiştiklerini belirterek, zanaat öğrenmeye sabırlarının olmadığını söyledi
YUSUF ÇAĞIRTEKİN / ÖZEL HABER
Kemeraltı Çarşısında 60 yıldır kuyumculuk yapan Ahmet Bayındır, pırlanta, elmas, özel sipariş üzerine çalışıyor. Deyim yerindeyse kuyumcu terzisi olarak çalışan Bayındır, çarşıdaki hemen hemen bütün kuyumcular tarafından da tanınıyor. Sektörde eskisi gibi elaman yetişmediğini dile getiren Ahmet Bayındır, bu durumu gençlerin teknolojik aletlere bağımlı bireyler haline gelmesine bağladığını söyledi. Gerekli sabrı taşımadıkları için mesleği öğrenemediklerini de dile getiren Ahmet Bayındır, Telefonla oynama, işe bak deyince gençler hemen bırakıp gidiyor. Meslek öğrenmek için sabırları yok dedi.
GENÇLER SABIRSIZ
Kuyumculuk sektöründeki temeldeki sorunun elaman yetişmemesi olduğunu vurgulayan Ahmet Bayındır, sektörün ilerideki durumunu kestiremediğini belirtti. Ahmet Bayındır, Genç bir arkadaşı alıyoruz. Meslek öğretmek istiyoruz. İki dakika oturuyor, bakıyor yapamayacağım deyip gidiyor ya da şu telefonla oynama işe odaklan diyoruz yine kaçıyor. Sabırsız bir nesil yetişiyor diye konuştu. Çarşıda 60 yıldır bulunduğu için hemen hemen bütün kuyumcuların kendisini tanıdığını da dile getiren Ahmet Bayındır, Senelerce burada çalıştık. Haliyle tanıyan çok oluyor. Yerimizde çarşının göbeğinde ama tepesindeyiz. Dükkanımız en üst katta. Bunun da avantaj sağladığını düşünüyorum. Eskiden olan aletlerle çalışmak zor oluyordu. Kaçıyorduk işi yapmamak için ama şimdiki aletler öyle değil. Çok rahat bir şekilde çalışabiliyoruz. Eskiden altını kömürde eritiyorduk, şimdi makinayla eritiyoruz. Bizde yok ama çok güzel makinalar var. Artık işler daha kolaylaştı ifadelerini kullandı.
10 ATÖLYE KALMADI
Ahmet Bayındır mesleği ise oğlu ile birlikte götürüyor. Babasının kendisini kuyumcu ustası olarak yetiştirdiğini söyleyen Ahmet Bayındırın oğlu Bahadır Bayındır, Zaten okul tatil olduğunda, yaz tatillerinde hep buradaydık. Okul bittikten sonra da babamın yanında çalışmaya başladım. Birlikte çalışmak çok güzel bir duygu. Ben aşağı yukarı 3. kuşak oluyorum. Babamın dayısı ilk ustamız. Babama mesleğe öğretti. Mesleğimizin zorlukları da var, güzellikleri de var. Bizim gibi İzmirde en fazla 10 tane atölye var. Belki de 10 tane bile yoktur. Bir de altın artık moda olmaktan çıkıyor. 10 sene öncesine kadar modaydı şeklinde konuştu.
Haber Merkezi