Günde 30 dakika ile sağlıklı yaşam!

B-fit Karşıyaka Bahçelievler merkezi işletmecisi Funda Deniz, b-fit sistemi ile 30 dakikada 350-500 kalori yakıldığını kadınların çok zaman harcamadan fazla kilolarından kurtulduklarını söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 09.07.2016 07:37
  • Güncelleme Tarihi : 09.07.2016 07:37
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Günde 30 dakika ile sağlıklı yaşam!

TANER UYANIKER- ÖZEL HABER

B-fit Karşıyaka Bahçelievler merkezi işletmecisi Funda Deniz ile spor hakkında konuştuk. İnsan hayatı için sporun önemine vurgu yapan Deniz, “Spor yapanlar olumlu olarak fiziksel ve psikolojik değişimleri göreceklerdir” dedi. Herkesi spor yapmaya çağıran Deniz, “Kendiniz için iyi bir şey yapın; spor yapın!” çağrısında bulundu.

B-fit sistemi hakkında bilgi veren Funda Deniz şunları söyledi: “B-fit sistemi (circüit traning-istasyon sistemi) vücudun farklı bölümlerini ve tüm kas gruplarını çalıştıran 9 adet hidrolik ekipman ve 9 platformdan oluşuyor. Belirlenmiş sürelerde aerobik ve aletli çalışmaların birleşmesiyle gerçekleştirilen bu spor programı toplam 30 dakika sürüyor ve esneme hareketleriyle sona eriyor. Bu özel sistem sadece 30 dakikada vücudun iskelet ve kas sisteminin günlük ihtiyacı olan egzersiz uygulamasını gerçekleştirmiş oluyor. Herkes kendi ağırlığını kendi yaratmış oluyor. 30 dakika egzersizin sonunda 350- 500 kalori arasında yağ yakımı sağlanır.  ‘Zamanım yok’ diyen kadınlara spor yapma fırsatı verir. B-fit’te yaş sınırı bulunmamaktadır. 13-80 yaş arası tüm kadınlar için uygun olan programda, makineler kişinin kendi itme –çekme gücüyle çalıştığı için bedensel zorlanma yaşanmamaktadır. 30 dakikalık çalışma sisteminde, salonun merkezinde bulunan antrenör; gruptaki herkesi gözeterek hareketi gösterir, tempo belirler ve gözlem yapar. Bu şekilde sistemi kullanan kadınlar tam hedeflerine ulaşmış olurlar. Egzersizler müzik eşliğinde yapıldığı için motivasyonu da arttırmaktadır. Bu sayede kadınlar sporu zevkle yapmaktadırlar.”

Sporun insan sağlığı ve psikolojisi üzerinde olumlu etkileri olduğunun altını çizen Deniz, “Sporun dolaşım problemlerinden (migren vb.) eklem sorunlarına (fıtık, kireçlenme vb.) fazla kilo, obezite, kolesterol, yüksek şeker, tansiyon, osteoporoz, uykusuzluk, depresyon, koroner kalp hastalıkları, menopoz dönemine bağlı şikayetler ve postür bozukluğuna bağlı diğer ağrı problemlerine kadar iyi geldiğini gözlemlemekteyiz . Düzenlenen aktivite ve seminerlerle kendilerini kişisel olarak geliştirebilir ve yeni arkadaşlarla sosyalleşebilirler. Burası bir spor salonu değil kadınların ‘olduğu gibi’ hali…” diye konuştu.

“HAFTADA EN AZ 2 GÜN DİNLENİN”

Deniz, spora başlarken dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı: “Spora başladığımız anda dinlenmeye de fırsat vermeliyiz. Spor esnasında verdiğimiz molalar kadar gün olarak verdiğimiz aralarda önemlidir. Spora yeni başlayan insanlar için haftanın en az 2 günü vücut dinlendirilmelidir. 15 gün sonrasında vücut egzersize zaten alışacaktır. Eğer herhangi bir rahatsızlık var ise mutlaka önce doktora başvurulmalı onayı alındıktan sonra spora başlanmalıdır. İlk görüşmede olan rahatsızlıklar, antrenör ile paylaşılmalı ve ona göre egzersiz programı verilmelidir. Spor yaparken dengeli beslenmek önemlidir. Spor yapanların, beslenmesi sağlıklı, dengeli ve çeşitli olmalıdır. Spora çok aç ya da çok tok gelinmemelidir. Spor esnasında sıvı tüketimi çok önemlidir fiziksel aktivite sırasında terleme ile birlikte vücutta sıvı kaybı oluşmaktadır. Bu yüzden aralarda oda sıcaklığında yavaş yavaş su tüketimi yapılmalıdır. Su, egzersiz anında kan akışkanlığını dengeler ve kalbimizin spor esnasında zorlanmasını engeller. Vücudumuzda spor sonrası kas ağrısı veya kramplar yaşanmaması için mutlaka esneme hareketleri tam anlamı ile yapılmalıdır. Spor yaparken ayakların rahat olması önemlidir salon zeminine uygun spor ayakkabı tercih edilmelidir. Spor kıyafetleri pamuklu hava alan kumaş olmalıdır. Egzersiz esnasında hareketi engelleyecek rahatsız kıyafetler tercih edilmemelidir.”

BESLENMEYE DİKKAT!

Spor yapanlarda beslenmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Deniz, “Spor yaparken karbonhidratlar kasların yakıt kaynağıdır. Karbonhidratların kas ve karaciğere depolanması ile oluşan glikojen, çalıştırılan kas grubu için oldukça önemlidir. Spora başlamadan 1,5 saat öncesinde ve sonrasında yemek yenmelidir. Spor sonrası ardından hemen yenen yemek; bulantı, kusma ve sindirim problemleri ile yapabilir. Kafeinden uzak bir yaşam sürmeliyiz. Düşük yağ oranı sebebi ile hem kalsiyum hem de protein kaynağı olan sütü mutlaka tüketmeliyiz. Yetersiz beslenme ile zayıflama kas kaybına neden olur. Eğer ciddi kilo problemi var ise mutlaka diyetisyen eşliğinde spor yapılmalıdır. Kilo kaybında diyet ve egzersiz ile daha kısa sürede sağlıklı sonuçlar alınır” dedi.

Spora başlamaya karar veren kadınların haftanın en az 3 günü 30 dakika egzersiz yapmaları gerektiğini belirten Deniz, “Spora yeni başlayanlara düzenli ve dengeli beslenmenin önemli olduğunu, yapılan egzersiz sonrasında vücudun daha enerjik olduğunun altını çizmekteyiz.  Biz spor salonun dışında bir yaşam merkezi de olduğumuz için kadınlarımızın sadece fiziksel değil psikolojik olarak rahatlayacaklarının garantisini veriyoruz.  Spor esnasında salgılanan endorfin ve serotonin hormonu ile kendimizi daha rahat ve dingin hissediyoruz. Sporun bir gereksinim olarak değil bir yaşam biçimi olarak görülmesini istiyoruz” diye konuştu.

SPOR SALONUNDAN DAHA ÖTE

Spor salonu olmanın yanı sıra aynı zamanda yaşam merkezi olduklarını ifade eden Deniz,  birçok insana ulaşma imkanları olduklarını ve her ay mutlaka bir proje hayata geçirdiklerini söyledi. Deniz, “Her projemizde daha da büyüyüp ihtiyaç sahiplerine daha fazla ulaşıyoruz. Tabi duyarlı üyelerimizin de payı büyük. Kendimizi yardım etmek ve projeleri geliştirmek için sorumlu hissediyoruz. Örneğin; öğretmen üyelerimizin desteği ile 30 çocuğumuzun ailesine erzak ve eşya yardımı yaptık. Ege Orman Vakfı ile ortak yürüttüğümüz çalışma ile 250 fidan diktik. Ormanlarımızın geleceğimiz olduğunu bir kez daha vurgulamak için bu konuyla ilgili seminer düzenledik. Kütahya’da bulunan bir ortaokulumuz için spor salonlarına malzeme yardımı yaptık. Çocuklarımız spordan mahrum kalmaması için futbol topu, basketbol topu, hentbol seti ve badminton seti temin ettik. Şimdi okulumuz hentbol takımı kurmaya hazırlanıyor. Ve sizin de köşenizde yer verdiğiniz çocuk hastanesine bez ve giyim yardımı projemiz devam ediyor. İstanbul, Ankara ve İzmir’in çeşitli bölgelerinden arayan ve yardımda bulunan değerli kadınlarımızla bayram sonrası yardımlarımızı ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız. Daha hayata geçireceğimiz çok kampanyamız olacak” ifadelerini kullandı.

“SPORU SEVDİRMELİYİZ”

Günümüzde sporun hala lüks göründüğünün altını çizen Deniz, “Aslında sağlıklı bir yaşam geçirmek için spor hayatımızın rutini olmalıdır. Kendimiz için yaptığımız en önemli şey spordur. Spor kendimiz için ayırdığımız özel bir zamandır. Bu yüzden sporu yaşam biçimi haline getirmeyi hedeflemeliyiz. Bizim misyonumuz her gelir seviyesinden kadına spor yapma alışkanlığı kazandırmak onlara istihdam sağlamak ve kadınlarımızın kendi yaşamlarını ve çevreyle ilgili farkındalıklarını arttırmasına hizmet etmektir.  Bunun için bize olduğu kadar kamuoyuna da büyük rol düşüyor. Gazete, dergi ve televizyonların sporun gerekliliğiyle ilgili daha fazla yayınla halka ulaşması gerekiyor. Bulunduğumuz belediyelerle iş birliği yapıp açık alanlarda toplu spor faaliyetleri ile daha fazla kitleye ulaşmak gereklidir. Öncelik para kazanmak değil, sporu sevdirmek olmalıdır. Her gelir seviyesine uygun olacak programlarla salonlar kapılarını açmalıdır” dedi.

Funda Deniz kimdir?

15.04.1981 İzmir doğumluyum. Eğitim hayatımı İzmir’in Karşıyaka İlçesi’nde tamamlayarak muhasebe bölümünde birçok şirkette çalıştım. İş hayatıma 2004 yılında kızım Simge’nin dünyaya gelmesi ile ara verdim. Kızıma kendim bakmak ve büyütmek istediğim için 4 yaşına kadar çalışmadım. Onun büyümesi ve okul yaşına gelmesi ile birlikte tekrar çalışma hayatıma geri döndüm. Doğum kilolarımdan kurtulmak, psikolojik ve fiziksel bir değişime karar vererek 2011 yılında B-fit Bahçelievler Şubesi ile tanıştım. Diyet ve b-fit sistemi ile 6 ay gibi bir sürede 20 kilo verdim. Bu değişimle beraber spordan asla vazgeçmeyerek 5 yıl boyunca hiç ara vermeden devam ettim. Neşeli, güler yüzlü ve hareketli bir yapım olduğu için de ofis de bilgisayar başında çalışmaktan çok sıkılmıştım ve tamda o dönemde spor yaptığım şubenin devir olacağını duyduktan sonra hedeflediğim bir hayalin tam zamanı diyerek işletmeyi 2015 Aralık ayında devir aldım. Hem spor yapıp hem de insanlara sağlıklı bir yaşam sunmanın verdiği mutluluk; çevre, öz güven ve kendi paranı kazanmanın verdiği mutlulukla yeni bir dönem başlamıştı benim için.

Haber Merkezi