“İşin mutfağında olmak ayrı bir his”

‘Ananas Woodworking’ adıyla ağaçlardan kişiye özel ürünler tasarlayan Tasarımcı Çağdaş Cantürk ile çalışmaları ve tasarım üzerine konuştuk


  • Oluşturulma Tarihi : 12.04.2016 07:10
  • Güncelleme Tarihi : 12.04.2016 07:10
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“İşin mutfağında olmak ayrı bir his”

EMİRCAN IŞILDAK

Tasarımcı Çağdaş Cantürk, kurmuş olduğu ‘Ananas Woodworking’ ile tamamen doğal ağaç ürünleri kullanarak, kişiye özel ürünler tasarlıyor. Yemek masalarından televizyon ünitelerine, yataklardan servis tabaklarına kadar çok geniş bir yelpazeye sahip ürünleriyle kişilere doğallığı evlerine taşıma imkanı sunan Cantürk ile üretime başlama öyküsünü ve tasarımın inceliklerine dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ ESNAFIM

Cantürk, çocuk yaşlardan itibaren ailesine yardım ettiğini ve ticareti öğrendiğini dile getirdi. Almış olduğu eğitimi ve bölümü seçmesindeki nedenleri anlatan Cantürk, “İzmir Ekonomi Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü mezunuyum. Endüstriyel tasarımın, tasarım yönetimi adında çok önemli bir opsiyonu vardır. Bölümde, tasarımdan kopmadan, uzaklaşmadan nasıl ekip kurulur, nasıl yönetilir? Sorularının cevapları öğretilir. Bu seçenek herkesin tercih ettiği bir alan değildir. Çünkü daha çok işin ticari kısmıyla, yönetim ve pazarlama kısmıyla ilgili bir alandır. Ben de çocukluk yaşlarımdan beri ticaretin ve işin içinde olduğum için bu alan bana cazip geldi. Çünkü ben yaşıtlarım okul sonrası tatile giderken, aileme yardım ediyordum. Yani küçüklükten beri çalışmak beni her zaman cezbetmiştir” ifadelerini kullandı.

İŞİN MUTFAĞI BENİ HEYECANLANDIRIYOR

Tasarımın yanı sıra ürünlerin üretim aşamasının kendisini heyecanlandırdığını söyleyen Cantürk, “Tasarıma her zaman ilgi duymuşumdur. Özellikle de ürünün tasarlanma ve modelleme aşamalarının yanı sıra üretim safhası beni daha çok heyecanlandırıyor. Üniversite yıllarımdan itibaren mobilya benim daha çok ilgimi çekmiştir. Proje aşamalarında da benim en fazla tercih ettiğim uygulama alanı hep mobilya oldu. Üniversiteden sonra piyasaya bir süre göz gezdirdim. Belirli bir dönem yat sektörüne zaman verdim. Yatların iç mekan tasarımlarını yaptım. Daha sonra kendi isteğime göre beğendiğim bir iş bulamadım. Yüksek lisans programlarına yoğunlaştım. Estonya Talin’de Ahşap ve Plastik Üretim Teknolojileri üzerine bir yüksek lisans programına başladım. O dönemde her şey çok hızlı gelişti. Bir anlık hevesin ışığıyla hareket ettim ve gittim. Çünkü uzun vadeli planlar yapmaktansa her zaman kısa plan ve programlar yapmayı tercih etmişimdir. Uzun vadeli planlamaların bana zaman kaybettirebileceğini ve önümdeki mevcut şansları kaçırabileceğimi düşünüyorum. Bu doğrultuda tercihimi Estonya’dan yana kullandım. Biraz zorlanmama rağmen yine de Estonya’nın bana çok önemli şeyler kattığını düşünüyorum. Çünkü sahip olduğu doğal alanlar bana her zaman ilham vermiştir” dedi.

YÜKSEK LİSANS TEZİ DE AHŞAP

Akademik kariyeri hakkında da bilgi veren Cantürk, “Yüksek lisans tezimi doğal kütük masalarla ilgili yazdım. Bu alanda yazılmış bir akademik çalışma yoktu. Bu işle ilgili güzel şeyler yapabileceğimi hissettiğim için en iyi bildiğim konu hakkında tezimi yazdım. Doğal kütük masaların modernizasyonu hakkında çalışmalar yaptım. Çünkü doğal masalar çok ince bir çizgiye sahiptir. Bir masa yaparsınız; Piknik masasından hallice bir şey de olabilir, çok kreatif bir ürün de ortaya çıkabilir. Talin’deki okul daha çok malzeme üzerine bir okuldu. Tasarımdan arındırılmış bir eğitim sistemine sahipti. Ben de öğrenci değişim programıyla tasarımda öncü bir yer olan İtalya’ya geçtim. Milano’da çok değerli ve işin uzmanı bir profesörle çalışma imkanı yakaladım” ifadelerini kullandı.

KENDİ ATÖLYEMDE İŞE BAŞLADIM

Katılmış olduğu mobilya fuarında çok önemli temsilcilerle tanışma fırsatı elde ettiğini ancak kendi atölyesini kurma fikrinin daha cazip geldiğini söyleyen Cantürk, “İtalya’da her yıl dünyanın en önemli mobilya fuarı düzenlenir. Bu fuara da en önemli mobilya temsilcileri ve üreticileri katılır. Ben her zaman işin içinde olmayı ve üretim aşamasında bulunmayı istediğim için bu fuarlara gittim ve Türk katılımcıları ziyaret ettim. Her zaman aklımda birkaç yıl bir yerde çalışıp deneyim kazanmak vardı. Bu doğrultuda çok değerli Türk mobilya üreticileriyle tanıştım. İş imkanı ve olanaklarına eriştim. Ancak çok büyük firma ve üreticilerin de günümüz şartlarında yaptıklarının her zaman seri üretimler olduğunu gördüm. Aslında bu durum çok da benim istediğim bir şey değildi. Benim üzerine katabileceğim, inisiyatif alabileceğim çok fazla bir durum yoktu. Fuarda karşılaştığım, çok da beğendiğim çalışmaları olan bir tasarımcı büyüğüm, bana kendi deneyimimi yaratmamı tavsiye etti. Bir şirkette çalışmaktansa kendi atölyemi açmamı önerdi. O zaman benim beynimde şimşekler çaktı. Aslında duymak istediğim cevap da buydu. O cümlelerden cesaret aldım. İzmir’e döndüm ve hemen işe koyuldum” şeklinde konuştu.

HER DİLDE AYNI: ANANAS

Ananas Woodworking’in hikayesini de anlatan Cantürk, “Ürünlerimin markalaşma aşamasında da isim konusunda düşünmeye başladım. Her dilde aynı şekilde telaffuz edilebilecek bir kelime düşündüm. Bu doğrultuda ‘Ananas’ isminde karar kıldım. Ananas kelimesi çoğu dilde aynı şekilde yazılıp söylendiği için tercih ettim. Bir tek İngilizcede farklı bir isimle kullanılıyor fakat ananas diye de bilinebiliyor. Ananas aynı zamanda desen itibariyle de çok cazip bir şey. Buradan hareketle oluşumumun adına ‘Ananas Woodworking’ ismini verdim. Yakın bir arkadaşım da logo ve görseller konusunda yardım etti ve üretime başladım” dedi.

SOSYAL MEDYA VURGUSU

İnsanların ürünlerine olan tepkilerinin kendisini son derece mutlu ettiğini söyleyen Cantürk, “Sosyal medya benim için çok büyük bir dönüm noktası oldu. Ürünlerimin tanıtımını sosyal platformlardan yaymaya başladım. Piyasada bu alanda da bir boşluk olduğunu gördüm. Hem kişiye özel bir tasarım hem ağaçtan yapılan doğal ürünler hem de vizyonla ve güzel dizaynla yapılan işler olunca çok güzel tepkiler almaya başladım. İnsanlar ziyarete gelmeye başladılar. Başka sayfalardan, yurtdışından, internetten buldukları veya gördükleri ürünleri getirip göstermeye başladılar. Bunlar da benim hoşuma giden şeyler. Geri dönüşler ve tepkiler olarak çok memnuniyet verici bir durumdayım. Bu da beni çok mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.

ZIMPARA BİLE YAPIYORUM

Cantürk ayrıca üretimin tüm aşamasında bulunmaktan mutlu olduğunu söyleyerek, “İşin içerisinde bulunmayı, kısacası üretimin her safhasında olmayı seviyorum. Bütün günüm hem atölyede bulunma, hem teknik malzeme edinme gibi şeylerle geçiyor. Bazen bilgisayarın başında tasarım yapıyorum, çizimlerle ilgileniyorum. Bazen de işin mutfağına inip elime zımparayı alıp ürünleri zımparalıyorum. Piyasada insanların beğenip bir başkasına yaptıramadığı ürünleri yapmaya başladım. Yemek masaları, konsollar, yatak başlıkları, televizyon ve yaşam üniteleri gibi ürünler yapıp, satışını yapmaya devam ettim. Çeşme’den, Bodrum’dan, Aydın’dan, Muğla’dan telefonlar ve istekler almaya başladım” ifadelerini kullandı.

AĞAÇ ÇOK HASSAS BİR MALZEME

Kullanmış olduğu malzemelerin kalitesinden söz eden Cantürk, “Ahşap malzeme çok dikkatle incelenmesi ve üzerinde oynamalar yapılması gereken bir malzemedir. Öyle ağacı alır almaz çalışamıyorsunuz. Öncelikle profesyonel anlamda çok iyi bir şekilde kurutulması lazım. Ağaç iyi kurumazsa çatlayabiliyor, böceklenebiliyor. Ağaç ürünler canlılığını devam ettirdiği için iyi fırınlama üretim aşamasının olmazsa olmaz bir bölümüdür. Sıradan bir keresteciden ürün alamıyorum. ‘Ananas Woodworking’i seçen müşteriler de gerçekten güzel bir ürünün kendilerini beklediğini biliyorlar. Malzemenin kalitesinin farkında olarak bize geliyorlar. İyi bir tasarımın yanında malzemeyi de çok yakından tanıyor olmam, bana çok büyük bir avantaj sağlıyor” dedi.

DOĞADAN İLHAM ALIYORUM

Ürün çiziminde esinlendiği noktaları da söyleyen Cantürk, “Ürün tasarımı ve endüstriyel tasarım olarak iki alan vardır. Endüstriyel tasarımcı seri üretilebilecek bir şeyi tasarlar. Yaptığı üründen binlerce üretilmesini ister. Ancak ürün tasarımcısı ürünün kraftına da girer. Kısacası sanat değeri olan işlere imza atar. Yaptığı ürün tektir ve eşsizdir. Ben de ürünlerimi tasarlarken doğadan ve çevreden ilham alıyorum. Bazen bir çöp tenekesinin köşe formunu, ayak çizimini, bazen de kumsalda taş sektirirken attığım taşın çizgilerini örnek alıyorum. Onlardan ilham alıp, fikirleri ürünlerimi yansıtabiliyorum. Onun yanı sıra dünya trendlerini takip ediyorum. Yeni çıkan malzemelere erişiyorum” değerlendirmesini yaptı.

KONSEPT YARATIYOR

Cantürk mekansal konsept yapmanın inceliklerine de değinerek, “En çok yaptığım ve insanların da fazlasıyla tercih ettiği ürünlerimin başında tek parça veya iki parça ağaçtan yapmış olduğum yemek masaları geliyor. Onların yanı sıra beni daha çok cezbeden ve heyecanlandıran, tam anlamıyla bir konsept yaratma ve tasarlama oluyor. Örneğin bir masa ya da sandalye yerine bir iç mekanın tam manasıyla konseptini yapmak benim daha çok hoşuma gidiyor. Ürünlerin devamlılığı sağlamak, mekanın tüm çizimlerini bir araya getirmek tasarım açısından da heyecan yaratıyor” dedi.

Ananas Woodworking İletişim

www.instagram.com/ananaswoodworking/

www.facebook.com/ananaswoodworking/

Haber Merkezi