Sayfa Yükleniyor...
Hazır giyim ve moda sektörünün lider markalarından DeFacto, Hamile Eğitim Uzmanı Ayşe Öner ve anne influencer Zeynep Aydoğanı İzmirli annelerle buluşturmak için, Point Bornova DeFacto mağazasında bir sohbet toplantısı düzenledi
SULTAN GÜMÜŞ
Önceki gün, Point Bornova AVM DeFacto mağazasında gerçekleştirilen, Hamile Eğitim Uzmanı Ayşe Öner ve anne influencer Zeynep Aydoğanın İzmirli anneler ile anne adaylarının sorularını yanıtladığı sohbette keyifli dakikalar yaşandı. Konuk Ayşe Öner, anne ve bebeğe dair birçok konuyu paylaştı.
HARARETLE TAVSİYE EDİYORUM
Konuşmaya ilk olarak Zeynep Doğanın başladığı sohbette, Doğan tarafından Ayşe Önerin kitabı hakkında da bilgiler verildi: Yüreğe dokunan bir yürek Ayşe hanım. Annelerin annesi. Tüm bebeklerin yaşayan meleği Ayşe Hanım. İlk doğumum olduğu için ne kadar okusam da, araştırsam da her inandığım isim, doktorum, herkes Ayşe Öner diyordu bana. O kadar güven veren bir insan ki Ayşe Hanım, ilk dersimiz ve devamı art arda geliverdi. Dokuz ayın her evresini, doğumun tek başrolü doğru nefes almanın önemini ve uygulamasını, tüm bedenimde ve ruhumda yaşadığım değişimlerin gerçek sebeplerini, normal doğumun önemini, anne sütünden, bebeğimin ilk banyosuna kadar çok şeyi Ayşe hanımdan öğrendim ben. Hamilelik, Doğum ve Bebek Bakım Kitabı adıyla bir kitabı var kendisinin. Anne adayı olarak bu kitaba sahipseniz çok şanslısınız. Okuduğum ve uyguladığım için ben kendimi şanslı hissediyorum. Her sayfası değerli, yılların tecrübesi ve bilgi birikimi ile oluşmuş. Anne ve anne adayları için vazgeçilmez bir rehber kitap olacaktır. Hiçbir yerli veya yabancı yayın, Ayşenin huzur ve şefkat dolu, son derece bilgili ve bilinçli sesinden duyduğum öğretilerin yerini tutamadı. Her hamileye candan tavsiye ettiğim bu kitapla, hamileliğinizin zevkine varmanızı ve Allahın kadınlara bahşettiği bu muhteşem hediyeyi beklerken başucunuzdan ayıramayacağınız bu kitabı hararetle tavsiye ediyorum.
GEBELİK KARMAŞIK BİR SÜREÇ
Ayşe Öner ise gebeliğin başlı başına karmaşık bir süreç olduğunu vurgulayarak şunları belirtti: Hiç bilmediğimiz bu sürecin içerisine birden daldığınızda ve özellikle ilk gebeliğiniz ise binlerce farklı görüşün olduğu bir ortamda bulursunuz kendinizi. Gerek yakınlarımız, gerekse internet ortamında yer alan kirli bilgiler kafamızı daha çok karıştırıp, bizi endişeler ile dolu bir ortama sürükler. Kursuma katılan anne adaylarına her zaman altını çizerek belirtiyorum; kulaklarını tıkamaları gerektiğini. Gebeliğinizin seyri, bebeğinizin ve sizin sağlığınız ile ilgili bilgileri öncelikle doktorunuzdan öğrenmelisiniz. Sonrasında, özellikle gebeliğinizin 27. Haftalarından sonra mutlaka kendinizi doğru bilgiler ile donatacağınız, Hamilelik-Bebek Bakımı hakkında profesyonel bilgilerin aktarıldığı bir kursa gitmeniz sizin için çok faydalı olacaktır.
Gebelik haftasını ay hesabına çevrilmesi hakkında da bilgiler veren Öner, Hamile bayanların çoğu gebelik haftasını hesapladığı halde veya doktoru haftasını söylediği halde kaç aylık olduğunu merak etmektedir. Kaç aylık gebeyim? Kaç ay bitti? Kaçıncı aya girdim? Aslında bu haftalar ve aylar arasındaki uyumsuzluk ve karışıklık 1 ayın tam 4 hafta olmamasından kaynaklanıyor. 1 ay 4 hafta 3 gün sürüyor yaklaşık. Gebelikte asıl önemli olan ay hesabı değil hafta hesabıdır. Gebelik süreci 40 haftadır. Bu konuda kafa karışıklığına meydan vermemek için doktorların yaklaşık olarak kabul ettiği ay ve haftalar şöyle hesaplayabilirsiniz: 4-5 haftalık gebeliklere 1 aylık denilir, 8-9 hafta bittiğinde 2 ay bitmiştir, 12-13 haftalar bittiğinde 3 ay bitmiştir, 16-17 haftalar bittiğinde 4 ay bitmiştir, 20-21 haftalar bittiğinde 5 ay bitmiştir, 24-25 haftalar bittiğinde 6 ay bitmiştir, 28-29 haftalar bittiğinde 7 ay bitmiştir, 32-33 haftalar bittiğinde 8 ay bitmiştir, 36 hafta bittiğinde 9 ay bitmiştir ve son aya girilmiştir. 40 hafta bittiğinde: 9 ay 10 gün denilen yani toplam 280 gün tamamlanmıştır bu da 40 hafta eder. Gebelikte hafta hesabı yapılırken; son adetinizin ilk günü başlangıç olarak hesaplanır. Bu tabloya uygun olarak gebelik hafta-ayınızı hesaplarsanız, kafa karışıklığı yaşamazsınız. Tekrar belirtmekte fayda var ki hangi ay bitti hangi aya girdim gibi sorularla kafa karışıklığı yaşamanıza gerek yoktur, önemli olan ay hesabı değil hafta hesabıdır. Çünkü gebelikte her şey haftalara göre yapılır ve haftalara göre hesaplanır. Örneğin, 2li tarama testinin gebeliğin 12-14. haftalarında yapılması gerekir.Gebelik toplam 40 haftadır. Doğumların çoğu 38-40 hafta arasında gerçekleşir. Bazen günü geçenlerde 41 haftada doğum gerçekleşir diyerek katılımcıları bilinçlendirdi dedi.
ANNELERİN YAŞADIĞI KORKULAR
Uzman Ayşe Öner, anne adaylarının hamilelik sürecinde yaşayacağı korkulara da yer verdi. Öner, Hamilelik süreci, bir kadının yaşayabileceği en özel ve güzel dönemlerden biridir. Anne olmak çok özel ve güzel olsa da, anne adayının tüm hayatını, yaşama şeklini ve kişiliğini etkileyerek değiştirir de. Örneğin korkular yaşanmaya başlar. Bu korkular ve değişimler; karmaşık, değişken ve yoğun duygu durum halleri, doğum esnasında yaşanabilecek acının korkusu, hamilelik depresyonu diye geçen, çok sık karşılaşılan durum, hamilelik sebebiyle daha çok öne çıkan endişeler ve korkular, bulantı, iştahsızlık, yorgunluk ve uyku sorunları gibi ortaya çıkan belirgin sağlık problemleri, hamilelik dolayısıyla yaşanan stres kaynaklı psikolojik problemler ve aileyi de olumsuz yönde etkileyebilecek duygusal çalkantılar, bebeğin Dünyaya sağlıklı gelip gelmeyeceği endişesi, kişinin anneliği başarıp başaramayacağı korkusu, fiziksel olarak çirkinleştiğini düşünmek, buna bağlı olarak kapılan olumsuz düşünceler, eşinin artık kendisini beğenmeyebileceği gibi korkular, eşiyle ve bebeğiyle iyi bir iletişim sağlayamama korkusu diye konuştu.
EMZİRİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Anne adayları için bebek emzirme kısmının en zor aşamalardan biri olduğunu kaydeden Öner, emzirmede dikkat edilmesi gereken hususları sıraladı: Emzirmeye başlamadan önce anne ellerini yıkayarak bebeğe mikrop bulaşmasını önlemeli, meme başını ve çevresini temiz su ile silmelidir. Anne bebeğiyle birlikte rahat, temiz ve yeterince sıcak bir ortamda sırtını bir yere dayayarak oturmalıdır. Gerekirse ayaklarının altına bir yükselti koyabilir. Bebeğin yüz ve bedeni kendine dönük olacak şekilde tutulmalı, bebeğin başını tutan kolu gerekirse bir yastık ile alttan desteklenmelidir. Bebeğin başı kolun iç kısmına yerleştirilip aynı kol ve elle bebeğin kalça ve bacakları kavranmalıdır. Emzirirken anne ve bebek rahat olmalı, ikisi arasında göz teması kurulmalıdır. Emzirmeye başlamadan önce temizlenmiş meme ucu, baş ve işaret parmakla yuvarlanarak daha belirgin hale getirilip yavaşça bebeğin üst dudağına dokundurularak bebeğin ağzının açılmasına yardımcı olunur. Boşta kalan elle göğüs C şeklinde tutulmalı, meme başı ve etrafındaki kahverengi kısma dokunmadan memenin ucu bebeğin dudağına değdirilmelidir. Bebek ağzını açınca meme ucu ve etrafındaki kahverengi kısım bebeğin ağzına yerleştirilir. Bu şekilde yerleştirilen bebeğin çenesi ile annenin göğsü arasında boşluk kalmamalıdır. Emzirme esnasında meme çevresinin büyük kısmı bebeğin ağzının içinde, çenesi de göğsüne dayalı olacaktır. Eğer bebek doğru yerleştirilmezse sadece meme ucunu emer, bu durum çok acı verdiği gibi meme ucu çatlaklarına neden olur. Ayrıca süt de tam boşalmaz. Bebek doğru yerleştirilmedi ise göğüsten çekerek çıkarılmamalı, onun yerine ağzının köşesinden küçük parmakla damakların arasına girerek meme ucu nazikçe çıkarılmalıdır. Bebeğe doğru konum verildikten sonra emzirme işlemi tekrarlanmalıdır.
İĞNELİ AKSESUARLAR TAKILMAMALI
Yeni doğan bebeklerin giyimine ilişkin de konuşan Öner, dikkat edilmesi gereken noktaları sıralarken, nazar boncuğu tarzı iğneli aksesuarların takılmamasına özellikle özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Öner, Bebeklerin fazla giydirilmesine gerek yoktur. Siz kaç kat giyiyorsanız, bebeğinizi de o şekilde giydirin. Soğuk kış günlerinde belki yeni doğan bebeği bir kat daha giydirebilirsiniz. Yeni doğan bebeklerin vücut ısıları kolayca yükselebileceğinden dikkatli olmak gerekiyor. Yazın 27-28 derece üzerindeki havalarda kısa kollu, ince pamuklu body yeni doğan için yeterli oluyor. Kışın doğan bebeğinizin başına ilk 1,2 gün ince pamuklu bir şapka geçirmek yararlı olabilir. Yazın bebeğinizi hangi yaşta olursa olsun güneşten korumalısınız. Bunun için siperlikli bir şapka takın. Yün bere değil. Bebeklerin elleri ve ayakları genelde vücudunun geri kalanına göre daha soğuktur çünkü yeni doğanın dolaşım sistemi yeterince olgunlaşmamıştır. Aşırı giydirmek, bebeğin ısı dengesini bozar. Bebeğin her hapşırığı üşüdüğünün göstergesi değildir. Güneş ışığına tepki veya alerjik bir durum olabilir. Yeni doğan bebeğe su verilmez. Anne sütü hem besin, hem de su ihtiyacını fazlasıyla karşılar. Bebek odasının ısısı yaz ve kış 19-21derece olmalıdır ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi