Sayfa Yükleniyor...
Dokuz Eylül Üniversitesinde başlatmış oldukları çalışma ile yemekhanede vegan menü çıkarılmasını sağlayan öğrenciler Dilan Kaya, Settar Uğur Kurt, Elif Molla ve Lale Sözen mücadelelerini gazetemize anlattı
YUSUF ÇAĞIRTEKİN-ÖZEL HABER
Geçtiğimiz haftalarda Dokuz Eylül Üniversitesinde (DEÜ) eğitim gören bir grup vegan ve vejetaryen öğrenci üniversite yönetiminden yemekhanede vegan menü çıkarılması yönünde bir talepte bulunmuştu. Üniversite yönetimi de öğrencilerin talebini dikkate alarak Tınaztepe Yerleşkesindeki Tınaztepe Sosyal Tesislerinde bulunan öğrenci yemekhanesinde, normal menüye ek olarak vegan öğrencilere vegan menü sunmaya başladı. Başlattıkları çalışma ile üniversitede öğrenim gören vegan ve vejetaryen öğrencilerin düzgün bir şekilde beslenmelerini sağlayan öğrenciler Dilan Kaya, Settar Uğur Kurt, Elif Molla ve Lale Sözmen, çalışmalarının ayrıntılarını gazetemiz okuyucularıyla paylaştı.
VEGANLIK NEDİR?
Veganlığın ne olduğunu belirterek konuşmalarına başlayan öğrencilerden Dilan Kaya, Veganlık hiçbir hayvanı; kedi, köpek veya inek, kuzu diye ayırt etmeden her türlü hayvanın hakkını savunabilmek, onları sömürmeden zevk için kullanmadan doğayı da baz alarak yaşama biçimidir. Etik ve sağlık anlamında da bakacak olursak; hiçbir şekilde kendi zevklerimiz için hayvanların canına kıymamak olarak tanımlayabiliriz. Biz doğa için, insan için ve diğer canlılar için olması gerekenin bu olduğunu düşünüyoruz. Çünkü içinde bulunduğumuz dönemde ciddi bir şekilde hayvan endüstrisi ile karşı karşıyayız. Veganlığın da ortaya çıkmasının ve bu kadar yaygınlaşmasının en büyük sebeplerinden bir tanesi de bu diyebiliriz. Hayvanlara karşı ciddi anlamda bir zulüm, bir katliam, bir işkence söz konusu. Belki de çok kaba ve sert olabilir ama bir cinayet söz konusu. O yüzden biz en azından bunun farkında olan insanlar olarak, bunun önüne geçmek istedik ve bu yüzden veganlığı tercih ettik. Bu düşünceyi benimseyen insanlarda genel olarak vegan olarak isimlendiriliyor dedi.
VEGANLIK VE VEJETERYANLIK
Veganlık ve vejetaryenlik arasındaki farklara da değinen Dilan Kaya, Vegan gıda, giyim vs. hiçbir hayvansal ürünü kullanmayan, kişilere denir. Vejetaryenler ise sadece hayvan yememeyi tercih ediyorlar ama hayvanlar aracılığıyla gelen yumurta vs. gibi ürünleri tüketebiliyorlar. Bazı vejetaryenler balık da tüketebiliyor. Kendi içlerinde tükettikleri şeylere göre sınıflandırılabiliyorlar. Veganlar genellikle vejetaryenliği çok doğru bulmuyor. Vejetaryenliğin etik anlamda pek bir geçerliliğinin olmadığı, hayvanı yesen de yemesen de sonuçta sütünü içiyorsan veyahut yumurta yiyorsan yine sömürü devam etmiş oluyor. Çok desteklenmiyor ama şahsi olarak baktığımda ben vejetaryenliği de ciddi bir adım olarak görüyorum. Çünkü ben de daha önceden vejetaryen olmuştum ve sonradan vegan oldum. O yüzden bunu ciddi bir adım olarak görüyorum. Ben 5 yıldan beridir veganım diye konuştu.
VEGAN MENÜ MÜCADELESİ
Vegan menünün okulda öğrenim gören vegan ve vejetaryen öğrenciler için çok gerekli bir şey olduğunu söyleyen Dilan Kaya, haklarını savunmak için bu yola girdiklerini ifade etti. Dilan Kaya, İlk olarak ben kendim bireysel olarak okulda böyle bir oluşum var mı yok mu diye bir araştırmaya girişmiştim ve Dokuz Eylül Üniversitesi Vegan sayfasını gördüm ve mesaj attım. Sayfayı yöneten arkadaşımız rektörlükte personel olduğu için öğrencilerin yaşadığı zorlukları bilmiyordu. Bende toplanıp bir şeyler yapmamız gerektiği yönünde bir talepte bulunmuştum. Birkaç yıl iletişim halinde kaldık. Sonrasında ben artık vegan menü talebinde bulunmak istedim. Çünkü tek tip bir yemek profili sunuluyor. Özellikle üniversite çevresinde vegan öğrenciler artmaya başladı ve yiyebilecek hiçbir şey yok. Bu sağlığımızı da etkiliyordu. Hiçbir şey bulamıyorsun ve geçiştirici çiğ köfte ya da bulabildiğin başka aperatif şeyleri seçiyorsun. Eğer öğrenci evinde kalıyorsan ve çok yoğun değilsen evinden yemek getireceksin. Vegan olmayan insanlara kıyasla daha fazla güç sarf etmek gerekiyor ve zamanımızın büyük bir kısmı okulda geçiyor. Kantin, kafe tarzı yerlerde de böyle bir imkan olmadığı için bu bizim en büyük hakkımız diye düşünüyorum. Sağlık açısından da önemli çünkü sağlıklı beslenmek isteyenlerde bu tür şeyleri arıyor. Veganlık da aynı zamanda bir sağlıklı beslenme de şekli. Bizde artık yeter deyip, bir talepte bulunmak istedik. O yüzden Dokuz Eylül Üniversitesi Vegan sayfasında bir çağrı başlattım dedi.
Dilan Kaya, En başlarda bir imza kampanyası gibi bir düşüncem vardı. Oradan Settar Uğur Kurt ve Elif Molla arkadaşlarımız bana katıldı. vegan menü hakkında bir toplantı aldık üniversite yönetiminden ve yapmak istediklerimizi anlattık. Daha öncesinden Lale arkadaşımız çok uğraşmış bunun için ama yönetim kabul etmemiş. Bir tek Lale istiyormuş gibi bir algı oluşunca kabul görmemiş. O yüzden çok ertelenmiş. Şu an ki yönetimin çok iyi olduğunu düşünüyorum. Bizim için bir şey yapmak istiyorlar. Biz bu toplantıdan sonra gittik genel sekreter yardımcısı Kamil Koçak ile görüştük. Bizi ciddi bir şekilde dinledi ve anlamaya çalıştı. Bu konuda Kamil Beyin emeğini kesinlikle yok sayamayız hatta biz neredeyse bir şey yapmadık o daha çok bütün meseleyi halletti. Ben sadece gittim, derdimizi anlattım ve dilekçe verdim. Diğer vegan ve vejetaryen menü olan üniversiteleri gösterdik. Her gün belli bir sayıya ihtiyaç vardı. 3 hafta içerisinde talebimiz kabul gördü. Biz beklemiyorduk. Uğraşılır ve bir sonraki seneye kalır diye düşünüyordum. Bu kadar bizim yanımızda olacaklarını beklemiyordum çünkü genelde tam tersi durumlarla çok duyuyorduk ama biz öyle bir durumla karşılaşmadık ve talebimiz olumlu karşılandı. Vegan menü çıkacağı zamanda biz Kantin ve Kafeteryalar Genel Müdürü ile görüştük. Hatta vegan menüyü kendi hazırladı ve bize mail attı. Eksik olan eklemek istediğimiz bir şey var mı diye sordu. Bizi dinleyerek, bizim taleplerimizi önemseyerek böyle bu işi gerçekleştirdiler. Alışık olmadığımız bir şeydi ama biz çok memnun olduk şeklinde konuştu.
35E KADAR YÜKSELDİK
Dilan Kaya, İkinci haftamız geride kaldı. Her gün belli bir sayının aşağısına düşmememiz gerektiğini söylediler. Yani her gün on kişinin altına düşmememizi istediler. Biz zaten talep edenler olarak on kişinin üstündeydik. Şu an 25 kişilik yemekler çıkıyor. Sayımız iyice çoğaldı. Sistemde vegan menüyü kaç kişi seçtiği, kaç kişi yediği görülebiliyor. Bizde bunu sürekli takip ediyoruz. 35 kişiye kadar yükseldik ve bu bizim için şok etkisi yarattı. Bu kadar var mıymış dedik. Bir de bizim en çok sevindiğimiz şey, vegan ve vejetareyen olmayan kişilerinde yemesiydi. Yemekhanede tek tek vegan menü yiyenlerin vegan ya da vejeteryan olup olmadığını sormaya gidiyoruz. Çünkü bir birliktelik oluşturmak istiyoruz. Hatta topluluk kurma gibi bir amacımız var. Bu insanlarla konuştuğumuzda vegan veya vejetaryen olmayan ama vegan menü tercih eden çok fazla insan olduğunu saptadık. Bu cidden bizi çok mutlu etti. Nedenini de sorduk, daha sağlıklı olduğu için tercih ettiklerini söylediler. Destek olmak isteyenler oldu ve bu bizim için çok önemli. Vegan ve vejeteryan olmayan kişilerden de çok destek alıyoruz ifadelerini kullandı.
VEGAN OLMAYANLAR DA
Dilan Kaya, Geçen hafta vegan, vejeteryan olsun ya da olmasın vegan menü yiyen kişi sayısı 35i buldu. bu çok güzel bir şey bizim için. Zaten böyle olması gerekiyor. Üniversitelerin özgürlükçü ve yenilikçi olması gerekiyor ve bizim okul da bunu yaptı. Diğer üniversitelerde de olması için girişimlerimiz var. Ege Üniversitesinden öğrenci arkadaşlarımızın da böyle bir talebi oldu. Onlar da böyle bir oluşum içerisine girdi. Bizde elimizden geldiğince tecrübelerimizi aktarıyoruz. Diğer kampüslerde de vegan menünün girmesi için girişimlere başlayacağız. Daha kalabalık olduğu için, sadece şu an Tınaztepede çıkıyor. Dokuzçeşmelerde, Eğitim Fakültesinde de çıkmasını istiyoruz. Oralardan arkadaşlarla da görüştük ve belli bir sayı olduğunda talep edeceğiz. Umarım onlara da olumlu bir geri dönüş elde edebiliriz dedi.
KAZANILMIŞ HAKKIMIZ
Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencilerinden Settar Uğur Kurt, Toplumda bazı haklarına ulaşamamış kişilerin bir araya gelerek, amaçlarına yönelik hareket etmesi gerekir diye düşünüyorum. Sonuç olarak üniversiteler, herkesin insanın olduğu yerlerdir ve üniversiteler her kesimden insana hitap edecek bir şekilde biçimlenmesi gerekir diye düşünüyorum. Öğrencilerin en temel haklarından bir tanesi olan yeme-içme hakkımıza hitap edecek çalışmalar elbette ki yapılması gerekmektedir. Türkiyede durum biraz farklı işliyor. Çok fazla vegan menü tüketen insan olmadığı için o hakkı vermeyebiliyoruz. 3 kişi için, 10 kişi için yemek mi çıkartalım denilebiliyor. Kişiler de bireysel olarak başvurmak yerine toplu bir biçimde başvurup, hep birlikte istiyoruz gibi bir yaklaşımla hareket ettikleri zaman sonuç elde etmesi kolaylaşıyor. Üniversite de sizi dinliyor. Böyle olunca da hem istediğimiz sonuca ulaşabiliyoruz hem de kendimizi daha rahat ve güvende hissedebiliyoruz ve bazı kazanımlar elde etmiş oluyoruz dedi.
ÇOK MUTLUYUM
Öğrencilerden Elif Mola ise, Dokuz Eylül Üniversitesine bu yıl geldim. Yüksek lisans yapıyorum. Önceki okulumda yani İstanbul Üniversitesinde vegan menü seçeneği vardı. Buraya geldiğimde olmaması bana sıkıntı yarattı çünkü temel ihtiyacımız olan beslenme ihtiyacımı yemekhane karşılayamıyordu. Vegan Menü talebi için arkadaşlarla bir araya gelip, yönetimle konuştuğumuzda oldukça sıcak karşıladılar. Ben daha çetrefilli bir süreç olacağını ve daha uzun süre beslenme hakkımdan mahrum kalacağımı düşünüyordum. Neyse ki süreç çok hızlı gelişti. Hem vegan menünün çıkmasından hem de oluşturduğumuz vegan/vejeteryan topluluğundan dolayı çok mutluyum değerlendirmelerinde bulundu.
SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM
Vegan menünün hazırlanmasında katkısı olan bir diğer isim olan Lale Sözmen, Hayvanları tüketmeden ve kullanmadan da bir yaşam sürdürmek mümkün. Vegan yaşam bize bunun olabileceğini, gösterdi. Sadece beslenme değil, her alanda bu pratikleri uygulamak mümkün. Bizler hayvanlara karşı şefkat ve merhametle kurulan bir yaşamı sürdürmeyi seçtik. Hissedilebilen bütün canlıların acı ve ölümden uzak yaşama hakkını savunuyoruz. Aynı zamanda hayvan endüstrisinin ekolojiye verdiği ciddi bir tahribat söz konusu. Tarım arazilerinin büyük bir kısmı hayvan yemi için kullanılıyor. Su ve enerji kaynakları tüketiliyor ve içme suyu sınai hayvancılık endüstrisi nedeniyle kirletiliyor. Dünya artık bu yükü kaldıramayacak durumda. Veganlık, sadece hayvanlar için değil, insanlar için de sürdürülebilir bir yaşam sunuyor dedi.
Haber Merkezi